HepsiJET'in Esenyurt deposunda kadın işçiler direnişe geçti
Esenyurt'da HepsiJET'in deposunda çalışan kadın işçiler tacize, kölece çalışma koşullarına, aşağılanmaya karşı direnişe geçti. Yıllardır ağır koşullarda, hasta olmalarına rağmen izinsiz çalışmaya zorlandıklarını dile getiren kadın işçileri, buna rağmen ücretlerinin ödenmediğini söyledi. Direnişe başlayan kadın işçiler, kazanana kadar mücadele edeceklerini kaydetti.
HepsiJET Esenyurt deposunda, kadın işçiler maruz kaldıkları taciz ve hak ihlallerine direnişle yanıt verdi. Kölece koşullarda çalışmaya zorlandıklarını söyleyen işçiler, "hakkımızı alana kadar mücadele edeceğiz" diye vurguladı.
Ekmek ve Onur İşçi Derneği öncülüğünde direnişe başlayan kadın işçiler "Köle değil kadın işçiyiz", "Madem ki biz bir aileyiz neden bu haldeyiz", "Ekmek verdim gül isterim" dövizleri taşıdı, deponun önünde sık sık "Direnen işçiler yenilmezler", "Direne direne kazanacağız" sloganları atıldı.
'İNSAN ONURUNA YAKIŞMAYAN KOŞULLARDA ÇALIŞMAYA ZORLANDIK'
Birleşik İşçi Hareketi'nin (BİH) de katılımıyla bir basın açıklaması gerçekleştirildi. İşçiler adına yapılan açıklamada, direnişin nedeni şöyle aktarıldı: "İş sağlığı ve güvenliği kuralları hiçe sayılmış, sağlıksız ve insan onuruna yakışmayan koşullarda çalışmaya zorlanmışızdır. Çalışma alanlarımız kışın aşırı soğuk, yazın ise dayanılmaz sıcak olmakta, bu durum sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Hijyen kurallarına aykırı yemek ve tuvalet koşulları nedeniyle uyuz salgını dahi yaşanmış, ancak işveren çözüm üretmek yerine çalışanları mağdur etmeye devam etmiştir. İşyerinde taciz vakaları bildirilmesine rağmen yetkililer sessiz kalmış, çalışanlar korunmamıştır. Hastalık izni almak dahi baskıyla engellenmiş, çalışanlar tehdit edilmiştir. SGK primlerimiz eksik yatırılmış, maaşlarımızdan haksız kesintiler yapılmıştır. Fazla mesailerimiz, resmî tatillerde ve hafta sonlarında çalışmamıza rağmen ücretlerimiz ödenmemiştir."
'SUSMAYACAĞIZ'
Tüm bu hukuksuzlukların defalarca yetkililere bildirildiğini ancak insan kaynakları ve yönetim tarafından azarlanarak, görmezden gelinerek ya da baskı altına alınarak susturulmaya çalışıldıklarını dile getiren işçiler, "Bu nedenlerle bizler, haklarımızı almak ve insanca çalışma koşulları sağlanması için mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz. Arabuluculuk görüşmelerinde işverenin çözüm sunmaması nedeniyle yasal mücadelemizi başlatıyoruz! Yetkilileri, işverenin bu hukuksuz uygulamalarına karşı harekete geçmeye ve işçilerin haklarını korumaya çağırıyoruz. Bizler susmayacağız. Haklarımızı alana kadar mücadeleye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
BİH: ÖRGÜTLENMEK ZORUNDAYIZ
BİH adına konuşan Taylan Nalcı, işçilerin birlikte mücadele yürütmek zorunda olduğunu kaydetti. Nalcı, "Bizim tek kurtuluş yolumuz işçi sınıfının örgütlenerek, sendikalaşarak sınıf mücadelesini büyütmesidir. Ülkenin dört bir yanında işçiler direnişte. Antep'te tekstil işçileri direnişte. Yolumuzu aydınlatıyorlar. Hepsi işçileri Esenyurt'ta başlattığı direnişle sınıf mücadelesini büyütüyor. Bu mücadeleyi hep birlikte büyüterek, örgütlenerek ilerletmek zorunda ve sorumluluğundayız" dedi.
YILMAZ: HASTAYKEN BİLE ÇALIŞMAYA ZORLANDIK
İşçilerden Meryem YIlmaz da yaşadıklarını ETHA'ya aktardı. Yılmaz, "İşyerinde tacize rağmen kimsenin müdahale etmemesi, tacizci işçinin hala içeride rahatlıkla çalışması, içerideki hijyen sorunları, yemeklerden kıl çıkması, soğukta rampalar açık şekilde bu soğukta her gün ısıtıcı olmadan çalışmaya zorlandık. Hepimiz hasta oluyoruz. Hastayken bile izin kullanamıyoruz. İzne çıktığımızda da paramızdan kesiyorlar" dedi.
Açıklamanın ardından işçiler sloganlarla halaya başladı.