3 Aralık 2024 Salı

ÇEVİRİ | Amazona ödet

Amazon, eşitsizlik, yoksulluk ve geri dönüşü olmayan iklim değişikliğinin olduğu bir gelecekle tehdit eden yollara başvurarak güç biriktiriyor.

Salgın, Amazon'un büyümesini hızlandırırken ürünlerini yapan, paketleyen ve teslim eden işçiler ise yoksulluk, güvenli olmayan koşullar ve daha fazla gözetim ile karşı karşıya kaldılar.

DEPO İŞİ
Amazon'un çevrimiçi satışlardaki hakimiyeti arttıkça etkisi fiziksel perakende satıştaki işlerin kaybedilmesinde hissediliyor. Bu işlerde çalışanlar tehlikeli ve güvencesiz depo ve teslimat işlerine geçiş yaptılar. Dünyanın dört bir yanında bu rollerdeki Amazon işçileri kesintisiz elektronik gözetim ve denetlenemeyen bir algoritma tarafından belirlenen sürekli artan performans hedefleriyle ilgili benzer hikayeler anlatıyorlar.

Amazon işçileri, sağlık ve güvenlik konusunda GMB Sendikası'nın kamuya açık veriler yoluyla altını çizdiği üzere benzer tesislere kıyasla çok sayıda ambulans çağrısının gerçekleşmiş olmasıyla da kanıtlanmış olan daha fazla risklerle karşı karşıya kalıyorlar.

KÜRESEL BİR HAREKET
Amazon'un hesap vermeksizin artan gücüne meydan okumak üzere küresel bir hareket bir araya geliyor. Alabama'dan Avustralya'ya depo işçileri, Amazon'un sendikalaşmayı engelleme yöntemlerini kesmesini ve onlara robot gibi davranmaya son vermesini talep ediyor. Hindistan'dan İtalya'ya teslimat işçileri, düzenli vardiya ve iyi ücret almak için Amazon'a bastırıyorlar.

Yoksulluk karşıtı bir örgüt olan War on Want, gezegenin her yerinden 200 milyondan fazla işçi ve aktivisti temsil eden ve Amazon işçileri ve topluluklarla dayanışma içinde harekete geçmeyi taahhüt eden Amazona Ödet Koalisyonu'nun bir parçasıdır.

TEKSTİL İŞÇİLERİ
Mayıs 2021'de Kamboçya ve Bangladeş'teki tekstil işçileri, Amazon'un hissedarları bir araya geldiği sırada Amazon'un teslimattan depoya ve fabrikalara tedarik zincirindeki tüm işçilere ödeme yapması talebiyle küresel bir eylem gününe öncülük ettiler.

Doğrudan Amazon'un özel markaları için üretim yapan tekstil işçileri, bu güçlü şirketin işine gelen korkunç koşullara katlanıyorlar. Kamboçya Phnom Penh'teki Amazon tedarikçisi Hulu fabrikasında çalışan işçiler, patronları ek ödemelerde 3,6 milyon sterlinlik masraftan kaçınabilsin diye istifa ettirilerek oyuna getirildi. Bir ay sonra fabrika yeniden açıldı, ancak işçilerin en az 500'ü işe geri alınmadı.

Bangladeş'ten Amazon tedarikçisi bir şirket olan Global Garments, toplu iş sözleşmesi hakkına sahip az sayıdaki tekstil fabrikalarından birindeki tüm işçileri kovdu. Bu, 2014'ten bu yana sendikanın bulunduğu fabrikalarının beşini kademeli olarak kapatan Global Garments'in ana şirketi olan Azim Grubu'nun izlediği yöntemin bir parçası.

İŞÇİLERİN DİJİTAL GÖZETİMİ
Mayıs 2021'de işçiler ve sendikacılar, Amazon'un işçi ve aktivistlerin sendikalarda örgütlenme hakkının derin bir ihlali olan dijital gözetimi üzerine Avrupa Parlamentosu üyelerine kanıtlar sundu. Amazon'un işçileri takip ettirmek için özel dedektif kullandığı bile ortaya çıktı.

İŞÇİ HAKLARININ ÖTESİNDE ENDİŞE
Amazon ile ilgili kaygılar onun işçi hakları üzerindeki etkisinin ötesine uzanır. Amazon çevrimiçi alışveriş için baskın portal olmakla kalmıyor aynı zamanda 21. yüzyıl piyasasında bulut hizmetleri, lojistik ve dağıtım gibi diğer stratejik altyapılarda da baskın olmanın yollarını arıyor. Büyük veri (big data) kullanımıyla elde ettiği rekabet avantajı, rakiplerini sıkıştırmasını sağlıyor.

VERİ HAKLARI VE GİZLİLİK
Çok miktarda veri işlemek için hesaplama gücünün kullanılması, kişisel özgürlükler ve mahremiyet sorunlarını ortaya çıkarıyor. İngiltere'de, veri koruma konusundaki AB düzenlemeleri, büyük veriyi kötüye kullanan sahtekar şirketlerden biraz koruma sağlamaya çalışmaktadır.

Ancak göçmenlik kontrolünün veri koruma üzerine getirilen genel kurallar için bir istisna olmasının eleştirilmesi gerekir. Bu yılın başlarında, Amazon'un Ulusal Sağlık Hizmetleri NHS ile Alexa ürünü üzerinden geliştirdiği işbirliği kişisel sağlık verilerinin yeterince korunacağı konusunda endişeleri yükseltti.

Ve Temmuz 2019 ve 2018'de personel ve diğerleri tarafından önemli bir iç isyanın oluşmasında Amazon'un Web Bulutu hizmetlerinin rolü önemli yer tuttu.

Depo ve teknoloji işçileri dahil olmak üzere insanlar, şirketin ABD Hükümeti'nin Göçmenlik ve Gümrük Kurumu (ICE) ve İçişleri Bakanlığı'nın yanı sıra Palantir gibi kayıtsız göçmenleri dijital gözetim altında tutmak isteyen şirketlere bulut hizmetlerini sağlamasını protesto ettiler.

Bu dijital gözetim, Trump'ın başkanlığında göçmenlere yönelik baskınları ve sınır dışı etmeleri kolaylaştırdı.

TEKNOLOJİ ALANINDAKİ İŞÇİLER
Amazon'daki teknoloji işçilerinin sesini yükseltmeye başlamış olduğu gerçeği, sözde güçlü liberal değerleri olan Amazon gibi yeni dijital platform şirketlerin güvenlik devleti ile uyumlu giderek daha güçlü şirketlere dönüşümünün altını çiziyor.

İşçiler, İklim Adaleti için Amazon İşçileri adı altında örgütlendiler ve çok sayıda iş bırakma eylemi gerçekleştirdiler. Önde gelen eylemciler, katılımları nedeniyle şirketin kendilerine baskı yaptıklarını söylüyorlar.

SİYASİ GÜÇ
Pazar gücünün yanı sıra, Amazon'un politik gücü dağıtım merkezlerini ve diğer fiziksel işletme tesislerini genişlettikçe insanların hayatlarına nüfuz ediyor.

ABD'deki merkezini nerede kuracağını karar vermek için, hangisinin vergi muafiyeti ve diğer teşvikleri sunacağını görmek üzere farklı belediyeler arasında bir yarışma düzenledi.

Sonunda -3 milyar ABD doları teşvik sunmasına rağmen- Amazon, sıkı bir mücadele yürüten topluluk ve sendika kampanyası karşısında Long Island City, Queens'te bir merkez kurmaktan vazgeçti.

İngiltere'de GMB Sendikası, 2015'ten bu yana Amazon'a verilen 660 milyon değerindeki 36 kamusal hizmet sektörü sözleşmesinin altını çizerken ABD'deki kampanya yürütücüleri Amazon'un vergi indirimleri dahil 2,7 milyar dolarlık kamu sübvansiyonundan yararlandığını belirtiyor.

POLİTİKACILARIN ADIM ATMALARI GEREKİR
Politikacılarımız adım atmadıkça, adil vergi payını ve işçilerinin hak ettiği saygıyı göstermeyen ve ücretlerini ödeyemeyen bu şirket, 21. yüzyılda küresel ekonomide büyümeye ve ekonomiye hükmetmeye devam edecektir. İşçilerin veya halkın istediği gelecek bu değil.

Bir araya gelerek ve dünyaya yayılan ittifaklar kurarak Amazon gibi çokuluslu şirketlerle başa çıkma gücünü yaratabiliriz.

*Amazon'daki emek sömürüsü ve örgütlenme deneyimine ilişkin War on Want sitesinde yayınlanan "Amazon'a ödet" başlıklı yazı Ivana Benario tarafından ETHA için çevrilmiştir. Metnin aslı şuradadır.