17 Mayıs 2024 Cuma

HDK: AYM infaz yasasıyla ilgili bir an önce karar vermeli

HDK, Anayasa Mahkemesinin ayrımcı infaz yasası ile ilgili kararını bir an önce vermesi gerektiğin söyledi, "Anayasa Mahkemesi tarafsız bir kurum olması gerektiğini hatırlayarak kanun önünde eşitlik, yaşam hakkı, sağlığa ulaşım hakkını da dikkate alarak karar vermelidir" dedi.

Halkların Demokratik Kongresi Yürütme Kurulu, Covid-19 pandemisi ile birlikte Türkiye'de mahpusların salgın ve infaz yasasının tehdidi altında bulunduğunu açıkladı.

Pandemi süreci ile birlikte Fransa, İran, ABD, Bahreyn, İngiltere, Galler, Endonezya, Myanmar gibi çok sayıda ülkede önlem amacıyla aralarında siyasi mahpusların da olduğu on binlerce kişinin serbest bırakıldığı hatırlatılan açıklamada, "Türkiye'de ise hapishanelerde alınması gereken önlemlere ilişkin yasanın hazırlıkları tüm talep, çağrı ve uyarılara rağmen şeffaf bir şekilde yürütülmemiş ve neticede süreç ayrımcı bir yasal düzenleme ile devam ettirilmiştir" denildi.

7242 Sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen ve 15 Nisan 2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren yasanın tüm itirazlara rağmen çıkarıldığı hatırlatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"İlgili düzenleme Koronavirüs salgını gerekçesi ile yapılmış olsa da düzenlemenin içeriği salgın sebebiyle önlem alınma gerekliliğinin dışında ayrımcı bir nitelikte olup hak ve özgürlükleri sınırlandırma odaklı bir düzenlemedir. Şöyle ki, tahliyelerdeki eşitsizliğin yanında yapılan yeni denetimli serbestlik düzenlemesinde de eşitlik ilkesi ihlal edilmiştir, yayınların mahpuslara ulaşımı sınırlandırılacaktır, disiplin cezaları gerekçesi ile mahpusların duruşmaya katılımı idare yetkisi ile engellenebilecektir, İnfaz Hakimliği'nin yetkisi genişletilerek disiplin cezalarının yasal denetim alanı kısıtlanmıştır. Özetle pandemi süreci odaklı, yaşam hakkını esas alan bir infaz yasası düzenlemesi değil pandemi sürecini fırsat bilerek siyasi mahpusları dışlayan, hak ve özgürlükleri sınırlandıran bir infaz düzenlemesi ortaya çıkmıştır."

Türkiye hapishanelerinde koronavirüs salgınının yayılmasını engellemek için gerekli sosyal mesafenin uygulanması imkansız denecek kadar zor olduğu belirtilen açıklamada, hapishanelerde kronik hasta tutsakların bulunduğu hatırlatılarak, "Ancak hapishanelerde yüzlerce hasta mahpusun bulunması ve siyasi mahpusların kapsam dışında tutulması sebebiyle hasta mahpusların serbest bırakılmamış olması Anayasa'nın 10. Maddesinde yer alan 'kanun önünde eşitlik' maddesine aykırıdır" denildi.

Hapishanelerde tutsakların temel yaşamsal ihtiyaçlarının, temizlik malzemelerinin, maske ve koruyucu ekipmanlarının idarece karşılanması; avukat görüşlerine getirilen kısıtlamaların kaldırılması, aileleriyle ve avukatlarıyla telefon görüşme sürelerinin kesintisiz kullandırılması ve artırılması taleplerini dile getirildiği açıklama şöyle devam etti:

"Türkiye Cumhuriyeti'nin taraf olduğu tüm uluslararası sözleşmeler ve İnsan hakları sözleşmeleri ile Türkiye Cumhuriyeti yasaları kapsamında tutuklamanın istisnai bir tedbir olduğu dikkate alınarak tüm tutuklular için  suç tipine göre değerlendirme yapılıp tahliye veya ev hapsi benzeri adli kontrol tedbirlerinin hayata geçirilmesi çağrısında bulunuyoruz. Tekrarla,  siyasi mahpusların serbest bırakılmasının gerekliliğinin altını çiziyoruz.   5275 sayılı İnfaz Kanunun infazda eşitlik ilkesi göz önünde bulundurularak, mahpuslar ile ilgili yasal düzenlemenin eşitlik ilkesine uygun hale getirilmesi gerektiğini belirtiyoruz.

"Ayrımcı bir tutum ile yürürlüğe giren 7242 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair Kanun ile yapılan yasa değişikliklerinin Anayasa'ya aykırılığına dair Anayasa Mahkemesi'nin ivedilikle karar vermesi gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi tarafsız bir kurum olması gerektiğini hatırlayarak kanun önünde eşitlik, yaşam hakkı, sağlığa ulaşım hakkını da dikkate alarak karar vermelidir.

"Uluslararası insan hakları kurumlarının da ayrımcı ve eşitlik ilkesine aykırı yasal düzenleme ile hapishanelerde yaratılan güvensiz ve güvencesiz ortama ilişkin dayanışma ve eylem planları sunmasının binlerce mahpus bakımından hayati önemde olduğuna inanıyoruz."