27 Temmuz 2024 Cumartesi

Dersim'de TTB'ye saldırılar protesto edildi

TTB'ye yönelik saldırılara ilişkin açıklama yapan Dersim Emek ve Demokrasi Platformu, "Maalesef kayyımcı bir zihniyet uzunca bir süredir adım adım gerçekleştirilen kurumsuzlaştırma ve anayasasızlaştırma politikası bir kez daha karşımıza çıkmıştır" dedi.

Dersim Emek ve Demokrasi Platformu, Türk Tabipleri Birliği'ne (TTB) yönelik kayyum saldırısını Sanat Sokak'ta yapılan açıklamayla protesto etti. "Hekimlik yargılanamaz, TTB susturulamaz" pankartının açıldığı eylemde basın metnini SES Dersim Şube Yöneticisi Meral Gülbanat Şimşek okudu.

'TTB NİTELİKLİ BİR SAĞLIK SİSTEMİNİN SAVUNUCUSU OLMUŞTUR'
TTB'nin tarihinde sağlık emekçilerinin ve halkın hakları için mücadele eden, demokratik değerlere önem veren bir meslek örgütü olarak görev yaptığını hatırlatan Şimşek, "TTB, kurulduğu günden bu yana piyasalaştırılan sağlık sistemine karşı çıkarak, koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği, ücretsiz, nitelikli ve ulaşılabilir bir sağlık sisteminin savunucusu olmuştur. Sağlıklı bir toplumun doğayla uyumlu bir yaşam, temiz çevre, yeterli ve dengeli beslenme, barış ve demokrasi içinde geçen bir yaşamdan geçtiğini vurgulayarak, bu alanlarda da mücadele etmiştir. İktidarın Suriye'de yaşanan savaşa müdahalesini bir 'halk sağlığı sorunu'na da yol açtığını öne sürerek karşı çıkan TTB, iktidarın öfkesini daha da büyüttü. Pandemi ve 6 Şubat depreminde iktidarın halka hizmet için parmağını bile kıpırdatmaz hale gelmesi TTB'nin iktidarın 'Sağlıkta Dönüşüm' adı altında sürdürdüğü sağlık politikalarına yönelik eleştirilerinin ne kadar haklı oluğunu da göstermiştir" dedi.

'BU SALDIRI SADECE BİR MESLEK ÖRGÜTÜNE DEĞİL'
Mahkemenin aldığı bu kararın iktidarın TTB, TBB, TMMOB, TEB gibi bir türlü yandaşları tarafından ele geçirilemeyen emek ve meslek örgütlerine yönelik saldırıları kapsamında verilmiş bir karar olduğunun açıklığına dikkat çeken Şimşek, "TTB, iktidarın küçük ortağı MHP'nin genel başkanı Bahçeli tarafından, 2020 yılından beri her vesile ile hedef haline getirilmeye çalışıldı. Bahçeli'nin hedef gösterme çağrıları sonucu TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı ile ilgili yargı harekete geçmiş ve tutuklanmasına neden olmuştur. Bu nedenle TTB Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınması hukuki değil tamamen siyasi amaçlıdır. Ancak, bu mücadele bugün örgütsel bütünlüğüne müdahale ile karşı karşıya kalmış, Mahkeme kararıyla seçilmiş merkez konsey üyeleri görevden alınarak yerlerine kayyım atanmıştır. TTB'nin maruz kaldığı bu saldırı, sadece bir meslek örgütüne değil, toplumun genel sağlık hakkına yönelik bir tehdittir. TTB'nin yürüttüğü bu mücadele, SES'in 33 yıllık mücadelesiyle örtüşmektedir" ifadeleri kullanıldı.

'KAYYIMCI POLİTİKALARDAN VAZGEÇİN'
Halktan, emekten, demokrasiden ve barıştan yana olan her kesime yönelik ötekileştirici ve kriminalize edici tutumların, iktidarların ve güç odaklarının mücadele alanı genişledikçe arttığını söyleyen Şimşek, şöyle devam etti: "Türkiye tarihinde bir ilkin gerçekleştirilip kamu kurumu niteliğindeki bir meslek örgütüne kayyım atamanın alternatif baro açma, sarı sendikalar kurma, emek meslek örgütlerinin yasal zeminini ortadan kaldırma çalışmaları yeterli olmadı ki; iş kayyım uygulamasına kadar geldi. Bu uygulama ile mesleklerini etik değerleri ile liyakat sahibi olarak gerçekleştirmeye çalışan emek-meslek örgütleri, sendika, demokratik kitle örgütleri aktivistlerine korku salmak ve özgün çalışmalarına son verilmek istenmektedir. Siyasi iktidar ve ortaklarının, her fırsatta hedef gösterdiği, TTB Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınma kararı, olabilecek en demokratik söylemlere bile tahammül edilmeme halidir. TTB Merkez Konseyi'nin görevi olmayan işler yapıp yapmadığına da ancak özgür iradesiyle TTB Genel Kurulu, Kongresi karar verebilir. Maalesef kayyımcı bir zihniyet uzunca bir süredir adım adım gerçekleştirilen kurumsuzlaştırma ve anayasasızlaştırma politikası bir kez daha karşımıza çıkmıştır. TTB'ye Yapılan bu Saldırıya Karşı, Türk Tabipleri Birliği ile dayanışma içinde olduğumuzu, bu kayyımcı politikalardan vazgeçilmesi gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyoruz."