Diyarbakır Barosu: Çocuk hak ihlallerinin karşısında olacağız

Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla Adli Yardım Binası'nda basın toplantısı düzenledi.

 

Diyarbakır Baro Başkanı Avukat Ahmet Özmen'in de katıldığı basın toplantısında konuşan Av. Ümit Asye Demir "Çocuklarımızı korumak zorundasınız" dedi. Demir, "Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edilmiştir. Sözleşmenin kabul günü olan 20 Kasım aynı zamanda Dünya Çocuk Hakları Günü olarak da ilan edilmiş ve 1989 yılından beride Dünya Çocuk Hakları Günü olarak kutlanmaktadır" diye kaydetti.

 

Dünyada olduğu gibi Türkiye ve Kürdistan'da da çocukların en temel hakkı olan yaşam hakkının hiçe sayıldığını ifade eden Demir, "Çocuklara yönelik bir çok alanda hak ihlalleri artarak devam etmiş ve etmeye de devam etmektedir" diye konuştu.

 

Çocuklara yönelen cinsel istismar vakıaları son on yılda yüzde 700'lük bir artış gösterdiğini vurgulayan Demir, sadece 2016 yılı içerisinde çocuğun cinsel istismarı suçundan 15 bin 51 dava açıldığını belirtti. Gerçekleşen cinsel istismar vakalarının yüzde 15 ile 20'sinin adli makamlara yansıdığını kaydeden Demir, tablonun vahim olduğunun altını çizdi.

 

Demir, "2016 yılında evlenen her yüz kişiden 18'i maalesef yine çocuktu. Son on yılda evlendirilen kız çocuğu sayısı ise 482 bin 908'a ulaşmıştır. Yine 15-17 yaş arası 17 bin 789, 15 yaş altı 244 kız çocuğu doğum yapmıştır" dedi.

 

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de çocuk işçi kavramı artık normal bir durum haline gelmiştir. 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu ile çocuk işçisinin ismi çırak olarak değiştirilmiş ve çocuk emeğinin sömürülmesi meşru bir zemine oturtulmuştur. SGK verilerine göre; 1 milyon 170 bin çocuk işçi, çırak adı altında devlet eliyle çalıştırılmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre; 2016 yılında çocuk işçi sayısı 708 bine ulaşmıştır. Çocuk işçiliği, çocuk iş cinayetlerini de beraberinde getirmiştir. Sadece 2016 yılında 56 çocuk işçi hayatını kaybetmiştir.

 

Tüm olumsuz koşullara rağmen tablonun değiştirilmesinin mümkün olduğunu ifade eden Demir, "Çocukların hakları, sorumlulukları, düşünceleri, duyguları olan bir birey olarak kabul ederek; çocuğun olduğu her alanda öncelikle çocuğun üstün yararı temel hedef olarak alınmalı, her şart ve koşulda çocuk hak ihlallerinin karşısında durmak asıl amaç olmalıdır" diye konuştu. Devletin her kurum ve çalışanını ve toplumun tüm bireylerini, çocukların sahip olduğu temel haklarına saygı duymaya ve sahip çıkmaya davet eden Demir, "Çocuk hak ihlallerini gerçekleştiren asıl faillin yanı sıra çocuk hak ihlallerine karşı çıkışın toplumsal olarak benimsenmesi, başta siyasal iktidar olmak üzere devletin tüm kurumlarının hiç bir ayrım yapmaksızın çocuk hak ihlallerine karşı gerekli duruşu ve sorumluluğun gereğini ortaya koymalıdır" dedi.

 

Demir, "Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak; Çocuk Hakları Günü'nü kutlayamadığımız bu günde, çocuk hak ihlallerinde sorumluluğunu ve denetim görevini yerine getirmeyen, gereken özen ve yükümlülüklerine aykırı davranan, düşünce ve inançlara göre ayrımcılık yapan her türlü düşüncenin, uygulamanın ve kararın karşısında olacağımızı belirtir. Bir kez bile olsa çocuk hak ihlallerinin cezasız kalmaması için tüm gücümüzle karşı duracağımızı kamuoyuyla saygılarımızla paylaşırız" diye belirtti.