'Filistin yalnızca silahlı mücadele ile özgür olacaktır'

Hanzala gemisinde yer alan ICOR Genel Koordinatör Yardımcısı Laouini, Aksa Tufani direnişinin 2. yılında Filistin için mücadele edenleri selamladı. 2 yılın sonunda güç dengesinin direniş açısından olumlu yönde değişmediğini belirten Laouini, "FHKC'nin Hamas'ın müzakereye girme kararını sahiplenmesini tamamen destekliyoruz. Filistin'deki silahlı direnişin akıllı adımlarla kölece bir anlaşmayı müzakereye konu edilebilecek hale getirebileceğine inanıyoruz" dedi. Türkiyeli Filistin dostlarının aynı zamanda Erdoğan'ın ikiyüzlülüğüne karşı da mücadele ettiğini belirten Laouini, Filistin'in yalnızca silahlı mücadeleyle özgür olacağının altını çizdi.
Devrimci Parti ve Örgütlerin Enternasyonal Koordinasyonu (ICOR) Genel Koordinatör Yardımcısı Hatem Laouini, temmuz ayında siyonist işgale karşı yola çıkan ve alıkonulan Hanzala gemisi katılımcısı Hatem Laouini, 7 Ekim Aksa Tufanı direnişinin 2. yılında Gazze'ye ambargoyu kırmak için yola çıkan Küresel Sumud Filosu ve uluslararası dayanışmanın güncel görevlerine dair devrimci sosyalistlere bir mesaj gönderdi.
'İKİ YILIN SONUNDA GÜÇ DENGESİ DİRENİŞ AÇISINDAN OLUMLU YÖNDE DEĞİŞMEDİ'
Türkiye'deki, Avrupa'daki ve Kürdistan'daki devrimci sosyalistlerin 7 Ekim'i sahiplendikleri için teşekkür eden Laouini, "7 Ekim'den bu yana iki yıl geçti; tarihi bir direniş eyleminin ikinci yıldönümündeyiz ve bunu kahramanca bir eylem olarak değerlendiriyoruz. Son birkaç on yılda ilk kez Filistinliler gerçekten siyonist varlığı askeri olarak yenebildi ve onu kalbinden vurdu. Filistin'i özgürleştirmenin tek ve biricik yolu silahlı direniştir. Gerilla ve silahlı mücadeleye her zaman inandık; doğrudan saldırılarda küçük eylemler bile önemlidir. Ancak 7 Ekim o kadar büyük bir eylemdi ki dünyayı stratejik olarak değiştirdi ve Filistin-İsrail çatışmasını bütünüyle dönüştürdü. Güç dengelerini değiştirdi. Buna karşın iki yıldır soykırım, iki yıldır saldırılar ve katliamlar, iki yıldır hastanelerin yok edilmesi ve 250 gazetecinin öldürülmesi yaşandı. 65 bin kişi öldü, 200 bin civarında yaralı var, iki milyon insan açlık ve kıtlık tehlikesi altında. Fakat iki yıldır süren direniş ve mücadele birleştiriciydi; 14 farklı grup dahil oldu. Esas olarak üç büyük güç, Hamas, İslami Cihad ve FHKC, belirleyici oldu. Tunus Yurtsever Demokratik Sosyalist Parti (PPDS) olarak devrimci yoldaşlarımızı, Filistin'de tarihsel direnişin sol kanadını temsil edenleri destekliyoruz. İki yıldır direniş örgütleri işgalcilere karşı roket atışları gerçekleştirdi. İki yıldır çok yüksek düzeyde, nitelikli ve uzmanlaşmış direniş operasyonları oldu. Ancak şimdi, iki yılın sonunda güç dengesi direniş açısından pek olumlu yönde değişmedi" dedi.
'MÜZAKERELER VAR VE BİR ANLAŞMA OLABİLİR'
Hasan Nasrallah'ın suikastından ve Hamas'ın Yahya Sinwar, İsmail Haniye gibi önde gelen kadrolarının katledilmesinden sonra ve Suriye'deki değişimler ile Esad'ın devrilmesiyle güç dengesinin direniş aleyhine döndüğünü kaydeden Laouini, şöyle devam etti: "Gerici Arap rejimleri, başta Suudi Arabistan, Mısır ve Katar olmak üzere, şimdi Trump planını destekliyor; faşist Erdoğan rejimi de bu hattı destekliyor. Bu anlaşmayı teşvik ederek direnişi müzakere pozisyonunda zayıflatıyorlar. Trump planı Filistin devrimiyle tamamen çelişiyor; fakat biz Filistin direnişinin doğru kararları alma hakkı olduğunu düşünüyoruz. FHKC'nin Hamas'ın müzakereye girme kararını sahiplenmesini tamamen destekliyoruz. Filistin'deki silahlı direnişin akıllı adımlarla kölece bir anlaşmayı müzakereye konu edilebilecek hale getirebileceğine inanıyoruz. Şimdi müzakereler var ve bir anlaşma olabilir. Belki şimdi tam bir zafer elde edilemez; bazen Lenin'in dediği gibi, ileriye gitmek için bir adım geri atmak gerekir. Filistin özgürlük hareketi devam edecek, sadece Gazze ve Batı Şeria'da değil, tüm Filistin'de ve tüm dünyada.
'SİZ ERDOĞAN'IN İKİYÜZLÜLÜĞÜNE KARŞI DA MÜCADELE EDİYORSUNUZ'
"7 Ekim, dünyayı Filistinli yaptı; bütün dünya tek bir dil konuşuyor: Filistin. Avrupa'daki işçi sınıfının oynadığı olağanüstü rol çok önemlidir. Liman işçilerinin silah taşımayı reddederek limanları bloke etme kararları gidişatı değiştirdi. İtalya'daki işçi sınıfının genel grev kararı da büyük etki yarattı. Avustralya'dan Birleşik Krallık'a, Fransa'dan Almanya'ya, birkaç hafta önce 2 milyon kişinin katıldığı gösterilere sahne olan Fas'a, Yemen'e yüz milyonlarca insan yüzünü Filistin'e döndü. Bu yüzden bunun sadece Filistin için bir dayanışma olmadığını düşünüyorum. Türkiye'deki devrimci sosyalistlere selam; Filistin için teşekkürler. Siz yalnızca Filistin için değil, aynı zamanda faşizm, emperyalizm ve Erdoğan'ın ikiyüzlülüğüne karşı da mücadele ediyorsunuz. Erdoğan Filistin'den yanaymış gibi davranırken siyonizm ve emperyalizmle işbirliği yapıyor; bu Türk burjuvazisinin yalanıdır. Bu yüzden Türk burjuvazisini ve temsilcilerini Arap devrimine ve Filistin kurtuluşuna gerçek bir düşman olarak değerlendiriyoruz. Türkiye işçi sınıfı ve Türkiye'deki devrimci hareket, Tunus'ta devrim inşa etmeye çalışanların müttefikidir. Filistin'le dayanışmada birlikte mücadele etmek, aynı zamanda Türkiye işçi sınıfı, devrim ve sosyalizmin mücadelesi açısından da önemlidir.
'FİLOLARA DEVRİMCİ SELAMLARIMIZI İLETİYORUZ'
"Ben Handala gemisine temmuzda katıldım. Bir deneyim olarak, PPDS'te Marksist Leninist bir öncü ve ICOR'un Genel Koordinatör Yardımcısı olarak katılmaktan gurur duydum; komünistleri ve marksist-leninistleri temsil ettim. Gemide bu açıdan önemli bir rol oynadım; FHKC'li yoldaşlarla ve İtalya'daki komünistlerle Gallipoli'de, daha sonra Hanzala'da birlikteydik. Hanzala'yı insani yardım misyonundan devrimci ve adanmış bir misyona çevirdik. Enternasyonal marşıyla yelken açtık. Siyonist isgalcileri Çav Bella ile karşıladık. Tutukluluğumuz sırasında sorumluluklarımızı yerine getirdik. Devrim, emperyalizm ve siyonizme karşı konuşmalar yaptık. Serbest bırakılmanın ardından Türkiye'de ve dünyadaki dayanışma kampanyası beni olumlu şekilde etkiledi; bu bize güçlü müttefikler ve yoldaşlar kazandırdı. Hanzala'dan birkaç hafta sonra Küresel Sumud Filosu girişimi başladı. Parti olarak inisiyatifi tamamen destekledik; filoya katılan ve siyonist zindanlardan yeni tahliye edilen yoldaşımız Ghassan Henchiri hazırlıklarda merkezi rol oynadı. Tüm zorluklarına rağmen Sumud filolarının yelken açmasından gurur duyuyoruz. Birkaç haftalık hazırlıktan sonra Tunus ve İtalya'dan kalkan 50'den fazla teknenin başarısı ülke işçi sınıfı ve parti olarak bizim için gurur vericidir. Bazı tekneler Gazze'ye 20 deniz mili mesafeye kadar ulaştı. Tutuklular kötü muamele ve işkence gördü. Brezilya'dan Güney Afrika'ya kadar cesur insanlar bu girişimlerde yer aldı. Bugün 7 Ekim; tüm yoldaşlar şimdi serbest bırakıldı ve yoldaşımız Ghassan'ı Tunus'ta karşılamaya hazırız. Diğer filo inisiyatifleri de hala yolda. Filistin'e 1000 Madleen ve Özgürlük Filosu Koalisyonu (FFC) gemisi Conscience (Vicdan) katılımcılardan gurur duyuyoruz. İtalya ve Fransa ortaklığında 10 tekneyi ve 1000 gönüllüyü kapsayan bir girişimin başlatılmasını destekliyoruz. En büyük gemi Conscience olup, yarın ya da ertesi gün Gazze'ye ulaşarak yasa dışı ambargoyu ve yasa dışı siyonist varlığı sorgulama eylemi gerçekleştirecek; barbar ve katliamcı ordunun saldırısına meydan okuyacak. Filolara devrimci selamlarımızı iletiyoruz.
'KİTLE HAREKETLERİ VE MÜCADELE HATLARI ÖNEMLİDİR'
"Şu an işgal altındaki Filistin'e doğru yola çıkan sevgili yoldaşlarımıza selamlar, genç devrimci sosyalistlere selamlar. Bu tür filikalar çok önemli eylemlerdir ama en önemli eylemler değiller. Her yerde kitle hareketleri ve mücadele hatları çok önemlidir. Filistin yalnızca silahlı mücadele ile özgür olacaktır; faşist devletler ve tüm emperyalist güçler ancak birleşik mücadeleyle ve bunun her biçimiyle, silahlı mücadele de dahil, yenilebilir. Siyonizm, emperyalizm ve faşizme karşı birleşik mücadelemizi yükseltelim."