17 Mayıs 2024 Cuma

ESP: Dünya halklarının direnişini selamlıyoruz

ESP İstanbul İl Örgütü, dünyanın çeşitli ülkelerinde devam eden halk isyanlarıyla dayanışma amacıyla basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı okuyan Toper, "Ortadoğu'dan dünyaya yayılan direniş ve isyan sesine ses katmalı, kapitalist-emperyalist barbarlığa karşı halkların taleplerini yükseltmeliyiz" dedi. Toper, 2 Kasım Dünya Rojava Dayanışma Günü nedeniyle direnişi selamladı.
 

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İstanbul İl Örgütü, dünyanın çeşitli ülkelerinde devam eden halk ayaklanmalarına destek vermek amacıyla Beşiktaş iskele önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Sosyalist Gençlik Dernekleri (SGDF) Eşbaşkanları Alev Özkiraz ve Deniz Bahçeci destek verdi.

'DÜNYANA YENİ BİR RUH DOLAŞIYOR'
Açıklamayı okuyan ESP Parti Meclisi (PM) üyesi Mustafa Naci Toper, emperyalist barbarlığın dünyanın dört bir yanındaki halkalara karşı sömürü ve saldırı politikalarının devam ettiğine işaret etti.

Toper, IMF'nin sömürücü programları ve savaş siyasetine karşı halkların sesinin artık daha gür olduğunu vurguladı ve devam etti: "Ortadoğu'dan Asya'ya, Avrupa'dan Latin Amerika'ya kadar dört bir yanda halklar sömürü ve zulüm politikalarına karşı ayağa kalkıyor. Öyle ki, dünyada yeni bir ruh dolaşıyor: Gezi ruhu!"

'MİLYONLARCA İNSAN FARKLI DİLLERDE ARTIK YETER DİYOR'
Irak'tan Azerbaycan'a, Endonezya'dan Şili'ye, Lübnan'dan Ekvador'a dünya halkları kapitalist sömürü düzenine ve faşist iktidarlara karşı başkaldırdığını hatırlatan Toper, "Birbirinden farklı coğrafyalarda kadını ve erkeğiyle milyonlarca yoksul işçi, emekçi ve öğrenci farklı dillerde 'Artık Yeter' diyor. Burjuvalar, zengin sermayedarlar, petrol şeyhleri aynı dilden konuşuyor: Sömürü ve zulmün dili! Ezilen halklar, yoksullar, kadınlar ve gençler de aynı dilden konuşuyor: İsyan diyor!" diye kaydetti.

'GEZİ RUHUNU TAŞIYAN BİZLER, DÜNYA HALKLARINI SELAMLIYORUZ'
Sermayenin vatani yok diyen Toper, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sömürücüler kendi çıkarları uğruna din, dil, ırk ayrımı yapmazlar. Bütün kan emici kapitalistler, yani zenginler sınıfı yoksul halklarımıza karşı aynı dilden konuşuyor: Zam-vergi soygunu, faşist yasalar, OHAL uygulamaları, polis, gaz, tazyikli su, hapishaneler, kan ve ölüm. Ne var ki, emeğin de vatanı, ulusu yoktur. Direnişin ve isyanın dili dünyanın her yerinde aynıdır! Bu nedenle Gezi isyanının ruhunu taşıyan bizler, bugün bu ruhu Irak'ta, Lübnan'da, Endonezya'da, Azerbaycan'da, Ekvador'da, Şili'de, Uruguay'da sömürü düzenine isyan eden halklarımızı selamlıyor, taleplerinin yanında olduğumuzu söylüyoruz. 7 milyarlık dünya nüfusunun sadece yüzde 1'i dünya gelirinin yüzde 82'sini elinde tutuyor. Dünya nüfusunun yarısı bu gelirden hiçbir pay elde edemiyor. Milyarlarca insanın günlük geliri 1 doların altında. Dünyanın yoksullarının ekmeğe, temiz suya, ilaca, konuta, kısacası insanca bir yaşama ulaşması artık daha da zor. Fabrikada, tersanede beli bükülen işçiyle rezidansta, gökdelende kadeh kaldıran patron; tarlada alın teri toprağa dökülen tarım işçisiyle güvenli konaklarında zevk içinde yaşayan büyük toprak sahibi kapitalistler, toplu taşımaya aylık ücret yetiştiremeyen kent yoksulu ile lüks araçları ve hava taksileriyle ulaşım keyfi süren üst düzey elit yöneticiler; asgari ücrete mahkum edilen emekçiyle milyonlarca lira maaş alan asalak bürokrat; ekmeğini suya katık yapan yoksul esnaf ile zengin tüccar arasındaki uçurum kapanmayacak kadar derin. Bu uçurumu ancak halkların haklı öfkesi ve isyanı kapatabilir. Bugün dünyanın değişik ülkelerinde yaşanan da budur."

Toper, sosyalistler olarak 25 yıllık tarihlerinden güç aldığını belirtti ve ekledi: "Dünya halklarının meşru ve demokratik taleplerinin savunucusuyuz. Iraklı, Lübnanlı, Azeri, Endonezyalı, Ekvadorlu, Şilili dostlarımızın yanındayız. 25. direniş yılımızda da zulme isyan ediyoruz, enternasyonal dayanışmayı yükseltiyoruz."

'ROJAVA HALKLARINA YAŞATILAN ZULMÜ LANETLİYORUZ'
2 Kasım Dünya Rojava Dayanışma Günü nedeniyle, Rojava halklarına kardeşçe selam yollayan Toper, "Rojava halklarına dönük yaşatılan zulmü lanetliyor, Türkiye emekçi halkları Ortadoğu'dan dünyaya yayılan direniş ve isyan sesine ses katmalı, kapitalist-emperyalist barbarlığa karşı taleplerini yükseltmelidir" dedi.