24 Nisan 2024 Çarşamba

Efrînli tutsaklar ÖSO ile Türk devletinin işbirliği ve işkencelerini anlattı

Efrîn'de ÖSO çeteleri tarafından işkence gören ve alıkonulan 11 Efrînli, 3 yıl 8 aydır Hatay T Tipi Hapishanesi'nde tutsak ediliyor. Efrînli tutsaklar, yaşadıkları işkence ve tutuklama sürecini İHD ile paylaşarak, seslerinin duyurulmasını istedi. Tutsakların anlatımları, Türk devletiyle çetelerin işbirliğinin nasıl sürdürüldüğünü de bir kez daha ortaya çıkardı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Hatay Şubesi, Hatay/Yayladağı T Tipi Hapishanesi'nde kalan Efrînli tutsakların yaşadığı işkencelere ilişkin rapor yayınladı. 

Tutsakların başvurusu sonucu İHD MYK üyesi avukat İlhan Öngör'ün tutsaklarla yaptığı görüşmeler sonucu edindiği bilgiler, yayınlanan raporla kamuoyuyla paylaşıldı. Rapora göre, D2 koğuşunda kalan İ.M. isimli Suriyeli tutsak, 2018 yılında Türkiye ordusunun Efrîn'e saldırısı sonrası Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) çeteleri tarafından kardeşiyle birlikte evine baskın düzenlenerek alıkonuldu. ÖSO komutanlarından Ebu Said'in kendilerine "YPG'li olduğunuzu kabul edin" diyerek baskı ve işkence yaptığını anlatan tutsak, toplamda 11 kişi olduklarını ve 12 gün boyunca falakaya yatırma, elektrik verme, kaba dayak, duvara asma gibi işkencelere maruz kaldıklarını söyledi.

ÖSO çetelerinin "Eğer YPG'li olduğunuzu kabul etmezseniz tüm ailenizi yok ederiz, kadınlarınıza kızlarınıza tecavüz ederiz" tehdidinde bulunduğunu aktaran İ.M, mecburen YPG'li olduklarını söylediklerini, ardından çetelerin kendilerini Antakya Jandarma Komutanlığı'na getirdiklerini kaydetti.

ÖSO İŞKENCESİ ANTAKYA JANDARMA KOMUTANLIĞINDA DEVAM ETTİ
ÖSO çetelerinin Antakya'da Jandarma Komutanlığı'nda 5 gün boyunca kendilerine işkence yapmaya devam ettiğini söyleyen İ.M, komutanlıkta yanlarında hiçbir Türk askeri bulunmadığını ve ÖSO çetelerinin kendilerine bir ifade kağıdı imzalattığını kaydetti. Tutsaklar, ÖSO çetelerinin işkencelerini şu şekilde anlattı: "8-9 saat sandalyeye bağlı oturtulduk. Sırt üstü yatırılarak büyük bir su şişesinin ağzını açıp ağzımıza geçirdiler. Duvarda askılara asıldık. Bu işkencelerin birçoğuna jandarma karakolunda bulunan ÖSO çetesi komutanı Ebu Said yaptı."

TEHDİT VE BASKI ADLİYEDE DE SÜRDÜ
İşkence sonrası adliyeye çıkarıldıklarını dile getiren tutsak, çetelerin sorgu işlemleri öncesi imzalattıkları kağıtta bulunan ifadeyi tekrar etmeleri için tehdit, baskı ve işkence uygulandığını söyledi. İ.M, savcılık ve hakimlik sorgusu sırasında kendilerine barodan avukat atandığını ancak avukatla herhangi bir görüşme yapmadıklarını söyledi. İ.M, Türkçe bilmedikleri için avukatla sorgu ve savcılık aşamasında hiç konuşamadıklarını aktardı.

İşkence sonucu ifadelerini tekrar eden Efrînliler, 2 Türk askerini öldürmek ve devletin birliğini, düzenini bozmaktan 3 kez ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırılarak tutuklandı. 3 yıl 8 aydır Hatay T Tipi Hapishanesi'nde kalan tutsaklar, başka bir dosyadan tutuklanan Dizyar Ahmed Kürdi isimli kişinin suçlandıkları olaylara ilişkin ifade verdiğini ve kendilerinin bu olaylarla ilgisi olmadığını anlatmasına rağmen haklarında verilen hükmün bozulmadığına dikkat çekti.

Rapora göre Hatay T Tipi Hapishanesi'nde kalan diğer Efrînli tutsaklar da aynı beyanlarda bulundu.

'SESİMİZİ DUYUN'
Tutsakların İHD'den iletmesini istediği mesaj ise şu şekilde: "Toplam 11 kişi hiç alakamız olmayan bir olayla ve suçlama ile haksız yere ÖSO çeteleri tarafından alındık. Çok kötü işkencelere maruz kaldık. Halen işkence izlerimiz vücudumuzda duruyor. Doktorlar hiçbir şekilde işkence raporu vermediler ve muayene etmediler. Türkiye'ye karşı hiçbir eylemde bulunmadık, hiçbirimiz örgüt üyesi değildik. Bizi Suriye'de alıkoyan, Türkiye'ye getiren ve Türkiye jandarma karakolunda askerlerle beraber bize işkence yapan ÖSO çetesi üyeleridir. 3 yıl 8 aydır hiç kimseye bize yapılan haksızlığı duyuramadık. Bu süre içerisinde ailemizden hiçbir şekilde haber alamıyoruz ve ailemiz ile görüşemiyoruz. Ailemiz ile telefon görüşü veya mektuplaşmamız söz konusu olmuyor. Tamamen kendi kaderimize bırakıldık. Lütfen sesimizi tüm dünyaya duyurun! İnsan hakları savunucuları bizim sesimizi duyursun."