Efrîn Savunma Konseyi Başkanı: Efrin'de AKP'yi bitireceğiz

AKP/Saray iktidarı, Efrîn'e yönelik işgal hazırlığı yapıyor. Efrîn'e sınır olan Kilis ve Hatay'ın Reyhanlı ilçesine askeri sevkıyat yapılırken, Kuzey Suriye halkı Efrîn'in yeni bir Kobanê ruhu yaratacağından emin. Efrîn Kantonu Savunma Konseyi Başkanı Behcet Ebdo, Türkiye devletinin Efrîn'e yönelik işgal planlarını, bunun bölgedeki siyasi ve askeri duruma etkilerini ve savunma hazırlıklarını ETHA'ya değerlendirdi.

 

Efrîn Kantonu Savunma Bakanı Behcet Ebdo'nun ETHA'nın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

 

Türkiye devleti uzun süredir Efrîn'e yönelik saldırı tehdidinde bulunuyor. Bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Türk devletinin Efrîn'e yönelik tehditleri yeni değil, son iki aydır Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan deliye dönmüş durumda. Her konuşmasında 'geldik, geliyoruz' diyor. Askeri kuvvetimi hazırladım, biz zaten Türk devletinin nasıl bir hazırlık yaptığını biliyoruz. Sınıra bütün askeri gücünü yığmış durumda. Aynı zamanda İdlib, Türk devleti için büyük fırsat. Türk devleti İdlib'ten de bu tarafa saldırmayı ve hakimiyet sağlamayı hedefliyor. Böylelikle Efrîn'i daha kolay işgal edeceğini düşünüyor. Efrîn üzerine yaptıkları konuşmalarla Türk devleti ne kadar tükendiğini ve çıkar yol aradığını belli ediyor. Türk devleti siyasi olarak Suriye'de tamamen yok olduğunu ortaya koyuyor. Türk devleti, Efrîn'e saldırırsa kendi sonunu da hazırlar. Türk devleti Efrîn saldırısını kendi krizinden kurtuluş olarak görüyor. Bunda tamamen yanıldıklarını Efrîn'e yönelik işgal saldırısında anlayacaklar. Türk devleti, Kürt halkının iradesini ve Kuzey Suriye'de yaşayan halkların ortaya koyduğu demokrasi projesini ortadan kaldıramayacak. Aynı zamanda Kuzey Suriye'de ortaya çıkan demokratik yaşam modeli Êfrîn'de Türk devletine karşı iradesini ortaya koyacaktır. Türk devleti ve çeteleri ne kadar tehdit savurursa savursun, Efrîn halkı ve onun askeri güçleri Türk devletinin bütün saldırılarını boşa çıkartacak.

 

TÜRK DEVLETİNİN PARA İLE BESLEDİĞİ ÇETELER EFRÎN'E GİREMEZ

 

Türkiye devletinin bu saldırıları çeteler desteğiyle gerçekleştireceği görülüyor. Türkiye devleti neyi amaçlıyor?

 

Türk devleti her seferinde Efrîne yönelik tehditlerini çeteler üzerinden gerçekleştiriyordu. DAİŞ, El Nusra ile nasıl tehdit ettiyse, şimdi de aynı şekilde tehditlerini sürdürüyor. Erdoğan, 20 bin çeteci ile bir saldırı gerçekleştireceğini söylüyor. Biz Türk devletinin para ile beslediği çetelerin Efrîn'e giremeyeceklerini düşünüyoruz. Erdoğan'ın belirttiği bir rakamın ortada olmadığını da biliyoruz. Erdoğan, her açıklamasında büyük rakamlar ortaya atıyor. Biz gerçeği biliyoruz. Türk devleti kendine meşruluk katmak ve bir alan yaratmak için önden çeteleri Efrîn'e sürecektir. İşgalci Türk devleti bugün hiçbir meşruluğu olmadan bütün askeri gücünü Efrîn ve Kuzey Kürdistan sınırına yığmış durumda. Aynı zamanda uluslararası herhangi bir meşruluğu olmamasına rağmen Türk devleti ve onun çeteleri, üç taraftan Efrîn'i kuşatmış durumda. Türk devleti bütün çeteleri ve askeri gücüyle Efrîn'e saldırmayı amaçlıyor. 

 

EFRÎN'E KARŞI İDLİB'İ PAZARLIK KONUSU YAPIYOR

 

Türkiye devletinin saldırılarının Suriye rejimi ve Rusya'nın İdlib'e yönelik saldırılarıyla aynı döneme denk gelmesi, işbirliği tartışmasını gündeme getiriyor. Sizce Efrîn'e yönelik işgal saldırısı bölgedeki siyasi ve askeri dengeleri nasıl etkiler?

 

Türk devletinin rejim ve Rusya ile Efrîn saldırısı öncesi bir çok görüşmesi oldu. Rejim güçlerinin Hama ve Halep'ten İdlib'e doğru saldırılarına paralel olarak, Türk devletinin Efrîn'e yönelik işgal saldırısı, aynı zamanda Türk devletinin İdlib'e yönelik gerçekleştirilen saldırılardan kendisine pay çıkartarak Efrîn saldırısını meşru hale getirmeyi amaçlıyor. Türk devleti bu işgal saldırısını İdlib ile eş zamana denk getirmesi uluslararası güçlerden olur almayı amaçlıyor. Ama bu işgal saldırısının hiçbir meşruluğu yok. Onlar da bunu çok iyi biliyor. Türk devleti, İdlib'i Efrîn'e karşı pazarlık unsuru olarak kullanıyor. Bugün Efrîn'e saldırıyor, rejim onaylar veya Rusya yeşil ışık yakarsa Türkiye hiç tereddüt etmeden İdlib'i ve oradaki çeteleri Rusya ve Suriye rejimine teslim eder. Şu ana kadar görünen o ki, Cephet el Nusra İdlib'ten çekilerek aldığı tüm yerleri rejime bir bir teslim ediyor. Suriye rejimi, İdlib'te silah kullanmadan 130 köyü Nusra çetelerinden geri aldı. Türk devleti, kirli pazarlıklarını tekrar devreye sokmak ve bunun kapısını da İdlib ile aralamak istiyor. Türk devleti son süreçte İran ile Efrîn ve Kuzey Suriye üzerine görüşmeler gerçekleştirdi. Türk devleti ve onun desteklediği çetelerin arkasında İran var. İran ve bölgedeki gerici devletler Kuzey Suriye'de ortaya çıkan demokratik federasyon sisteminin kendilerinin sonlarını getireceğini düşünüyorlar, bu yüzden de Kuzey Suriye halklarının iradesine karşı çok çabuk bir araya gelip ortaklaşabiliyorlar. 

 

Çok yakın süreçte Erdoğan, Esad ile ortaklaşmayı düşünüyor. Bölgedeki gerici devletler, kendi iktidarlarını kaybetmemek için anlaşmalar gerçekleştiriyor. Türk devleti, Efrîn'e girmek için, kendi elleri ile beslediği çetelerin aldığı toprakları Suriye rejimine teslim etmeyi düşünebilir. Bunu da sırf Demokratik Suriye Federasyonu'nun inşasını ve halkların bir arada yaşadığı Efrîn'i işgal etmek için gerçekleştirmek isteyebilir. 

 

ABD ve Rusya'nın Rojava'ya ilişkin açıklamaları oldu. Bu her iki açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

DSG, YPG ve YPJ olarak bizler her iki güç ile ittifaklar yapıyoruz. Bizler onlara destek sunuyoruz. Sadece DAİŞ'i yenmek değil, DAİŞ halen Suriye'de ve Ortadoğu'da var. DAİŞ daha bitmedi. Bizler ortağız, bizler dostuz. Rusya diyor ki, 'DAİŞ'i bitirdik', ama DAİŞ Şam'da, Humus'ta, Hama'da yine çıktı, Derazor'da DAİŞ ve rejim arasındaki savaş yine şiddetlendi. O yüzden bugün diyorlar ki biz Suriye'de kalırız, Amerika diyor ki, 'biz Suriye'de uzun süre kalacağız ve Demokratik Suriye Güçleri bizim dostumuzdur.' Bizler de projemizin uluslararası alanda meşruiyet kazanmasını isteyeceğiz, bu projeyi resmi bir proje yapacağız. ABD kimi açıklamalar yaptı. Diyorlar ki, 'nerede olursa olsun DSG, YPJ, YPJ ortağımızdır.' Efrîn de bu projeye dahildir. Rusya ile ilişkilerimiz iyidir ama Rusya, bizim Amerika ile ittifakımızdan korkuyor. Suriye üzerine en üst düzeyde çeşitli anlaşmalarımız var. Rusya diyor ki bizler bölgesel ittifakları zayıflatalım, birlikte ittifak yapalım. Ama Rusya'nın her zaman korkusu var, Amerika'dan dolayı. Amerika Fırat'ın doğusunda, Kuzeyinde biz varız. Amerika'nın Kuzey tarafına müdahale etmemesi gerekir. 

 

Bizim Rusya ile ilişkilerimiz iyi. Diyorlar ki, Amerika Efrîn'e gidecek ve denize ulaşacak ve bu bölge Amerika'nın egemenliğine girecek. Bu yüzden Rusya bazen Erdoğan'ın tehditlerine sessiz kalıyor. Fakat ABD yazılı bir açıklama yaparak, 'DSG, YPG ve YPJ ortağımızdır, dostlarımızdır, nerede olursa olsun destekliyoruz' diyorlar. Erdoğan 'sınırlarımız ihlal ediliyor' diyerek NATO'dan yardım istiyor. Bu da Amerika ve Türkiye arasında derin çelişkilerin oluşmasına yol açıyor. Rusya da bazen sessiz kalıyor, Türkiye de bu sessizlikten korkuyor çünkü bizim Rusya ile ilişkilerimizin iyi olduğunu biliyor. Rusya, Suriye krizinin konuşulacağı Soçi toplantısında bizim de 140 delege ile katılmamız gerektiğini ifade ediyor. Bu durumdan Türkiye ve koalisyon güçleri hoşnutsuz. Türkiye'nin en büyük korkusu ise bizim Amerika ve Rusya ile olan ilişkilerimiz. 

 

KOBANÊ RUHU DİRENİŞ GELENEĞİDİR

 

Efrîn'e yönelik işgal planları akıllara Kobanê direnişini getirdi. Efrîn halkın hazırlığı ne düzeyde?

 

Kobanê ruhu tüm Kürt halkında bir direniş geleneği olarak filizlenmiştir. Bu direniş ruhu bugün Efrîn'de en yüksek seviyeye ulaşıyor. Efrîn halkı kendilerini savaşa göre hazırlamışlardır. Efrîn halkı bu saldırıları cevapsız bırakmayacaktır. YPG ve YPJ güçleri bu halkın evlatlarıdır. Bizler bu toprakların sahipleriyiz, hiçbir zaman topraklarımızı terk etmeyeceğiz. Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz ve teslim olmayacağız. YPG ve YPJ, bu toprakların savunmasını yaparak halkla dayanışma içerisindedir. YPG ve YPJ en üst aşamada profesyonel olarak hazırdır, bu saldırılar karşısında zayıflık göstermeyecektir. Direniş ruhu ile çok yüksek bir moral ve coşku ile bu toprakları savunmaya devam edeceğiz.

 

Halklara çağrınız var mı?

 

3 parça Kürdistan, Avrupa, Cizire ve Kobanê kantonlarındaki Kürt halkına çağrımız; bu saldırı tehditleri karşısında çok güçlü bir duruş sergilemeliler. Efrîn zaten bu direniş ruhunu taşıyacaktır. İşgalci Türk devleti bu saldırı ile Kürt halkının iradesini kırmak istiyor. Efrîn bugün Kürt halkının onurunu ve iradesini temsil ediyor. Suriye halkının iradesini temsil ediyor. Suriye halklarına çağrımız; halkların kardeşliğine dayalı bu sistemi sahiplenmeleri. Bizler insanlığın düşmanlarının karşısında insanlığı savunduk. DAİŞ çetelerini Suriye'de bitirdik. Kısa süre sonra DAİŞ'in adı Suriye'de hiç kalmayacak. Bizler Nusra çetelerine ve işgalcilere karşı savaşıyoruz. Bizler Şehba ve İdlib topraklarını da işgalden kurtarmak istiyoruz. Bizler aynı zamanda Cerablus ve Azez bölgelerini Türk devleti ve çetelerinden temizlemek istiyoruz.

 

Suriye halkları Türkiye devletinin işgalini kabul etmemeli ve şiddetle karşı durmalıdır. Uluslararası güçler ABD ve Rusya da saldırı tehditlerine sessiz kalmamalıdır. Türkiye devletinin terörünü artık bitiriyoruz. DAİŞ'in en büyük kralı Recep Tayip Erdoğan'dır. Biz onun sistemini de bitiriyoruz. Kimse artık Türk devletine ve Erdoğan'a yardım etmemelidir. Silah verilmemelidir. Erdoğan'ın kirli siyaseti teşhir edilmelidir. Biz Erdoğan'ın sistemini Efrîn'de bitireceğiz. Nasıl ki 'hilafet'in merkezi Rakka'da DAİŞ'i bitirdiysek, nasıl ki DAİŞ'in karşısında Kobanê zafer kazandıysa, Efrîn de kazanacak. Kobanê nasıl ki DAİŞ'i bitirmenin örneği olduysa, Efrîn de AKP'yi bitirmenin örneği olacak. Uluslararası güçler de bu gerçekliği görmelidir, kimin terörist olduğunu ve kimin terör karşısında savaştığını görmelidir. Şimdiden diyoruz ki zafer bizimdir. Efrîn halkının tamamı, kendisini savunmak için hazır bekleyen askeri bir güç durumundadır. YPG ve YPJ de hazırdır. Bu yüzden zafer Efrîn halkınındır. 

 

(Welat Deniz)