EMEK
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'den Flormar işçilerine ziyaret
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB yöneticileri, sendikalı oldukları için işten atılan ve 161 gündür direnişte olan Flormar işçilerini ziyaret etti.
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB yöneticileri, çoğunluğu kadınlardan oluşan ve 161 gündür direnişte olan Flormar işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu.
Ziyarette ilk olarak söz alan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, OHAL koşullarında başlatılan ve 161 gündür sürdürülen Flormar direnişinin umut kaynağı olduğuna dikkat çekti.
KORAMAZ: EMEKÇİLERİN YANINDA YER ALMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Koramaz, "Bu direniş Flormar'dan çıktı ve dalga dalga tüm Türkiye'ye yayıldı. Emeğin hakkını istemek ve haklarını aramak için sendikalara üye olmak hiçbir ülkede suç değildir. Sendikalı olan emekçiler işlerinden atılamaz. Ne yazık ki bizim gibi ülkelerde bu tür insanlık dışı uygulamalara çok sık karşılaşıyoruz. Patronlar örgütlü işçi istemiyorlar. Türlü yalanlar ve baskılarla örgütlenmeleri dağıtmak istiyorlar. Bunu yaparken de hükümetleri de arkalarına alıyorlar. Bunun en son örneğini 3. Havalimanı işçilerinin haklı isyanında yaşadık. 6 aydır verilmeyen ücretlerini istediler, balık istifi taşınmak istemediler, tahtakuruları arasında yatmak istemediler. Ve sonunda gözaltına alındılar, gaza boşuldular, teröristlikle suçlandılar. Ortada bir terör varsa emekçileri, işten atmalar ve gazlarla karşılayanlardır. Bizler emekçilerin yanında yer almaya devam edeceğiz" diye konuştu.
ADIYAMAN: DİRENİŞÇİLERE SAĞLIK HİZMETİ VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Koramaz'ın ardından Flormar işçileri, "Adalet yoksa direniş var" sloganı attı. Ardından söz alan TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman ise "Demokrasilerin vazgeçilmezi olan örgütlenme hakkınızın elinizden alınması kabul edilemez. TTB olarak bu konuda her zaman diğer meslek örgütleri ve sendikalar ile yanınızda olacağız. Direniş umarız kazanımla sonuçlanır ama önümüz kış. Burada sizlere sağlık hizmeti vermeye devam edeceğiz" diye belirtti.
GEZEN: İLK GÜNDEN KAZANILMIŞ BİR DİRENİŞTİR
KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen de "Sendikal faaliyet anayasal bir haktır. Ve uluslararası sözleşmelerle korunur. Bu hakkı kullanmış olmanız işten atılmanız için hiçbir haklı gerekçe yaratmaz. Yanınızdayız, aranızdayız" diyerek sözlerine başladı.
Gezen, "Sizlerin burada başlatmış olduğu bu mücadele emekçilere, halka, yoksul kesimlere yöneltilen bu saldırıların çok önemli bir karşı duruşunu öğretiyor. Burada başlattığınız mücadele işçi sınıfının, emekçilerin haklarını alması için başlattığımız uzun yürüyüşün en öncü adımlarını atıyor. Bizler de sonuna kadar yanınızda olacağız" diye kaydetti.
Direnişin çoğunluğunu oluşturan kadınlara seslenen Gezen, "Ekonomik haklarımızı aramak, bağımsızlığımızı almak, kendi ayaklarımız üstünde durmak için kadınlar olarak ön saflardayız. Bu direnişe renginizi verdiniz, bu ülkeye de renginizi verin. Siz güzelleşeceksiniz direndikçe. Bu ülke de sizinle güzelleşecek" dedi.
ÇERKEZOĞLU: BU HUKUKSUZLUĞA SON VERİN
Buluşmada son olarak konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "Merkezinde kadınların olduğu hiçbir direniş yenilmez. Bir kadın direnişi olarak tarihe geçen Flormar da daha ilk günkü coşkusu ile devam eden bu direniş, Türkiye işçi sınıfına, emekçi halka, tüm topluma öyle bir direnç, coşku verdi ki ilk günden kazanılmış bir direniştir burası" diyerek konuşmasına başladı.
Çerkezoğlu, "İşine ve emeğine sahip çıkmak, bunun için de yan yana gelip örgütlenmek sadece anayasal bir hak değil bu dünya yüzündeki en onurlu şeydir. Kendisi gibi birlikte iş ürettiği, beraber alın terini akıttığı dostları ile yan yana gelmek ve kendi geleceğine sahip çıkmak bu dünya yüzündeki en onurlu şeydir. Bugün 2018'in dünyasında ve Türkiye'sinde bu dünyayı ve ülkeyi yönettiklerini zannedenler öyle bir şey yaşıyorlar ki kadınlara, gençlere, işçilere vaat edecekleri hiçbir şey kalmadı. Bütün yaldızlar döküldü ve masallar bitti. Bize vaat edecekleri tek şey işsizlik, yoksulluk, eşitsizlik, savaşlar ve katliamlar. Burada Flormar direnişçisi arkadaşların onurlu direnişi, duruşu sadece Türkiye'nin değil dünya işçi sınıfının, emek hareketinin geleceğini temsil ediyor" diye belirtti.
Geçtiğimiz ay Arjantin'de sendikaların bir araya geldiği L20 (Labour20/Emek20) Konferansı'ndan bahseden Çerkezoğlu, diğer ülkelerin sendikalarının kendisine Flormar direnişini sorduğunu belirterek "Bu direnişin nasıl bir gücü temsil ettiği çok açıkça gösteriyor" dedi.
Flormar işverenine ve siyasi iktidara seslenen Çerkezoğlu, "Buradaki işçi arkadaşlarımız son derece onurlu bir mücadeleyi sürdürüyorlar. İşçileri sendikalı olduğu için işten çıkarmak işsizlikle, açlıkla yüz yüze bırakmak en hafif deyimiyle vicdansızlıktır. Kendilerini bu hukuksuzluğa bir an önce son vermeye ve bu onurlu mücadele karşısında talepleri yerine getirerek gerekeni yapmaya çağırıyoruz. Eğer siz bugün bu adımları atmazsanız onurlu direniş mutlaka başarıya ulaşacaktır. Ve tarihin bembeyaz sayfalarında bir emek mücadelesi olarak yıllar boyu anılacak bundan sonrası için örnek, bayrak olacak ve yolunu aydınlatacaktır" diye belirtti.
3. havalimanı direnişinden tutuklu olan 29 işçi ve sendika yöneticisinden de söz eden Çerkezoğlu, bu süreçte de Flormar direnişçilerinin desteğini önemli bulduklarını ifade etti.
Çerkezoğlu konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
"Bugün bu ülkeyi yönetenlerin adım adım sürüklediği, bilerek ve isteyerek getirdiği bu ekonomik kriz koşullarında bu krizin faturasını kim ödeyecek? Bu krizin faturasını krizi yaratan ülkenin yüzde 1'i mi ödeyecek yoksa işçiler, emekçiler, kadınlar mı ödeyecek? İşte Flormar direnişi bu krizin bize yıkılmasına karşı çok önemli bir direnç noktası. Bu nedenle bu direniş artık Flormar'dan, Gebze'den çıkmıştır. Bu direniş tüm Türkiye işçi sınıfının bu sermaye düzenine karşı hakkını, hukukunu korumak için verdiği mücadelenin çok önemli yol göstericilerinden bir tanesi olmuştur."