GÜNCEL
Dink davası yarına ertelendi
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinden yargılanan kamu görevlilerinin duruşmasına yarın devam edilecek.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayeti kapsamında kamu görevlilerinin yargılandığı davanın duruşması Çağlayan'da bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Tutuklu sanıkların SEGBİS aracılığıyla katıldığı duruşmaya ev hapsinde bulunan dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz, tutuksuz sanıklar Murat Bayrak, Gazi Günay, Erhan Tuncel, dönemin Trabzon İl Emniyet Müdürü Reşat Altay, dönemin İstanbul İl İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada tanık olarak dinlenilmesi beklenen, cinayet döneminde Emniyet İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Necmettin Emre, Kanada Ottawa Büyükelçiliği'nde görevli olduğu için mahkemeye dilekçe yazarak, duruşmaya katılamayacağını bildirdi.
Mahkeme, duruşmada cinayetin yaşandığı dönemde Emniyet İstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı olarak görev yapan ve halen Samsun İl Emniyet Müdürü olarak görev yapan Vedat Yavuz ve Dink cinayeti davası yaşandığı dönemde İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şube Yardımcısı olarak görev yapan ve şuan Çanakkale İl Emniyet Müdürü görevi yapan Celal Sel'i dinledi. Her iki tanık da bulundukları illerdeki mahkemelerden, SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı.
Celal Sel, "Olayı televizyonda gördüm. Olay yerine gittim. Olay yerinin yanındaki bir sokakta yürürken, kumaşçı bir esnaf, kamerası olduğunu söyledi. Çıkıp görüntülere baktım. Şahıs görünüyordu. Bilgisayar kasasını aldık. Soruşturmayı Terörle Mücadele Şubesi'nin yürüteceği belli olunca, Şube Müdürümüz, şubeye gidip üst makamlara bilgi notu hazırlamamı istedi. Olay yerinden ayrıldım ve şubeye gittim. Bilgi notu hazırladım. Daha sonra görüntüleri basına vererek, ihbar hattı kurduk ve ben hatla ilgilenen ekibin başındaydım. Ogün Samast, Samsun'da yakalanıp getirildikten sonra ben şubedeki diğer konularla ilgilenmeye başladım" dedi. Sel, Saray Kumaşçılık dışında da görüntülerin Terörle Mücadele ekipleri tarafından toplandığını ve Akbank Şubesi'nin kamera görüntülerinin de alındığını bildiğini belirtti.
'DİNK'E DÖNÜK ZATEN PROVOKATİF EYLEMLER OLUYORDU'
Daha sonra dinlenen Vedat Yavuz da ''Soruşturmaya esas olan elemanla buluşma notu daireye geldiğinde, Sabri Uzun Daire Başkanı, ben yardımcısıydım. Ben görev yaparken idari konularla ilgileniyordum. Operasyonel çalışmalarla ilgilenmiyordum. Bana da bu konuda kimse bilgi vermedi. Sabri Uzun, not geldiğinde İran'a gitmişti ve Necmettin Emre vekalet ediyordu. Ben bu F4'ü ilk kez İstanbul'da soruşturma savcısı gösterdiğinde gördüm" dedi. Hrant Dink'e dönük zaten provokatif eylemlerin olduğunu ifade eden Yavuz, "Bunu basından duyuyorduk. Ses getirici eylem yapılacağı bilgisi gelmiş. Hedef olan şahsa göre değerlendirme yapmak gerekiyor. Hrant Dink, sıradan bir kişi değil. Böyle düşünmek gerekiyor. Bütün yazışmalar kesinlikle Daire Başkanlığı'na gider. Burada daire başkanlığındaki kişi hem eski yazılara vakıf hem de evrakı görüyor. Bu evrakı gören ilgili şube müdürü telefon ederek gerekli kontakları sağlamalıydı" diye konuştu.
"Bilgiler birlikte değerlendirildiğinde ses getirecek eylem cana kast etmek olur" diyen Yavuz, "Cinayet işlendiğinde operasyonel birimler ve personel birimleri bana bağlıydı. Elemanların kayıt işlemleri personel birimine bağlıydı. Ben cinayeti televizyondan öğrendim. Bana bu konuda bir daha kimse bir şey sormadı. Daire başkanı veya başkası bana herhangi bir şey sormadı" diye belirtti.
Dink davası yarın devam edecek.