'Eşitlik ve özgürlük için kapitalizme, erkek egemenliğine karşı mücadele edelim'
JKŞ'nin başlattığı "Eşit, özgür yaşam" kampanyası kapsamında Kobanê'de panel düzenlendi. Çok sayıda kadın ve genç erkeğin katıldığı panelde, kadınların Rojava devrimi ile iradeleştiği vurgulandı. Söz alan katılımcılar, devrimle birlikte kadınların yaşamındaki değişimlere dikkat çekti.
Devrimci Komünist Kadınlar (JKŞ), "Eşit ve özgür yaşam" kampanyası çalışmaları doğrultusunda panel düzenledi. Kobanê'de Komünist Devrimci Hareket (TKŞ) binasında düzenlenen panele çok sayıda kadın ve genç erkek katıldı. Panel, ölümsüzleşenler anısına saygı duruşuyla başladı.
JKŞ adına yapılan konuşmada, Rojava devrimi ile kadınların, kendi tarihini daha güçlü yazmaya başladıklarına dikkat çekildi. Konuşmada, "Aklı, ruhu ve bedeniyle ev içi yaşama hapsolan, adı yok sayılan, değersizleştirilen kadınlar Rojava devrimi ile yeni bir yaşamın inşası için ayağa kalktı. Sömürgeciliğe, erkek egemenliğine başkaldırdı. Esad rejimine, faşist DAİŞ barbarlığına, işgalci-sömürgeci Türk devletine karşı savaşta iradesi, savaşçılığı ve komuta gücüyle kendini kanıtladı. Düşmana darbeler vurulmasında belirleyici güç oldu" denildi.
'ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SÜRÜYOR'
Rojava devriminde eşit temsiliyet ve ikili sağlanmasına rağmen toplumsal yaşamda eşitsizliğin sürdüğüne dikkat çekilen konuşmada, "Özcesi, devrimimizin elde ettiği önemli kazanımlara rağmen kadının eşit ve özgür yaşam hayali henüz gerçekleşmiş değil. Bin yıllara dayanan bu çelişki hiçleştirilen, yok sayılan kadın gerçeği öyle birkaç on yılda da aşılamayacaktır" denildi.
Özgürlüğün kapısının kapitalizme karşı mücadele ile açılacağı vurgulanan konuşma şöyle devam etti: "Kadın emeği, bedeni, sömürülen, varlığı hiçleştirilen kadınlar olarak bugün mücadelemizin ana doğrultusunu erkek egemen kapitalist sisteme çevirmeliyiz. Kapitalizme, erkek egemenliğine karşı mücadele verilmeden gerçek eşitlik ve özgürlük sağlanamaz. Çünkü, kadın cinsinin gerçek anlamda özgürleşmesi, tarihsel ezilmişliğinin temelinin yani üretim ilişkilerinin değiştirilmesi ile mümkün olacaktır. Kadın özgürlüğüne ve eşitliğine inanan, cins ayrımsız bir toplum isteyen kadınlar erkek egemenliğine ve emperyalist kapitalist sisteme karşı birlikte mücadeleyi yükseltmelidir. Bu da ancak kadın devrimi ve toplumsal devrimin ittifaklaşmasıyla mümkün olacaktır."
'EŞİT VE ÖZGÜR YAŞAM KOLEKTİF BİR MÜCADELEDİR'
Tek tek kadın özgürlükten yoksunluğunun aynı zamanda bütün kadınların özgürlüğünün kısıtlanması anlamına geldiği vurgulanan konuşmada, kadın özgürlük mücadelesinin bireysel değil cins olarak erkek egemen sisteme karşı verilen mücadeleyi kapsadığı ifade edildi. Özgürlüğün, bireylerin değil tüm kadınların özgürleşmesi ve cins aydınlanması ile mümkün olduğu ifade edilen konuşmada, "Kadın devriminde temel öznenin ezilen, işçi ve emekçi kadınlar olduğunun farkına varmak cins bilincinin oluşması için ilk adımdır. Cins bilincindeki aydınlanma, eylemle birleştiğinde ise erkek egemenliği karşısında yıkıcı, kadın devriminin ise kurucu öznesi olur" denildi.
Cins eşitliği için, erkek egemen toplumsal işbölümünün yıkılması gerektiği belirtilen konuşmada, kadına tarihsel olarak atfedilen rollerin toplumsallaştırılması ve kadını eve hapseden tüm ilişki biçimlerinin değiştirilmesi ihtiyacına dikkat çekildi.
'ROJAVA KADIN DEVRİMİ BÖLGE DEVRİMİNİN DİNAMİĞİDİR'
Eşit ve özgür yaşam mücadelesi için kadınlara JKŞ'de örgütlenme çağrısı yapılan konuşma şu sözlerle son buldu: "Kadın özgürlük mücadelesi, kadınların özgürlüğü olduğu kadar ezilen tüm kesimlerinde özgürlüğü mücadelesidir. Onun için kadınlar, cinsi için savaştığı kadar toplumsal özgürlük için de savaşıyorlar. Sömürücü sınıflara ve onların işbirlikçilerine karşı uzlaşmaz bir mücadele yürütüyorlar. Rojava kadın devrimi, Kürdistan ve bölgesel kadın devriminin önemli bir dinamiğini oluşturuyor. Rojava kadın devriminin gerici erkek egemenliğine karşı kadın özgürlük değerlerini koruması ve geliştirmesi, devrimin erkek egemen sistem tarafından çalınmasına karşı vereceği mücadeledir. Buda ezilen kadınlara karşı görevidir."
Ardından katılımcılar söz aldı. Rojava devrimi öncesi yaşamlarındaki zorlukları anlatan kadınlar, sadece ev ve mutfak içinde görüldüklerini söyledi. Rojava kadın devrimi ile birlikte yaşamlarında birçok şeyin değiştiğini, daha önce kadınların bir irade olarak sayılmadığını, devrim ile birlikte iradeleştiğini dile getiren kadınlar, ancak bunun yetersiz olduğuna işaret ederek, devrimle birlikte bir toplumsal zihniyet devrimine ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Söz alan genç erkekler de Rojava devrimi ile birlikte kadın ve erkeklerin eşitliği ekseninde değişimler yaşandığını söyledi. Daha önce kadın ve erkeklerin böylesi bir etkinlikte yan yana gelemeyeceğini söyleyen genç erkekler, devrimin kadınların böylesi topluluklarda kendini ifade etmesini sağladığını söyledi.
Panel "Jin, jîyan, azadî" sloganı ile son buldu.