16 Kasım 2024 Cumartesi

Çepni Av. Günaslan'ın davasına çağrı yaptı

HDP Milletvekili Murat Çepni, Balıkesir'de Kepsut Hapishanesi'nde Ulaş Yurdakul'un linç edilerek öldürüldüğünü ortaya çıkaran Av. Hakan Günaslan hakkında açılan davayı sahiplenme çağrısı yaptı. 

Avukat Hakan Günaslan, Balıkesir Kepsut L Tipi Kapalı Hapishanesi'nde kalan Ulaş Yurdakul'un Kürt olduğu için başka 8 mahkum tarafından linç edilerek öldürüldüğünü ve gardiyanların da bu ölümde sorumluluğu olduğunu ortaya çıkardı. 

Günaslan hakkında, dosyadaki belgelerin basınla paylaşıldığı gerekçesi ileri sürülerek 'soruşturmanın gizliliğini ihlal'den dava açıldı. Dava 5 Mart'ta görülecek. 

Konuyla ilgili daha önce verdiği soru önergesine yanıt alamadığını söyleyen HDP Milletvekili Murat Çepni, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün yanıtlaması için yeniden soru önergesi verdi.

İlk duruşması 5 Mart'ta İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek davayla ilgili dayanışma çağrısı yapan Çepni, "Hakkında doğru düzgün bir soruşturma yürütülmeyen dosya Hakan Günaslan'ın çabalarıyla aydınlatılmaya çalışılmıştır. Üstü kapatılmak istenen dosya Hakan Günaslan sayesinde devam etmiştir. Hakan Günaslan iyi bir avukatlık pratiği sergilediği için, ezilen-katledilen bir Kürt'e adalet aradığı için cezalandırılmak isteniyor. Hem Ulaş Yurdakul için hem de Avukat H. Hakan Günaslan için dayanışmayı büyütmek, haksızlıkların önüne geçmek adına 5 Mart'ta herkesi davayı sahiplenmeye ve takip etmeye çağırıyoruz" dedi.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün yanıtlaması için daha önce verdiği soru önergesini de tekrar veren Çepni, gerekçesinde "Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Baş Müfettişi tarafından hazırlanan ve adli soruşturmanın yetersizliğini ortaya koyan raporda 'cezaevinde bir çete olduğu ve idarenin de bu çeteyi kolladığı, Ulaş'ın görevlilerin görevlerini ihmal etmeleri sonucu öldüğü, görevlilerin görevlerini yerine getirmiş olmaları durumunda ölümün meydana gelmeyeceği' tespitlerine yer verilerek 26 görevli hakkında işlem yapılması talep edilmiş ve bu yönlü soruşturma başlatılmıştır. Ancak bu soruşturmaya da birinci soruşturmada olduğu gibi memurları koruma anlayışı hakim olmuş, çoğu görevli hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir" ifadelerine yer verdi.

Çepni şu soruları yöneltti: 

 Soruşturmanın yetersizliği ve yeni deliller ortaya çıkmasına rağmen adli soruşturmaların etkisiz şekilde yapılması ve kovuşturmaya yer olmadığı kararının ikinci kez verilmesi adli soruşturma savcıları tarafından görevlilerin aklanmaya çalışılması anlamına gelmemekte midir?

 Soruşturmanın gizliliğini katılan vekili olarak Avukat Hakan Günaslan'ın basın açıklaması yaparak ihlal ettiği iddiasına karşın; soruşturma dosyasındaki ifadelerin mahkûmların telefon görüşmelerinde ve mektuplarında geçmiş olması, tanıkların tehdit edilmesi, yüzlerinin doğranmaya çalışılması, Cezaevi 1. Müdür'ü tarafından infaz koruma memurlarına nasıl ifade verecekleri konusunda telkinde bulunulması, Balıkesir Cezaevi'nde bulunan mahkûmların ifade vermezken başka cezaevine sevk edilen mahkûmların yaşananlara ilişkin ifade vermeleri, adli soruşturma dosyasında ifade vermeyen mahkûmların raporlarda gerçekleri anlatmaları, başka Cezaevine tayin edilen görevlilerin ifadelerinin Balıkesir Cezaevi'nde çalışanlardan farklı olması karşısında adli soruşturmanın gizliliğinden ve sıhhatinden ne kadar bahsedilebilir?

 Avukat Hakan Günaslan'ın,  İHD İstanbul Şubesi'ndeki basın açıklamasında işkence ile öldürülen Ulaş Yurdakul'un durumu hakkında kamuoyunu bilgilendirilmesi ve bu bilgilendirmeden sonra Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün  olayın araştırılması için denetim yapıp usulsüzlükleri saptaması hangi açıdan hukuka uygun değildir? Bir avukatın müvekkillerinin haklarını koruması ve gerçeğin açığa çıkartılması için mücadele etmesi neden suç olarak değerlendirilmektedir?

 Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün  olayın araştırılması için yaptığı denetimde Soruşturma Savcıları'nın kamu adına görevlerini etkin şekilde yapmadıkları ortaya çıkmasına rağmen Bakanlığı'nız tarafından katılan vekili hakkında aynı Savcılar tarafından soruşturma ve kovuşturma izni istenmesinin ve bu iznin Bakanlığı'nız tarafından verilmesinin hukuka uygun olduğunu düşünüyor musunuz?

 Devletin can güvenliğini koruyamadığı bir mahkumun durumuna kayıtsız kalan cezaevi görevlilerinin  sadece 'görevi kötüye kullanma' suçundan yargılanmalarının gerekçesi nedir?