24 Kasım 2024 Pazar

HDP'den Suruç raporu: Hastanedeki deliller yok ediliyor

HDP, Urfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran'da 5 kişinin hayatını kaybettiği saldırıya ilişkin ön raporunu hazırladı. Raporda hastanedeki linç delillerinin ortadan kaldırılmaya çalışıldığı belirtildi.
Urfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran'da, 5 kişinin hayatını kaybettiği olay sonrasında HDP milletvekili adayı ve katledilen esnafın oğlu da dahil olmak üzere 19 kişinin gözaltına alındığı olayla ilgili olarak bölgeye giden HDP heyetinin yaptığı çalışmaların sonucu hazırladığı ön raor yayınlandı.
 
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Batman milletvekili Ayşe Acar Başaran, Grup Başkanvekili ve Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Diyarbakır Milletvekilleri Nimetullah Erdoğmuş ve Sibel Yiğitalp, Urfa Milletvekili adayı ve DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Hacer Özdemir'den oluşan hayatın Suruç'taki gözlem ve değerlendirmelerinin yer aldığı raporaa göre; hastanede delillerin oradan kaldırıldığı belirtildi.
 
Raporda; AKP'lileri katlettiği Esvet Şenyaşar ve çocuklarının 25 yıldır Suruç Belediyesi'nin arkasındaki alanda esnaflık yaptığı belirtildi. Bu iş yerine 12 Haziran'da seçim çalışması için giden AKP milletvekili adayı İbrahim Halil Yıldız ve beraberindekiler ile Şenyaşar ailesi arasında sözlü bir tartışma yaşandığını belirten raporda, bu tartışmanın kavga yaşanmadan sonlandığı ifade edildi.
 
14 HAZİRAN'DA NELER OLDU?
 
14 Haziran günü yaşananlar ise raporda şöyle belirtildi:
"Milletvekili adayı Yıldız ve yakınları Şenyaşar ailesinin işyerine yeniden gelmiştir. Sözlü olarak başlayan tartışma bu defa şiddete dönüşmüş, milletvekili adayı Yıldız ve beraberindekiler Adil, Celal ve Ferit Şenyaşar kardeşlere uzun namlulu silahlar ve tabancalar kullanmak suretiyle saldırmışlardır.
 
"Bu saldırı sonucunda yaralan baba Şenyaşar'ın 3 oğlundan Adil ve Celal ambulans ile Suruç Devlet Hastanesi'nin acil servisine; Ferit ise Urfa merkezdeki Balıklıgöl Devlet Hastanesi'ne getirilmiştir. Baba Esvet, Suruç Devlet Hastanesi'ne götürülen oğullarının yanına yürüyerek gitmiştir.
 
"AKP Urfa Milletvekili Adayı Yıldız'ın talimatı ile yakınları önce hastanedeki güvenlik kameralarını tahrip etmiş, ardından baba Esvet Yaşaroğlu'nun oğullarından birini acil serviste tedavi altında iken, diğer oğlunu ise Suruç Devlet Hastanesi önünde katletmişlerdir. Baba Esvet başına oksijen tüpü vurularak darp edilmiş ağır yaralanan baba Antep 25 Aralık Hastanesi'ne götürülmüş, 15 Haziran'da çocukları Suruç'ta defnedilirken hayatını kaybetmiştir."
 
HDP HEYETİNİN İNCELEME SONUÇLARI
 
HDP heyeti 15 Haziran günü Suruç'a giderek incelemelerde bulundu. Heyetin inceleme sonucunda elde ettiği bilgiler şöyle açıklandı:
"Olay yerini ziyaret eden heyetimiz, olayın gerçekleştiği alanı net şekilde gören güvenlik kameraları, 360 derece açıyla görüntü alan Mobese kameraları ve çevredeki işyerlerinin güvenlik kameralarının olduğunu gözlemlemiştir. Bahsi geçen bilgiler olay günü orada bulunan birçok müşteri ve esnaf tarafından teyit edilmiştir.
 
OLAYIN MEYDANA GELİŞİ
 
"14 Haziran günü saat 15.30 sıralarında Suruç'ta bulunan 'Bir Milyoncu Sokağı' olarak adlandırılan sokakta AKP Urfa Milletvekili Adayı İbrahim Halil Yıldız, beraberindeki heyet ve silahlı korumalarıyla birlikte esnaf ziyareti gerçekleştirdiği sırada İstanbul Ucuzluk Pazarı isimli işyeri sahibi Esvet Şenyaşar ve ailesine ait dükkana girdiklerinde oğul Celal işyerinin içerisinde iken, bir diğer oğul Adil Şenyaşar işyerinin kapısındadır.
 
TOKAT ATTI, ATEŞ AÇTI
 
"Adil'in, Milletvekili Adayı İbrahim Halil Yıldız içeri girmek isteyince 'Kadın müşteriler var içeri girmeyin, müşteriler rahatsız oluyor' demesi üzerine Yıldız 'Biz namussuz muyuz ki içeri almıyorsun' demiş ve taraflar tartışmaya başlamış ve İbrahim Halil Yıldız'ın korumalarından ismi tespit edilemeyen biri Adil'e tokat atmıştır. Tartışma büyüyünce korumalarca Adil Şenyaşar'ın bacağına silahla ateş edilmiştir.
 
KORUMALAR SOPA VE BIÇAKLARLA SALDIRDI
 
"Bu arada vekil adayının koruma ve yakınları, Adil Şenyaşar'a sopa ve bıçakla saldırmaya devam etmişlerdir. Bu esnada yine kendilerine ait yan dükkanda bulunan Adil Şenyaşar'ın kardeşi Ferit Şenyaşar, kardeşi Adil'in vurulduğunu duyunca olay yerine tabanca ile gelip milletvekili yakınları ve korumalarına ateş açmış, o anda karşılıklı açılan ateş sonucu milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız ve ismi tespit edilemeyen başka bir kişi ile beraber Celal Şenyaşar olay yerinde yaralanmıştır. Yaralananlar Suruç Devlet Hastanesi'ne kaldırılmıştır. Yaralılar hastaneye vardıklarında milletvekili adayı İbrahim Halil Yıldız'ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız vefat etmiştir.
 
HASTANEDE DOKTOLARIN GÖZLERİ ÖNÜNDE BIÇAKLA ÖLDÜRDÜLER
 
"Bunun üzerine vekil adayının yakınları Celal Şenyaşar'ı tedavi altında bulunduğu odada doktorların gözü önünde bıçakla ve diğer kesici aletlerle öldürmüşlerdir. Diğer yaralı Adil Şenyaşar ise tabanca ile vurularak hastane içerisinde hemşire ve doktorların gözü önünde öldürülmüştür. Bu sırada baba Esvet Şenyaşar hastaneye gelmiş, hastane acil girişinde milletvekili adayı İbrahim Halil Yıldız'ın yakınları tarafından linç edilmeye çalışılmış ve orada bulunan tüp benzeri bir metal ile kafasına vurulmuştur.
 
DELİLLERİ YOK ETMEK İÇİN KAMERALARI KIRDILAR
 
"Milletvekili adayı yakınları aynı zamanda hastanede bulunan kameraları kırmış ve delilleri yok etmeye çalışmışlardır. Yaşanan olayla ilgili olarak tanık anlatımlarına başvurulmaya çalışılmış, ancak birçok tanık beyanda bulunmasına rağmen güvenlik gerekçesi ile isim bildirmek istememiştir."
 
TANIK BEYANLARI
 
Raporda tanık beyanları şöyle yer aldı:
"'İsmini vermekten çekinen ve olay esnasında hastanede olan bir şahıs; saat 17.00 sıralarında bir yakınımı ziyaret etmek amacıyla hastaneye gitmiştim. Tam o saatte hastaneye yaralıların getirildiğini öğrendim, hastanenin içi ve dışı çok kalabalıktı. Suruç'ta herkes birbirini tanıdığı için AKP Milletvekili adayı ve Şeyis köyünden olan İbrahim Halil Yıldız'ın akrabaları birdenbire hastaneye doldu. Milletvekili adayının yakınları hastaneye girerken kapıda birçok çevik kuvvet polisi vardı, ancak polisler bu kişilerin içeri girmelerine engel olmadılar. O sırada korktuğum için hastane içerisine girmedim, ancak dışarıya sesler geliyordu Kürtçe 'me quşt, me quşt - (öldürdük, öldürdük)' diye bağırıyorlardı. İçeriden silah sesleri geliyordu. Ve alkışlamaya başladılar. Havaya ateş açtılar. Havaya ateş edilmesinin ardından polisler, bu grubu ikaz edip 'dağılın' dedi. Grup dağılmayınca polisler de havaya ateş açtı. Polisler o anda kimseyi gözaltına almadı.' şeklinde beyanda bulunmuştur.
 
"İsmini vermekten çekinen Suruç Devlet Hastanesi'nde görevli bir sağlık çalışanı beyanında şunları söylemiştir: Olay günü 15.50 sıralarında soyadı Yıldız olan bir yaralıyı Suruç Devlet Hastanesine getirdik, geldiğimizde AKP Milletvekili Adayı İbrahim Halil Yıldız hastanedeydi. Hastane içinde ve bahçesinde polisler vardı. Akabinde 16.00 sıralarında ise durumu nispeten hafif olan başka bir yaralıyı Urfa merkeze, hastaneye götürdük. Ben Suruç'a döndükten sonra Celal, Adil başka hastanelere sevk edilmiş, ancak hastane bahçesinde toplanan Yıldız ailesine mensup taraftarlarca sevklerine izin verilmemiştir. Ambulansların anahtarlarına el konuldu, tekerlerine ateş açılarak patlatıldı, ambulansın ön ve arka camları kırıldı ve şoför arkadaşlarımız bu grup tarafından ölümle tehdit edildi ve darp edildi. Yine olay yerinde bu grup tarafından bir askerin burnu kırılarak darp edildi. Bütün bunları yatıştırmak amacıyla milletvekili Eşref Fakıbaba taraftar grubu sakinleştirmeye çalışsa da başarısız oldu. Esvet Şenyaşar yürüyerek hastaneye gelmesine rağmen Yıldız ailesi taraftarlarınca acil servisin sarı alanında kafasına oksijen tüpüyle vurularak linç edilmeyle çalışıldı. Esvet Şenyaşar'ın başının ezilmesiyle fışkıran kan, acil servisin sarı alanındaki duvarına fışkırmıştır. Gece geç saatlerde ise kan izlerinin olduğu bu alan yıkandıktan sonra boyanmıştır. Acil servis bölümündeki kameraların ise tahrip edildiğini gördüm, ayrıca olayın yaşandığı acil servise saat gece 2 sularında savcının geldiğini de gördüm.
 
"İsmini vermek istemeyen bir komşu işyeri sahibi tanık beyanında şunları söylemiştir:Aslında son 3 gündür dükkanlarımızın bulunduğu yere geliyorlardı. 13 Haziran'da da geldiler, biz de esnaf olarak size oy yok dedik. Bir gün sonra daha kalabalık geldiler, hazırlık yapmış gibilerdi. 30'a yakın adamla geldiler. Esnafın dağıttığı sarı kırmız yeşil toka ve pili ve aksesuarları toplamamızı istediler. Bu sırada sözlü bir tartışma yaşandı. AKP'li vekilin adamları arkadaşımıza tokat attı. Sonra tartışma daha da büyüdü. Esnafta silah yoktu ama onlar silah sıktı, Celal ve Adil kendilerini sopa ve bıçakla korumaya çalıştı. Bu olaylar polislerin gözü önünde yaşandı, sivil polisler izliyordu. Yaralıları dahi hastaneye doğru dürüst kaldıramadık.
 
"Konu ile ilgili olarak Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı Servet Gören; 'AKP milletvekili adayı İbrahim Halil Yıldız ve kardeşleri bir esnafın, tuhafiyecinin dükkanına giriyor. Esnaf da duruma tepki gösterince silahlı kavga çıkıyor. Onlar da saldırıyor. Hastaneye götürülen baba ve oğlu da orada katledildi' diye beyanda bulunmuştur.
 
"Urfa Tabipler Odası Başkanı Ömer Melik; olay sonrası Suruç Devlet Hastanesini ziyaret ettiklerini ve yaptıkları gözlemler sonucunda olay sonrası herhangi bir güvenlik önleminin alınmadığı, savcılık tarafından soruşturmaya konu edilen olayla ilgili olarak delillerin sağlıklı bir şekilde toplanmasına yönelik bir çalışmanın olmadığı, hastane içerisinin savaş alanı haline geldiği, her yerin temizlendiği, olayla ilgili delillerin korunması yönünde önlem alınmadığı, kameraların tahrip edildiği, meslektaşımız olan doktor ve sağlıkçı arkadaşlarımız ile görüştüğümüzde ciddi bir güvenlik zafiyetinin olduğunu, aldığımız bilgilere göre hastaneye yaralıların gelmesiyle birlikte 100-150 kişilik bir grubun hastaneye gelip yaralılara hunharca saldırdığı, kimi yaralıların kesici aletlerle boğazlarının kesildiği, kimi yaralıların kafalarının oksijen ve yangın tüpüyle ezildiği ve ayrıca yaralıların kurşunlandığını söylemiştir."
 
DELİLLER KARARTILDI
 
"Anlatılanlar, olay günü orada bulunan isminin açıklanmasını istemeyen birçok esnaf tarafından teyit edilmiştir" denilen raporda ayrıca şunlara dikkat çekildi:
"Yine hastanede gerçekleşen linç eylemine şahit olan ismini açıklanmasını istemeyen görgü tanıklarının heyete aktarmış olduğu bilgiler oldukça dehşet vericidir.
 
"Hastanede öldürülen baba ve oğlu Celal'ın öldürüldüğünü gösteren kamera kayıtları muhafaza altına alınamamıştır. Acil servisteki kan izleri olay yeri inceleme ekibi gelmeden temizlenmiştir. Duvarlardaki kan lekeleri alelacele temizlenerek yeniden boyamış ve deliller ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. Sağlık çalışanlarıyla yapılan görüşmelerde tehdit edildikleri ve konuşmak istemedikleri gözlemlenmiştir."
 
HASTANEDEKİ LİNÇ TESPİT EDİLDİ
 
Raporda ayrıca şunlar belirtildi:
"Hastanedeki linç girişimi esnasında hastanede Urfa Valisi, Suruç Kaymakamı, Bakan Eşref Fakıbaba'nın hastane dışında hazır oldukları görgü tanıklarınca tespit edilmiştir. Yine olay saatinde milletvekilimiz Nimettullah Erdoğmuş'la yaptığı telefon görüşmesinde Urfa Valisi kendisinin de hastanede olduğunu belirtmiştir.
 
"Görgü tanıklarının heyete aktarmış olduğu bilgiler oldukça dehşet verici iken, havuz medyası ve nefret dili kullanan iktidarın söylemi de bir o kadar endişe vericidir. Bu vahim olayın aydınlatılabilmesi için baroları, başta İnsan Hakları Derneği olmak üzere tüm insan hakları örgütlerini inceleme yapmaya ve olayın takipçisi olmaya çağırıyoruz."