20 Temmuz 2025 Pazar

Düş yolcuları Zürih'te anıldı

Suruç katliamında ölümsüzleşen 33 düş yolcusu İsviçre’nin Zürih kentinde yapılan eylemle anıldı.

Suruç'ta 20 Temmuz 2015 tarihinde faşist DAİŞ çetesinin saldırısında ölümsüzleşen 33 düş yolcusu, İsviçre'nin Zürih kentinde anıldı.

İsviçre Göçmen İşçiler Federasyonu (İGİF) tarafından Stauffacher Meydanı'nda düzenlenen anma, saygı duruşuyla başladı.

İGİF adına yapılan konuşmada, Suruç katliamının failleri ve arkasındaki siyasi sorumluların gizlenerek yargılanmalarının engellendiğine dikkat çekildi, mücadele ve dayanışma çağrısı yapıldı.

Partizan, İTİF, Hetasor, İDHF ve Devrimci Cephe’nin de aralarında bulunduğu sayıda kurumun katıldığı anmada, Suruç'ta yaşamını yitiren gençlerin mücadele mirasının yaşatılacağı vurgulandı.

Eylemde yapılan açıklamada, katliamın yalnızca bir saldırı değil, Türk devletinin sömürgeci savaş konseptine geçişinin bir miladı olduğu, devletin DAİŞ çeteleri eliyle gerçekleştirdiği bu katliamla Rojava devrimine ve Türkiye'deki devrimci, sosyalist gençliğe savaş ilan ettiğine dikkat çekildi.

'SURUÇ BİRLEŞİK DEVRİM İRADESİNİN ADIDIR'
Sosyalist gençlerin Kobanê yürüyüşünün Gezi isyanının özgürlük ruhunu Ortadoğu'ya taşıma, halkların eşit ve özgür geleceğini örme çabasının bir parçası olarak değerlendirilen açıklamada, "Suruç; Rojava devrimine kanatlanmak, faşist sınırları parçalayarak birleşik devrimin inşasına katılmak isteyenlerin adıdır" denildi.

'SÖMÜRGECİLİĞE VE İŞBİRLİKÇİLİĞE KARŞI ORTAK CEPHE ÇAĞRISI'
Suruç katliamının DAİŞ eliyle hayata geçirilen bir devlet operasyonu olduğu, hedefin ise halkların ortak mücadelesi ve dayanışma ruhu olduğu belirtilen açıklamada, sosyalist gençlerin taşıdığı devrimci mirasın hala sokaklarda, meydanlarda ve sınırların ötesinde yaşatıldığı belirtildi.

"33 düş yolcusunun taşıdığı umut, bugün Filistin'den Kürdistan'a, Alevi dağlarından Lübnan'a kadar işgal, katliam ve sömürüye karşı birleşik direnişin çağrısıdır. Kobanê'ye yürüyenler yalnızca bir sınırı geçmedi, aynı zamanda eşit, özgür ve halkların kardeşliğine dayalı bir Ortadoğu tahayyülünü de büyüttü" denilen açıklamada, Suruç'tan bugüne halklara yönelen saldırıların sadece bölgesel değil, aynı zamanda emperyalist odakların ve işbirlikçi rejimlerin ortak politikalarının bir sonucu olduğu vurgulandı. İsrail'in Filistin'e, İran rejiminin Kürtlere ve Beluclara, HTŞ'nin Alevi ve Dürzilere yönelik saldırıları buna örnek olarak verildi.

Anma eylemi, "Suruç'un hesabı sorulacak", "Şehit namirin" ve "Katillerden hesap soracağız" sloganlarıyla sonlandırıldı.