Çiçek: İmralı'daki mutlak tecride karşı özgürlük mitinginde buluşalım
Kürt halkının kendisine yönelik komploları kendi öz örgütlülüğü ve eylemliliğiyle boşa çıkardığını kaydeden HDK Eş Sözcüsü ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Çiçek, uluslararası komplonun 26. yılında Öcalan şahsında yapılan komplonun boşa çıkarılmasının yolunun halkların mücadelesi olduğunu belirtti. 13 Ekim'de Diyarbakır'da gerçekleşecek olan özgürlük mitinginin tarihsel anlamanın bu olduğunu dile getiren Çiçek, "Özgürlük alanları tecrit edilmiş Kürdistan ve Türkiye halklarını, İmralı'daki mutlak tecride karşı özgürlük mitinginde buluşmaya davet ediyoruz. Çünkü sadece anlatılan değil, yaşanan ve yaşanacak olan da senin, benim, bizim hikayemizdir."
"Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununda demokratik çözüm" kampanyası kapsamında 13 Ekim'de Diyarbakır'da "Komploya karşı direniyoruz, özgürlük için Amed'de buluşuyoruz" mitingi düzenleniyor. Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde gerçekleşecek mitingle 2023 yılında 74 ülkede verilen "Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununda demokratik çözüm" kampanyasının ikinci aşamasına geçilecek.
'SAVAŞ EN ÇOK YAŞADIĞIMIZ COĞRAFYAYI ETKİLİYOR'
Kürdistan ve Türkiye kentlerinde sokak sokak yürütülen çalışmalarla mitinge çağrılar sürüyor. Yüz binlerin katılması beklenen mitinge ilişkin Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü ve Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek'le konuştuk. ETHA'ya değerlendirmelerde bulunan Çiçek, "Dünya yine bir emperyalist savaşla muhatap. Kapitalizmin kendi krizlerinin çözümü olarak dünya halklarına dayattığı savaş en çok da yaşadığımız coğrafyayı etkiliyor. Kendi ülkelerini ulus devlet çitleriyle çevreleyip 'güvenli mekanlar' haline getirenler, dünyanın geri kalanını cehenneme çeviriyorlar" dedi.
'KÜRDİSTAN VE FİLİSTİN MÜCADELESİNİ DENGE BOZUCU MÜCADELE OLARAK GÖRMEK GEREK'
Emperyalist savaşın üssü haline getirilmiş Ortadoğu'da Kürdistan ve Filistin sorununun her geçen gün daha yakıcı hale geldiğine dikkat çeken Çiçek, Kürdistan ve Filistin ülkelerindeki özgürlük mücadelesini, emperyalist politikaların boşa çıkarılacağı ve halklar lehine tarihin yazılacağı bir denge bozucu mücadele olarak görmek gerektiğinin altını çizdi.
'ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAĞLAMAK EZİLENLERİN MÜCADELESİDİR'
Çiçek, "Tam da bu noktada 9 Ekim 1998 uluslararası komplosuyla 3. dünya savaşının ilk müdahalesinin yapıldığı Kürdistan özgürlük devriminin ve halklar önderi sayın Öcalan'ın mücadelesi ve demokratik ulusa dayalı çözüm perspektifi, ezilenlerin mücadelesinde kader tayin edici durumda. Bunun farkında olarak sayın Öcalan'ı 26 yıldır tecrit koşullarında tutanlar; Kürdistan devrimi büyüdükçe karşı hamle olarak İmralı işkence sistemini derinleştirerek mutlak tecridi dayattı. Aslında bugün haber alamama olarak tanımladığımız mutlak İmralı tecridi, Kürdistan demokratik devriminden duyulan korkunun da dışa vurumudur. O halde bize düşen nedir? Kürt halkının ve Türkiye halklarının demokratik devrimci mücadelesini daha fazla toplumsallaştırmak ve büyütmektir. Sayın Öcalan da Türkiye, Ortadoğu ve dünya halklarının eşitlik ve adalet mücadelesine sunduğu tarihsel katkılar itibariyle artık bir halklar önderidir. Bunun en çok da komplocular ve mutlak tecrit politikasını uygulayanlar farkındadır. Tüm bu gerçeklerden hareketle sayın Öcalan'ın fiziki özgürlüğünü sağlamak ve Kürt sorununun toplumsal-demokratik çözümünün mücadelesini yürütmek sadece Kürt halkının değil kapitalist-emperyalist sömürü çarkının içindeki tüm halkların, ezilenlerin mücadelesidir" dedi.
'ANLATILAN VE YAŞANACAK OLAN BİZİM HİKAYEMİZDİR'
13 Ekim'de Diyarbakır'da gerçekleştirilecek özgürlük mitinginin tarihsel anlamının da bu olduğunu kaydeden Çiçek, şöyle devam etti: "Kürt halkı kendisine yönelik komploları kendi öz örgütlülüğü ve eylemliliğiyle boşa çıkardı. Bugün de Komplonun 26. yıldönümünde halkımızın ve kardeş halkların sayın Öcalan şahsında kendilerine yapılan komployu boşa çıkarmasının yolu, Amed'de özgürlük bilincini ve duygusunu tüm görkemliliğiyle bir kez daha ayağa kaldırmasıdır. Unutmayalım ki özgür yaşam kendi ellerimizde. 13 Ekim'de gökyüzüne uzanan zafer işaretleri ve özgürlük sloganları, bir halkın kendi etrafında örülen komployu parçalama iradesinin dışa vurumu olacaktır. Özgürlük alanları tecrit edilmiş Kürdistan ve Türkiye halklarını, İmralı'daki mutlak tecride karşı özgürlük mitinginde buluşmaya davet ediyoruz. Çünkü sadece anlatılan değil, yaşanan ve yaşanacak olan da senin, benim, bizim hikayemizdir."