4 Aralık 2024 Çarşamba

Hasta tutuklu IŞİD'lilerin saldırısına uğradı

Hasta tutuklu Cengiz Sinan Halis Çelik, ameliyat olduğu hastanede önce IŞİD'lilerin, ardından da askerlerin saldırısına uğradı.
Siyasi tutsak Cengiz Sinan Halis Çelik, hükümlü bulunduğu Silivri Hapishanesi Kampüs Hastanesi'nde 19 Şubat günü mesane ameliyatı oldu. Çelik, burada önce IŞİD'lilerin, ardından da askerlerin saldırısına uğradı.
 
Yaşadıklarını Adalet Bakanlığı'na yazdığı dilekçeyle anlatan Çelik, suç duyurusunda bulundu. İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, Çelik'in dilekçesini basın mensupları ile paylaştı. 
 
Çelik, dilekçesinde, "Silivri 5 Nolu L Tipi cezaevinde PKK'li hükümlü olarak bulunmaktayım. Son dönem artarak katlanan ciddi can güvenliği ihlalleriyle karşı karşıya bırakılmaktayız. Hastane ve mahkeme sevklerinde cezaevi dış güvenliğinden sorumlu jandarma güçleri tarafından fiili işkence tutumlarına maruz bırakılmaktayız. Gün geçtikçe ağırlaşan bu sorunlar Kasım 2017 tarihinden beri devamlılık arz etmektedir. Mahkemeye ve hastaneye giden arkadaşlarımız küfür, hakaret ve darba uğramakta, linç girişimlerine varan işkenceye maruz bırakılmaktadırlar” dedi.
 
Son dönemde Silivri Kampüs Hastanesine götürülen siyasi tutsakların IŞİD'liler ve kadın ve çocuklara yönelik cinsel saldırıda bulunan suçlularla aynı hücrelere, nezarethanelere konulduğunu anlatan Çelik, “Kasti bir uygulama olan bu durum bizi birbirimize vurdurtma girişimi olmaktadır. Askeri personel tarafından da 'Sizler zaten aynısınız, birbirinizi yiyin' biçiminde sözlü olarak dile getirilmektedir” dedi. Çelik, provokasyona açık bir ortam yaratılmaya çalışıldığını ifade ederken, askerlerin kendilerini “siz bizim düşmanımızsınız, burada hepinizi öldüreceğiz, buradan sağ çıkmayacaksınız” diye tehdit ettiğini ve işkence uyguladığını da aktardı. 
 
19 Şubat günü Süleyman Altun isimli siyasi tutuklu ile birlikte Silivri Kampüs Hastanesine sevk edildiğini belirten Çelik, o gün yaşananları şöyle anlattı: “Bizler IŞİD'li kişilerle aynı nezarethaneye konulduk. IŞİD'lilerin tehdit ve hakaretlerine maruz bırakıldık. Hakaret ve tacizlerle saldırıya uğradık. Görevli askeri personeli uyarmamız ve güvenliğimizi riske attıkları üzerine ayrıştırılmamızı istememiz akabinde başta uzman çavuş olmak üzere askerlerce darp edildik. Askerlerin saldırısına uğradık. Yerlere atılarak, tekmelerle, yumruklarla ağır saldırılarla karşı karşıya kaldık. Süleyman Altun arkadaşımın kafası, yüzü bir çok askerin tekmeli saldırıları sonucunda yaralanmıştır. Uzman çavuş ve askerlerin saldırılarıyla; mesane kanseri olmamama ve ameliyat geçirmeme karşın ve kistli bölge olmasına rağmen bu bölgeme tekmelerle vurulmuştur. Yine epilepsi hastası olduğum ilgili askeri personelce bilinmesine rağmen yumruk ve kelepçelerle kafama ve vücudumun çeşitli yerlerine darp gerçekleştirilmişti. Darpların sonucu-etkisiyle epilepsi nöbeti geçirmiş ve acile kaldırılmışımdır. Saldırılardan kaynaklı yaralanmaya dönük rapor tutulmamıştır.”
 
“Bu saldırının öldürme kastıyla yapıldığı askerlerin sözlü ifadelerinden de anlaşılmaktadır” diyen Çelik, can güvenliğinin olmadığını dile getirdi. Çelik, tüm sorumluları hakkında suç duyurusunda bulundu, can güvenliğinin sağlanmasını talep etti.