Gazeteci Seyhan Avşar: Mesleğimi yaptığım için buradayım

"Kamu görevlisini hedef gösterme" iddiasıyla hakkında dava açılan Cumhuriyet gazetesi muhabiri Seyhan Avşar'ın ilk duruşması görüldü.

"Sözcü Savcısı Sabıkalı çıktı" haberinden dolayı "Kamu görevlisini hedef gösterme" suçlamasıyla hakkında dava açılan Cumhuriyet gazetesi muhabiri Seyhan Avşar'ın yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 29'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmayı CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ve çok sayıda gazeteci izlerken, Avşar ve avukatları hazır bulundu.

Kimlik tespitlerinin ardından savunma yapan Avşar, konuşmasına, tutuklu gazetecilerin durumuna dikkat çekerek başladı. İktidarın gazetecilerin gerçekleri yazmasını istemediğini belirten Avşar, "Kimi zaman bunu yargıyı gazeteciler üzerinde bir sopa olarak kullanarak yapıyor. İstiyorlar ki gerçekler bilinmesin, duyulmasın, yazılmasın. Çünkü biliyorlar ki bir zamanın muktedirlerinin yargılandığı bu salonlarda bir gün onlar da yargılanacak. Ve biz mesleğini hakkıyla yapmaya çalışan gazeteciler onların yargılanma süreçlerini de yazacağız" dedi.  

'MESLEĞİMİ YAPTIĞIM İÇİN BURADAYIM'
Cumhuriyet gazetesinde yaklaşık 1 yıldır yargı muhabiri olarak görev yaptığını dile getiren Avşar, "Yargının verdiği kararları, yargı içerisindeki hukuksuzlukları, kamuoyunun yakından takip ettiği dosyaları izliyorum. Kadın cinayetlerini, çocuk istismarlarını, meslektaşlarıma karşı açılmış basın davalarını haberleştiriyorum. Mağdur edilmiş, haksızlığa uğramış ancak sesini duyuramamış yurttaşların bir nebze de olsa sesini duyurmaya çalışıyorum. Şimdi ise mesleğimi yaptığım için sanık sandalyesinde karşınızdayım. Yaptığım bir haber nedeniyle 'Terörle mücadelede görev almış kamu görevlisini terör örgütlerinin hedefi gösterme' iddiasıyla yargılanıyorum. Ancak yaptığım haber tamamen kesinleşmiş bir Yargıtay ilamının haberleştirilmesinden ibaret" şeklinde konuştu.

Kesinleşmiş mahkeme kararı ile suç işlediği sabit olan bir savcı hakkında "Haber yapamazsınız" denildiğini dile getiren Avşar, savunmasının devamında şöyle dedi: "Oysaki dünyanın neresine giderseniz gidin böylesi bir iddia ile yargılanıp ceza alan bir savcı hakkındaki karar haber değeri taşır ve haber yapılması gerekmektedir. Ayrıca bu kararın elime geçmesinin ardından kararla yetinmeyip olayın mağdurlarına ulaşıp, onlarla da görüştüm. Bu haberin hedef gösterme amacıyla yapılmadığını açıklamaya bile gerek görmüyorum. Bu haberi yaptıktan hemen sonra henüz hakkımda soruşturma başlatılmadan, ifadem alınmadan yandaş bir gazete tarafından hedef gösterildim. Haberde benim şu an suçlandığım TMK maddesiyle yargılanabileceğim yazıyordu. Yani baştan adı konulmuş bir yargılama ile karşınızdayım."

Başka bir ülkede bir gazetecinin böyle bir haber yapması halinde ödüllendirildiğini, ancak Türkiye'de gazetecilerin cezalandırıldığını belirten Avşar, "Açıkçası bu kadar trajikomik bir iddianame ile yargılanıyor olmam Türkiye yargı sistemi adına bir utanç tablosu" diyerek beraatını talep etti.

DURUŞMA ERTELENDİ
Avşar'ın savunmasının ardından avukatların savunmasına geçildi. Avukat Hüseyin Boğatekin ve Buket Yazıcı davanın usulsüz ve hukuksuz olduğunu belirterek beraat talebinde bulundu.

Savunmaların ardından kararını veren mahkeme, beraat taleplerini ret ederek, sanık Necdet Önemli'nin sonraki celsede dinlenmesine ve Seyhan Avşar'ın haberinde adı geçen savcı hakkındaki dosyanın bir örneğinin Osmaniye 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nden istenmesine karar vererek, bir sonraki duruşmayı 21 Mayıs'a erteledi.