25 Kasım 2024 Pazartesi

Çepni: Hükümet fındık üretimini değil rantı arttırıyor

AKP döneminde fındık tarımında uygulanan alan bazlı gelir desteği modeli ile verilen desteğin üreticiye değil, arazi sahiplerine gittiğini belirten Çepni, hükümetin fındık üretimi politikasının üretimi değil rantı teşvik ettiğini söyledi.
HDP Ekolojiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Çepni, Meclis’te fındık ihracatındaki yabancı tekelleşme ve üreticilerin sorunları üzerine basın toplantısı düzenledi.
 
"Karadeniz'de fındık üreticileri yanıt bekliyor" diyen Çepni, "Türkiye’de emekçiler krizin yükü altında ezilmeye devam ediyor. İşi, aşı, gelecek umudu her geçen gün eriyen emekçiler, iktidarın sermayeden yana politikaları nedeniyle, ellerinde kalan son olanakları da kaybetmekle karşı karşıya. 16 yıllık iktidar sürecinde iki şey büyüdü; birisi, bir avuç yandaş sermayedarın cebindeki para, diğeri de milyonlarca insanın yoksulluğu" diye belirtti.
 
AKP ZENGİNLEŞİRKEN FINDIK ÜRETİCİSİ YOKSULLAŞIYOR
 
"Karadeniz’in fındık üreticisi de 16 yılın sonunda şu soruyu soruyor; hamaset edebiyatının sonucunda nasıl oluyor da biz fındığımızı kaybederken siz zenginleşiyorsunuz. Nasıl oluyor da yerli ve millilik derken bizim yerli fındığımız yabancı şirketlere peşkeş çekilebiliyor" diyen Çepni, ürün fiyatları yerinde sayarken zamlar nedeniyle fındık üreticisinin, yoksullaştığını dile getirdi.
 
Fındık üreticilerinin, bu yılın alım fiyatını, TMO'nun fındık alıp almayacağını ve alacaksa hangi fiyatla alacağını merakla beklediğini belirten Çepni, "Fındık üretiminde yüzde 70 oranla dünya birincisi olan Türkiye’de üretici, son birkaç yıldır yabancı şirketlere mahkum edilmiştir. Bir zamanlar Fiskobirlik’ in tek başına söz sahibi olduğu fındık ihracatında artık, İtalyan, Alman ve Fransız çok uluslu şirketleri belirleyici konumdalar. Ülkedeki fındık politikasını belirleyen ise sadece söz konusu şirketlerin çıkarlarıdır" dedi.
 
ÇİFTÇİNİN GELECEĞİ ŞİRKETLERİN İNSAFINA BIRAKILDI
 
Çepni konuşmasına şöyle devam etti: "Fiskobirlik, 49 kooperatifin oluşturduğu, 8 milyon insana iş ve aş sağlayan bir kuruluştu. 2000 yılında çıkartılan, Tarım Satış Kooperatifleri Birliğine (TSKB) ilişkin, 4572 sayılı kanun ile işlevsizleştirildi. Böylece çiftçinin emeği, geleceği şirketlerin insafına teslim edilmiş oldu."
 
"Şirketlerin düşük fiyat belirlemesine halkın tepkisi yükselince, hükümet, 2006 yılında 10865 sayılı kararname ile, TMO’ yu fındık almak üzere görevlendirdi. TMO aldığı fındıkları Fiskobirlik’ in depolarına koydu ve şirketlere sattı. Şirketler depolama külfetinden kurtarıldı. Aslında TMO şirketler adına fındık almakla görevlendirilmiş oldu. Aynı zamanda TMO, stokladığı fındıkları hasat dönemine yakın, düşük fiyatla piyasaya sürerek, alım fiyatını da üreticinin aleyhine belirlemiş oluyordu."
 
FINDIK TABAN FİYATI 18 TL OLSUN
 
AKP döneminde fındık tarımında uygulanan alan bazlı gelir desteği modeli ile verilen desteğin üreticiye değil, arazi sahiplerine gittiğini belirten Çepni, "Böylece hasat bile yapmayan arazi sahibi, aldığı desteği tarım dışı alanlara aktarabilmektedir. Bunun yerine, ürün bazlı gelir desteği verilerek üretici, ürün fazlalığı ve kalitesi üzerinden desteklenmelidir. Yanlış destek politikaları üretimi değil, rantı teşvik etmektedir" diye konuştu. 
 
"Çiftçiler ne istiyor; çiftçiler, bir avuç rant çevresinin ve yabancı tekellerin çıkarına değil, halkın ve yerelin çıkarına tarım siyaseti istiyor. Yapılması gereken, neredeyse tek alıcı şirket konumuna gelmiş Ferrore gibi şirketlere piyasayı terk etmek değil, Fiskobirlik’i çiftçilerin yönetebileceği şekilde yeniden ayağa kaldırmak, kooperatifleşmenin önünü açmak, desteklemektir" diyen Çepni, fındık taban fiyatının en az 18 TL bandında belirlenmesi gerektiğini vurguladı. 
 
IRKÇI SALDIRILARDAN AKP SORUMLU
 
"Fındık piyasasını TMO değil, Fiskobirlik düzenlemelidir. TMO ya alım için ayrılan bütçe, Fiskobirlik’e aktarılmalıdır. Fiyat belirleme sürecinde Fındık Üreticileri Sendikası taraf kılınmalıdır. Fındık fiyatları, maliyet + yüzde 25 kazanç + insanca yaşam payı eklenerek belirlenmelidir" diyen Çepni, mevsimlik fındık işçilerinin yaşadığı sorunlara da değindi. Mevsimlik fındık işçilerinin düşük ücretli ve güvencesiz çalıştığını belirten Çepni, iktidarın kamplaştırıcı siyasetinin sonucu olarak ırkçı saldırılara maruz kaldıklarını dile getirdi. 
 
MEVSİMLİK TARIM İŞÇİSİ KAYIT DIŞI
 
Çepni konuşmasını söyle sonlandırdı: "Her yıl aileleri ile beraber binlerce mevsimlik fındık işçisi kayıt dışı, sosyal güvenceden yoksun bir şekilde çalışmaktadır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin yaşadığı sorunların çözümü ile ilişkili yeterli olmayan yasal düzenlemeler bile uygulanmamaktadır. Kayıt dışılık örgütlenmeyi olanaksız kılarken, sürekli mekan değişikliği bir yandan siyasal hakların kullanılmasını kısıtlamakla beraber, ağır barınma sorunlarına yol açmaktadır. Tarım işçilerine insan onuruna yaraşır bir ücret ve yaşam koşullarının sağlanması gerekmektedir."
 
"Fındık üreticisi emeğinin karşılığını almalıdır. Ekonomik siyasetini tüketim ve rant üzerinde kuran iktidarın ülkemizi getirdiği nokta yıkımdır. Tüm emekçi halkımıza bir kez daha buradan sesleniyoruz, sömürü ve soygun düzenine karşı üreten ve yaratan ellerimizi birleştirelim."