Diyanet'in 'muhabbet yuvası' dediği ailede kadınlar katlediliyor
Diyanet cuma hutbesiyle "aile"yi kutsadı. Kadın özgürlük mücadelesi özneleri ve LGBTİ+'ların ailenin yapısını bozduğu iddia edilerek hedef gösterildiği hutbede, "Aile mutluluk ve muhabbet yuvasıdır" denilerek, kadın katliamları ve şiddetinin en fazla aile içinde yaşandığı gerçeğinin üstü örtülmeye çalışıldı.
Diyanet'in cuma hutbesiyle bir kez daha kadınlar ve LGBTİ+'lar hedef alındı. "Peygamberimiz ve aile ahlakı" başlıklı hutbe yaklaşık 89 bin camide okundu.
"Huzurlu bir toplumun teminatı sağlam ve güçlü bir ailedir" sözleriyle "aile yılı" politikasına destek verilen cuma hutbesinde, aile, "dinen evlenmelerine engel bulunmayan bir erkek ve bir kadının meşru nikahla kurdukları mutluluk ve muhabbet yuvası" olarak tariflendi. Böylece LGBTİ+'ların bu toplumdan dışlanması ve nefret saldırıları örgütlenmesinin zeminini örgütleyen Diyanet'in cuma hutbesinde tarif edilen "mutluluk ve muhabbet yuvası"nda kadınların katledildiği gerçeğinin üstü de örtülmeye çalışıldı.
Ailenin "milli ve manevi değerlerin gelecek nesillere aktarıldığı" mektep olarak tarif edildiği hutbede, peygamberin ailesine karşı ne kadar nazik olduğu anlatıldı. Kadınların en fazla aile içinde şiddet gördüğü, katledildiği gerçeğine hiç değinilmeyen cuma hutbesinde, ailenin huzur ve mutluluğu için dini değerlere uygun yaşamak gerektiği vaaz edildi. Aileyi hedef alan bazı mihraklar olduğu öne sürülen cuma hutbesinde isimleri zikredilmeden kadın özgürlük mücadelesi özneleri ve LGBTİ+'lar hedef gösterildi.
DİYANETE GÖRE EVLENMEK FITRAT
"Kadınlar annelik, erkekler babalık gibi kutsal bir değerden uzaklaştırılmak, kadın ve erkeğin aile içindeki rolleri zayıflatılmak istenmektedir. İslam'ın haram kıldığı, fıtrata aykırı sapkınlıklar medeni birliktelik adıyla masum; nikahsız beraberlikler normal; evlilik ise bir yük ve külfet olarak sunulmaktadır. Oysaki evlenmek ve aile olmak; Allah'ın emri, peygamberimizin sünneti, fıtratın gereğidir. Neslin ve milletin devamı için zaruridir" denilen cuma hutbesinde kadınlara bir kez daha sermayeye çocuk işçi ve devlete asker doğurma, yetiştirme talimatı verildi.
"İffet ve hayayı ortadan kaldıran, nesilleri ve toplumu ifsat eden zinaya giden yollar meşrulaştırılmaya çalışılmamalı; çıplaklık ve teşhircilik, hayatın bir parçasıymış gibi lanse edilmemelidir. Alkol, kumar ve madde bağımlılığı normal; çarpık ilişkiler ve boşanmalar sıradan, öfke ve şiddet olağanmış gibi gösterilmemelidir" ifadelerine yer verilen cuma hutbesinde, boşanma kararı alan kadınların katledildiği gerçeği de görmezden gelindi.
"Aile kurmak, aileyi korumak ve güçlendirmek yalnızca bireysel bir sorumluluk değil, iman, vicdan ve izan sahibi her insanın; dini, ahlaki ve insani sorumluluğudur" denilen hutbede, gençlerin evliliğe teşvik edilmesi istendi.