24 Nisan 2024 Çarşamba

ÇEVİRİ | Filipinler Demokratik İşçi Birliği'nin 120. yıldönümü anması

Türkiye ve Kuzey Kürdistan'ın dört bir yanında grev, iş bırakma, işgal vb. fiili meşru mücadele biçimleriyle gelişen militan işçi direnişlerinin sürdüğü ve birleşik bir işçi hareketinin nüvelerinin belirmeye başladığı son günlerde, dünya işçi sınıfı mücadele tarihinden Filipinler işçi sınıfının birleşik mücadele ve demokratik devrimci mücadeleye öncülüğü deneyimini Filipinler Komünist Partisi'nin sözleriyle sizlerle paylaşıyoruz.

Filipin proletaryasının partisi Filipinler Komünist Partisi (FKP) tüm Filipin işçiler ve emekçi kitlelerle Filipinler Demokratik İşçi Birliği'nin (FDİB) kuruluşunun 120. yıldönümü vesilesiyle buluştu. FDİB, Filipinler'in ilk emekçi federasyonu, militan sendikacılığın öncüsü ve işçilerin antiemperyalist mücadelesinin merkeziydi.

FDİB, İspanyol sömürgeciliğine karşı ve ABD'nin emperyalist sömürge işgaline karşı yükselen direnişin ortasında Filipin halkının mücadelesinin bağrında doğdu. Çoğunluğu Luzon'dan olmak üzere 140 sendikacı tarafından kuruldu. Liderliğini emektar işçi örgütçüsü ve sömürgecilik karşıtı savaşçı Isabelo Delos Reyes yapıyordu. Birinci Enternasyonal'in "işçi sınıfının kurtuluşu işçilerin kendi elleriyle olmalıdır" marksist sloganından ilham alıyorlardı.

FDİB aracılığıyla -matbaa işçileri, sigara fabrikalarında çalışan işçiler, terziler, ayakkabı yapıcıları, marangozlar, heykeltıraşlar, berberler ve diğerlerinden- yeni oluşmaya başlamış Filipin işçi sınıfı, halkın emperyalizmden ulusal özgürlüğünü kazanma arzusunu ve işçilerin çıkarları ve refahını geliştirmek için savaşmak ve mücadeleye önderlik etmek için büyük bir güç biriktirdi. Kuruluşundan birkaç ay sonra FDİB 4 Temmuz 1902'de ulusal bağımsızlık talep eden 50 bin kişiyle kitlesel bir gösteri düzenledi.

Birkaç hafta sonra FDİB, sömürgeci hükümetin artan fiyatlar ve kötüleşen sosyoekonomik koşullar karşısında maaş artışı talebini dikkate almayı reddetmesine tepki göstermek için genel grev çağrısı yaptı. İşçiler Manila ve komşu eyaletlerde grevlerde ve iş bırakmalarda buluştu. Militan mücadeleleri sonucunda bir dizi fabrikada işçi maaşları artırıldı.

FDİB'in büyümesi ve militanlığına karşılık vermek üzere ABD sömürgeci rejimi gözetim ve baskı yöntemlerine başvurdu. Genel grevden birkaç hafta sonra Delos Reyes tutuklandı, isyan ve ayaklanmaya teşvikle yargılandı ve ceza verildi, FDİB'den istifa etmeye zorlandı. Saflarını konsolide etmek için FDİB liderliği derhal Delos Reyes'in yerine Dr. Dominador Gomez'i yeni başkanı olarak seçti. Delos Reyes, Filipin Bağımsız Kilisesi'ni kurdu ve yurtsever yönelimli dinsel faaliyetlere odaklandı.

Taft sömürgeci rejimi altındaki yoğun baskıya rağmen FDİB gücünü artırmayı sürdürdü ve 1902'de bünyesindeki 33 sendikadan 1903'te 150 sendikaya genişledi. Taft hükümetinin engellemelerine rağmen FDİB, 1 Mayıs 1903'de Filipinler'deki ilk 1 Mayıs kutlamaları olan gösterilere öncülük etti. Gösterilere ABD emperyalist yönetimine son verilmesini talep eden 100 bin işçi katıldı.

Bu kitlesel antiemperyalist gösteriye öncülük etmesinin ardından FDİB daha fazla baskı ve saldırının hedefi oldu. Birkaç gün sonra, sömürge devletinin ajanları Gomez'in evini bastı ve ayaklanmaya teşvik ve yasadışı örgütlenme suçlamalarıyla Gomez'i tutukladı. Ağır işte çalışma cezasına çarptırıldı. Delos Reyes davasında olduğu gibi Gomez'e de FDİB liderliğinden istifası koşuluyla suçlamaların düşürülmesi teklif edildi. Onun FDİB'den istifası, sendikaların birlikten kopmalarını getirdi ve sonuçta emekçi federasyonu dağıldı.

Akabinde, ABD emperyalistleri, Amerikan Emekçi Federasyonu'ndaki ajanları aracılığıyla Filipinler'deki militan ve antiemperyalist emek hareketini zayıflatma çabalarına girişti. Emek ve sermaye birliği gibi burjuva liberal kavramları öne çıkardı ve sendika faaliyetlerini politik hedeflerden uzaklaştırdı.

Ancak, FDİB tarafından ekilen militan ve yurtsever sendikacılık tohumları saçılmaya ve Filipin işçileri ve emekçi kitleleri arasında kök bulmaya devam etti. Ulusal ve toplumsal ezilmeyi yaşayan Filipinli işçiler halkın ulusal özgürlük arzusunu ve işçilerin refahını büyütmek için kendi sendikalarını ve emek merkezlerini inşa etmeyi sürdürdüler.

On yıl kadar sonra 1 Mayıs 1913'te Filipin İşçi Kongresi kuruldu. 1 Mart 1918'de daha sonra Kongre'yi militan ve yurtsever bir hatta sokmaya önderlik edecek Crisanto Evangelista başkan olarak seçildi. Ardından Evangelista Komünist Enternasyonal ile bağlantılar kurdu ve 1925'te İşçi Partisi'ni kurdu. Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'nde eğitim görme fırsatı bulmuş diğer Filipin işçi liderleriyle birlikte Evangelista, resmi olarak 7 Kasım 1930'da ilan edilen Filipin Adaları Komünist Partisi'ni (FAKP) kurdu. Zayıflıkları, eksiklikleri ve hatalarına rağmen FAKP, Filipin işçileri ve emekçi kitlelerinin demokrasi ve ulusal kurtuluş mücadelelerine önderlik etmede önemli başarılar elde etti.

Filipinler'de yeni demokratik devrimi yeni bir düzeye taşımaya önderlik etmek üzere işçi sınıfının kapasitesini artırmak, 26 Aralık 1968'de marksizm-leninizm-maoizmin ideolojik rehberliğinde Filipinler Komünist Partisi'nin yeniden kurulmasını gerektirecekti. Proletaryanın bilimsel dünya görüşünü kuşanmış FKP, yarı sömürgeci yarıfeodal sisteme son vermek, halk demokrasisini kurmak ve sosyalist devrimi ve sosyalist inşayı gerçekleştirmek amacını taşıyan demokratik halk devrimi programını uygulamaya soktuğunu duyurdu.

FKP liderliği altında Filipin işçi sınıfı kendisini ulusal demokratik devrimin öncüsü konumuna taşımayı başardı, Yeni Halk Ordusu'nu kurarak ve tarım devrimi mücadelesini vererek işçi ve köylüler arasındaki temel ittifakı kurdu ve Filipinler Ulusal Demokratik Cephesi altında yurtsever ve ilerici güçlerin geniş birleşik cephesini oluşturdu. Filipin işçi sınıfı geniş kitlelere silahlı mücadele ve diğer direniş biçimlerinde öncülük etmeyi sürdürüyor.

Geçmiş ve mevcut kukla rejimler altında işçi sınıfı, birliklerini ve örgütlülüklerini zayıflatmak ve çıkarlarını büyütme ve savunma kapasitelerini ellerinden almak amacıyla giderek şiddetlenen baskılarla yüzleşti. Gerici devlet korkutma, sindirme, zorlama ve silahlı güç kullanımının en kötü yöntemlerini kullanıma sokarak işçileri militan ve yurtsever sendikalardan ayrılmaya zorlamaya çalışıyor.

FDİB'in 120. yıldönümü vesilesiyle parti, tüm Filipin işçileri ve proleter devrimcileri demokratik halk devrimini yeni zirvelere taşımaya öncülük etmeyi sürdürmek ve enternasyonal proletaryanın davasını büyütmeye katkı sunmak üzere yüz yıldan uzun süre önceki işçilerin ekonomik ve politik mücadelelerinden dersler çıkarmaya, ilham almaya çağırıyor.

Filipinler Demokratik İşçi Cephesi'nin 120. yılı kutlu olsun!
Yaşasın militan ve yurtsever işçi hareketi!
Yaşasın Filipinler Komünist Partisi!
Demokratik halk devrimini ve dünya proleter devrimini ilerletelim!

*Filipinler Komünist Partisi'nin, Filipinler Demokratik İşçi Cephesi'nin 120. yılı dolayısıyla yayınladığı metin Ivana Benario tarafından ETHA için Türkçe'ye çevrilmiştir.