11 Mayıs 2024 Cumartesi

Enver Müslim: Halka yönelik tehditlerle Suriye krizi çözülmez

Kuzey ve Doğu Suriye Fırat bölgesi Özerk Yönetim Eşbaşkanı Enver Müslim, Son günlerde Rojava devrimi üzerindeki tehditleri ve Suriye Dış İlişkiler Bakanı Velid Muallim'in yaptığı açıklamaları ETHA'ya değerlendirdi.
Kuzey ve Doğu Suriye Meclisi, 6 Eylül'de gerçekleştirdiği toplantı ile birlikte kuruluşunu ilan etti. 7 bölgeden oluşan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Fırat, Cizire, Rakka, Tabqa, Minbic, Deyr ez Zor ve kısa süre önce işgal edilen Efrin Bölgesi olarak belirtildi. Bu bölgelerde açılacak 9 büroda kararlar halklar tarafından alınacak.
 
 
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin çalışmalarını ETHA'ya değerlendiren Kuzey ve Doğu Suriye Fırat bölgesi Özerk Yönetim Eşbaşkanı Enver Müslim, "21 Ocak 2014 yılında Kobanê'de Rojava'nın ilk demokratik özerk yönetimi ilan edildi. 24 Ocak ta Cizire bölgesinde, 29 Ocak'ta Efrin'de ilan edildi. Bugüne kadar hizmet bakımından büyük çabalar sarfedildi. Halkların kardeşliği ulusların birbirine yakınlaşması kapsamında adımlar atıldı" diye belirtti.
 
Minbic, Rakka ve Deyr ez Zor'un özgürleştirilmesinin ardından burada yaşayan halkları da kapsayacak yeni bir sisteme ihtiyaç duyulduğunu ve bundan kaynaklı Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimini kurduklarını ifade eden Müslim, "Bu kapsamda diyaloglar başladı ve Demokratik Suriye Meclisi (MSD) kongresinde yeniden özgürleştirilen bölgelerin özerk yönetim içerisinde yer alması için toplantılar gerçekleştirildi. Bu toplantılarda, 7 bölgeden oluşan Özerk Yönetim sisteminin inşası üzerine anlaşma sağlandı. Anlaşma sağlanan bölgeler Fırat, Cizire, Efrin, Minbic, Tabqa, Rakka, Deyr ez Zor. Bu 7 bölge anlaşarak bundan sonra özerk yönetimlerle kendi kendilerini yönetme kararı aldılar" diye belirtti.
 
Özerk Yönetimlerin içerisinde bütün halklar eşit şekilde temsil edildiğini vurgulayan Müslim, "Ortadoğu'da bir ilk yaşanıyor. Kürt, Arap, Türkmen, Çerkez, Ermeni, Aşuri, Süryani ve bütün halklar Ezidi, Müslüman, Hristiyan bütün toplumlar omuz omuza yan yana gelerek demokratik özerk yönetim içerisinde yerlerini aldılar. Bütün Ortadoğu halkları ilk kez 6 Eylül günü böyle bir yönetim biçimine tanıklık etti. Bu toplantıda iki temsilci çıkartıldı; biri Cizire Bölgesinden biride Fırat bölgesinden seçildi. Fırat bölgesinde seçilen arkadaşımız DAİŞ çetelerinin başkenti olarak bilinen ve DSG savaşçıları tarafından özgürleştirilen Rakka'dan, bu aslında Ortadoğu bölgesi bakımından yeni bir durum" dedi.
 
Halkların Ortadoğu'da Rojava devrimi ile ilk defa birlikte yeni yönetim inşa ettiğini söyleyen Müslim, "Sadece Suriye'nin kuzeyi veya Suriye'nin kendisinde değil, Ortadoğu'nun tamamında devrimimiz örnek olmalı ki ilk defa burada yaşayan halklar birlikte bir yönetim inşa ediyor, bu bölgede yaşayan halklar açısından atılan büyük bir adımdır" diye kaydetti.
 
Merkezi Suriye yönetimine karşı demokratik Suriye'nin geleceği içinde mücadele edecek herkesin özerk yönetimlerde yerlerini alabileceğinin altını çizen Müslim, Suriye'de diyalog ile çözümün olabileceğini söyledi. Enver Müslim sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Suriye'de askeri tehdit dilinin çözüm getirmeyeceğini her fırsatta dile getiriyoruz. 7 yıldır Suriye krizi askeri çözümlerle herhangi bir çareye kavuşmuş değil. Halka yönelik tehditlerle, özgürleştirilen yerlere saldırı söylemleriyle krizin çaresi bulunamaz. Bunu, Demokratik Suriye Meclisi (MSD) defalarca kendilerine söyledi. Rojava'da Kuzey Suriye'de ortaya çıkan devrim sürecinde askeri tarzı bir yana bırakarak diyalog ve barış içerisinde süreci götürmeyi hedefledik. Biz bu topraklarda yaşıyoruz, bu topraklarda çocuklarımız büyüyor, bu topraklarda yaşıyoruz, bunun için sürekli çözümün diyalog ile sağlanmasından yanayız."
 
'ROJAVA'DA ASKERİ ÇÖZÜMLERİN KAZANACAĞINA İNANMIYORUZ'
 
Suriye Dış İlişkiler Bakanı Velid Muallim'in yaptığı açıklamalara yanıt veren Müslim, "Suriye rejiminin zihniyeti halen eski sistemdeki gibi askeri zihniyet. Bu zihniyetin kolayca değişeceğine biz de inanmıyoruz. Rejimin zihniyeti, Suriye muhaliflerinin zihniyeti ile halen aynı düzeyde, birbirlerinden herhangi bir farkları yok. Suriye Dış ilişkiler Bakanı Velid Muallim'in yaptığı açıklama zamana uygun bir açıklama değil. Velid Muallim'in nerede yaşadığını çok merak ediyorum. Hangi coğrafyada yaşadığını çok merak ediyorum. Biz bugün gelmişiz 2018 yılına o halen 2011 yılından 2017 yılına kadar gelinen süreçlerde ki tehditlerini sürdürüyor. Bu tehditler karşısında Kobanê ve Fırat yönetimleri olarak, bu bölgede askeri çözümlerin kazanacağına inanmıyoruz" diye belirtti.
 
Kuzey ve Doğu Suriye halklarının bu tehditler karşısında kendisini savunabileceğinin altını çizen Enver Müslim, "Nasıl ki Kobanê'de DAİŞ çetelerine karşı halkımız evlatlarıyla kendilerini savunduysalar, rejimin tehditlerine karşı da kendimizi savunmaya hazırız. Bunun yanı sıra rejim içerisinde ve uluslararası güçler arasında Velid Muallim'in açıklamalarına karşı ses çıkmalıdır. Rejimin bu zihniyetini değiştirmesi için herkes çaba harcamalıdır. Bu topraklar, bu vatan bütün halkların toprağıdır. Sadece Suriye'de yaşayanların değil, Arapların, Kürtlerin, Ermenilerin, Çerkezlerin, Süryanilerin topraklarıdır. Suriye rejimi bu halklara karşı sorumluluğu gereği zihniyetini değiştirmelidir. Eski zihniyeti ile bu halkları artık yönetemez. Suriye'de çözüm için birçok alanda Suriye rejiminin adımlar atması gerekiyor, özellikle kurumlarını ve işleyişinin, halkların birlikte yaşaması için gözden geçirilmesi gerekiyor" dedi.
 
EFRİN'İN DEMOGRAFİK YAPISI DEĞİŞTİRİLDİ
 
Türkiye'nin Efrin'in demografik yapısını değiştirdiğini söyleyen Müslim, "Yüzyıllık kökleri orada bulunan başta Kürt halkı olmak üzere bütün halkların tarihi işgalci Türk devleti tarafından yok edilmeye çalışılıyor. Demografik yapının değişimi yanı sıra halkın ağaçlarını, arazilerini ve ormanları çeteler tarafından yok ediliyor. İşgalci Türk devleti ve çeteleri Efrin'i işgal ederek bir nevi Suriye'ye ait toprakları da işgal etmiş oldu. Suriye Dış İlişkiler Bakanı, Suriye topraklarının özgürleştirilmesinden, Efrin özgürleştirilmesinden bahsetmesi gerekirken maalesef bizlere yönelik tehditlerde bulunuyor. Efrin'de yaşayan halklar her gün katliamlarla, göç ile karşı karşıyalar. Halkın dilini, yaşamını değiştirirlerken dünya bunun karşısında halen sessizliğini koruyor. Bunun yanında Suriye rejimi de bunca katliama demografik yapının değiştirilmesine karşı sessizliğini koruyor" diye kaydetti.
 
'EFRİN İŞGALCİLERDEN ÖZGÜRLEŞTİRİLMELİ'
 
Suriye Dış İlişkiler Bakanı, bizi tehdit edeceğine Efrin'in özgürleştirilmesi için adımlar atmalıdır diyen Müslim, "Efrin bizim için Kuzey Suriye'de yaşayan halklar için oldukça önemli, bunun içinde Efrin bir an önce çetelerden ve onların destekçisi işgalci Türk devletinden derhal temizlenmeli" diye belirtti.
 
'KOBANÊ'NİN DİRENİŞ RUHUYLA DEVRİMİ SAVUNMALIYIZ'
 
Kobanê'deki direniş ruhu ile devrimin savunulması gerektiğini vurgulayan Enver Müslim, "1 Kasım Dünya Kobanê Günü'nün yıldönümüne yaklaştık. O süreçte burada DAİŞ vahşetini yaşıyorduk. DAİŞ çeteleri Şengal'i işgal etmişlerdi. Çok sayıda Ezidî kadını, çocuğu, erkeği, katliamlardan geçirdiği günlerde DAİŞ çeteleri Kobanê'ye saldırdı. Bütün dünyanın gözü Kobanê'ye çevrildi. Kobanê'de genç kadınlar, erkekler işgalci çetelere karşı onur ve özgürlükleri için büyük mücadele gerçekleştirdiler" diye konuştu.
 
ROJAVA DEVRİMİNİ ORTADOĞU'DA ÖRNEK YAPACAĞIZ
 
halkların kardeşliğinin yeşerdiği ve herkese umut olan bu devrime sahip çıkmak için mücadeleyi büyüteceklerinin altını çizen Müslim, "Kuzey Kürdistan, Başur ve dünyanın birçok yerinde halklar, sosyalistler, devrimciler sokaklara çıkarak Kobanê direnişinin yanında olduklarını ortaya koydular. Bu devrim, çetelere karşı halkların ortak mücadelesini, kardeşliğini büyüttüğü devrim. Bu devrimi Kürtler, Süryaniler, Araplar, Türkmenler, Çerkesler olarak savunmalıyız.  İşgalcilerin tehditlerine karşı 19 Temmuz Rojava Devrimi'nin ruhu ile ancak bu devrimi daha fazla savunabiliriz. DAİŞ çetelerinin katliamlarına karşın bütün halklar ile birlikte nasıl ki Kobanê'yi ayakta tuttuysak Rojava Devrimi'ni tehditlere ve işgal saldırılarına karşı savunarak devrimimizi Ortadoğu'da örnek yapacağız" dedi.