Dersim'de Kürt sorununun demokratik çözümüne ilişkin panel

Kürt sorununun çözümüne ilişkin Dersim'de yapılan panelde konuşan ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni, onurlu barış mücadelesinin sosyalizm mücadelesiyle bağlantılı olduğuna dikkat çekti. Kürt halkının demokratik her kazanımının, sosyalizm mücadelesinin doğrudan bir kazanımı olduğunu söyleyen Çepni, "Şovenizm ile zehirlenmiş Türkiyeli halklara bunu anlatmamız lazım. Onları doğrudan bu sürecin bir parçası haline getiremediğimizde başarı şansımız yok" dedi.
Dersim'de Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Murat Çepni'nin konuşmacı olarak katıldığı "Dersim Kürt sorununda çözümü konuşuyor" paneli düzenlendi. Panele DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, yerine kayyum atanan Dersim Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan, Dersim'deki siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.
BEŞTAŞ: KÜRT SORUNU İNKAR POLİTİKALARIYLA ORTAYA ÇIKTI
Kürt sorununun, inkar politikalarıyla ortaya çıktığını belirten HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, "Kürt, diliyle, kültürüyle, tarihiyle, doğasıyla her şeyiyle bir bütün olarak kabul edilmelidir. Cumhuriyet tarihinde Türkleştirme politikası, ulus devlet içinde bu kimliği yok etme politikası ola geldi. İktidarların, partilerin, liderlerin değiştiğini ama Kürtlerin varlığının, dilinin eğitim dili olarak kamusal alanda kullanma talebinin halen değişmedi. Şu an mevcut iktidar Türkiye'de 'Kürt sorunu yoktur' diyor. Kürt meselesinin varlığını kabul ederse Kürtlerin hak taleplerini, mücadelelerini kabul etmek zorunda kalacakları için böyle bir yaklaşımı ortaya koyuyorlar. Ekonomideki en büyük harcamalar, savaş ve çatışmalara, inkara harcanan paradır. Bunu Türkiye halklarına anlatmamız lazım" dedi.
'BİZ ABDULLAH ÖCALAN'A GÜVENİYORUZ'
Kürt sorununun diyalog ve müzakere ile çözülmesini savunduklarını vurgulayan Beştaş, "Kürt meselesinin çatışma, savaş zemininden çıkarılıp diyalog zemininde çözülmesine dair 90'lı yıllardan beri Kürt hareketinin ve özellikle sayın Abdullah Öcalan'ın görüşleri var. Sayın Öcalan ilk 1993'te barış ve çözüm çağrısını yapmıştır. Biz iktidara güvenerek yola çıkmıyoruz, onun pratiklerini biliyoruz. Biz sayın Abdullah Öcalan'a güveniyoruz. Onun çizeceği yol haritasında kesinlikle Kürt halkının hak ve özgürlükleri ve çözüm konusunda çabasının bitmeyeceğini çok iyi biliyoruz. Çünkü büyük bir sabırla, büyük bir inançla o masayı tutmaya devam ediyor. Sayın Öcalan yakında bir çağrı yapacak. İçeriğinde mutlaka yol haritası da olacak. Bu konuda önerileri de olacak. Bu konuda görüşmelere, çağrılara dair sözde kuracak. Bu çağrıyla birlikte bizim oturup bekleme, kendiliğinden barışın, adaletin tesis edilmesi gibi bir bekleyişe girme durumumuz olamaz. Bizlerin daha çok çalışması, bu talebi yükseltmek ve bu talep etrafında daha çok örgütlenmemiz lazım" ifadelerini kullandı.
ÇEPNİ: BARIŞIN TOPLUMSALLAŞTIRILMASI GEREKİR
Ortadoğu'daki gelişmeler ışığında Türkiye'nin Kürt sorununu çözmek zorunda kaldığını vurgulayan ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni, "AKP ve MHP'ye güvenilmez. Mücadele varsa onurlu barış da vardır. Adil, demokratik onurlu bir barış mücadelesi yürütmek gerekir. Barış mücadele meselesidir, HDK'nin başlattığı barışın toplumsallaştırılması gerekir. Kürt halkı büyük acılar yaşadı, yaşamaya devam ediyor, Aleviler de. Bizim bunu şovenizm ile zehirlenmiş, Türkiyeli halklarına anlatmamız lazım. Onları doğrudan bu sürecin bir parçası haline getiremediğimizde başarı şansımız yok. Bu süreç bir mücadele sürecidir, Kürt halkının mücadelesinin sonucudur. Sosyalistler olarak; işçi sınıfı ve barış mücadelesini yürütebiliriz. Aleviler ve barış, kadınlar ve barış başlıkları altında bunu tartışabiliriz" ifadelerini kullandı.
'BİRLEŞİK MÜCADELEYİ BÜYÜTMELİYİZ'
Çepni, şöyle devam etti: "Demokratik ve sosyalist güçler açısından şovenizm ile zehirlenmiş işçi sınıfına Kürt sorununu çok daha rahat anlatma zeminine sahip bir durumdayız. Yeter ki biraz daha cesur ve derinlikli bir tartışmaya girelim. Bekletme koridorunda çözüm iradesinin boğulma riski vardır. İçi boş bir çözüm rehavetinin oluşması büyük bir tehlikedir. Hepimiz bu sürecin doğrudan bir parçası olmalıyız. Onurlu barış mücadelesi sosyalizm mücadelesiyle bağlantılıdır. Kürt halkının demokratik her kazanımı, sosyalizm mücadelesinin doğrudan bir kazanımıdır. Sosyalizm mücadelesi, Kürt mücadelesi ayrı değildir. Kürt sorununun adil, demokratik, onurlu çözümüne dair mücadeleyi büyütmek ve faşizme, sömürgeciliğe karşı birleşik mücadeleyi inşa iradesini geliştirmek gerekiyor."
Panel soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.
SINIRSIZ SAVUNMALAR KİTABININ İMZA ETKİNLİĞİ DÜZENLENDİ
Panelin sona ermesinin ardından Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı ve Kobanê dava tutsağı Figen Yüksekdağ'ın, mahkeme savunmalarından oluşan Sınırsız Savunmalar kitabının imza etkinliği düzenlendi.