GÜNCEL
Buldan: Kayyumlar gidecek, halkımız baş kayyuma dersini verecektir
Partisinin Zeytinburnu ilçesinde düzenlediği mitingde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "İnanıyoruz ki Türkiye halkları artık faşizme geçit vermeyecek, kayyumları gönderecek ve baş kayyuma dersini verecektir!" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, seçim çalışmalarını İstanbul'da sürdürüyor. Zeytinburnu'nda partisinin seçim bürosu açılışına katılan Buldan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Buldan, "Sizlere Şırnak'tan, Hakkari'den, Van'dan ve buraların ilçelerinden binlerce selam getirdim. Seçim startımızı Şırnak'tan verdik, Şırnak'ın ilçelerinden Cizre'den, Silopi'den, İdil'den, Beşşap'tan, Roboski ve Uludere'den verdik. Oralardan bizlere binlerce selam getirdik. Gittiğimiz her yerde, miting yaptığımız her yerde aynı coşku aynı kararlılık var. Bugün burası da aynı coşku ve kararlılığı gösteriyor. Binlerce kez hepinize teşekkür ediyoruz" dedi.
Şırnak, Hakkari ve Van'da halkın kendilerine 'buralara gelmenize gerek yok, biz kayyumları gönderdik' dediğini kaydeden Buldan, "Oradaki kayyumların koltuklarının altına AKP'nin tabelasını koymuşlar. O tabelalarla Ankara'ya gönderiyorlar. 'Buradaki kayyımların işleri bitti; siz gidin batıya orada faşizme geçit vermeyin' diyorlar. Onun için geldik buraya. İstanbul'un ilçelerini tek adama teslim etmemek, faşizme geçit vermemek için; özgürlükleri demokrasiyi geliştirmek için geldik buraya" diye konuştu.
'İSTANBUL'U FAŞİZME TESLİM ETMEYECEĞİZ'
Buldan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Elbetteki İstanbul'u İstanbul'da kazanmak demek Türkiye'de kazanmak demek. Onun için başta İstanbul olmak üzere birçok büyük şehirde aday çıkarmadık. Aday çıkarmamamız temsiliyet hakkımız olmaması anlamına gelmiyor. Belediye meclis üyelerimizle birlikte birçok ilçede belediye meclis üyelikleri ile halkımız mutlaka temsiliyetini elde edecektir. İstanbul ve ilçelerinde, varoşlarında halkımızın yaşadığı her yere belediye meclis üyelikleri aracılığıyla hizmet gidecektir ve sizlerin sorunlarınız mutlaka çözülecektir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Biz İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de, Antalya'da, Adana ve Mersin'de aday çıkarmadık. Biz bu büyükşehirlerde demokrasi kazansın istiyoruz, biz bu büyük şehirlerde halkların kardeşliği, kadınlarımız, gençlerimiz kazansın istiyoruz. Biz buralarda AKP- MHP ittifakını göndermek için, onların çıkardığı adayların kaybetmesi için bugünden itibaren İstanbul'da da 31 Mart tarihine kadar gece gündüz çalışacağız. Bu büyük şehri, bu güzel şehri İstanbul'u faşizme elbette vermeyeceğiz, teslim etmeyeceğiz! İstanbullu ve İstanbul'da yaşayan halkımız, sizler de farkındasınız: Bugün AKP'nin Türkiye'yi getirdiği durumun herkes farkında."
'BUGÜN İSTANBUL'A OYUNLARINI BOZMAYA GELDİK'
AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın seçim meydanlarında HDP'ye yönelik sözlerine ilişkin konuşan Buldan, "Bugün Recep Bey'in seçim meydanlarında, seçim mitinglerde konuştuğu tek şey var: HDP diyor başka bir şey demiyor. Ağzını açıyor HDP, gözünü yumuyor HDP. HDP'ye iftara atmaktan, HDP'ye hakaret etmekten HDP'yi kriminalize etmekten başka ağızlarında bir söz yok. Çünkü biliyorlar ki onların oyununu bozantek parti tek parti HDP'dir. Bugün onların oyununu bozmaya gelmedik, onların oyununu bozarak kimyalarını bozmaya geldik. Öyle bir kimyaları bozulmuş ki, öyle bir rüyalarına giriyoruz ki, seçim meydanlarında insanlar onlara 'biz açız biz ekmeğe muhtacız ekonomik kriz var' diyorlar; ama onlar mikrofonu ellerine alıp sadece HDP diyorlar. HDP milletvekillerini, belediye başkanlarını hedef göstermekten başka bir iş yapmıyor. Kadınlar evlerine ekmek gelmiyor diye, erkekler evlerine erkek götüremiyor diye, işyerleri kapatma durumuna gelmişken, açlığın hakim egemen olduğu bir İstanbul'da onlar seçim meydanlarında sadece HDP diyor. Bunlar HDP'liler terörist diyorlar. Her gittikleri yerde, seçim meydanlarında bizim resimlerimizi, videolarımızı gösteriyorlar. Zannediyorlar ki bunu yaparsak insanlar HDP'den kopacak. 6 milyon insan ve daha fazlası HDP'den kopmaz. HDP gittikçe güçlenen gittikçe çoğalan, büyüyen bir partidir. Çünkü HDP bu ülkede demokratik siyasetin güvencesidir" diye belirtti.
'SİZ ASLA KAZANAMAYACAKSINIZ'
Buldan konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
"Dün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'ydü. Hepinizin kadınlar gününü kutluyoruz. Tayyip Bey dün 8 Mart vesilesiyle kadınlara mesaj vermiş. Kadınların insanca yaşaması ve onlara insanca davranılması için mücadele verdik demiş. Bu açıklamayı yaptığı sırada, aynı saatlerde Taksim Meydanı'nda kadınlara coplarla, gazlarla saldırı gerçekleşti. Kadınlar yine de bu yürüyüşten vazgeçmedi; 'geceler bizim, sokaklar bizim, meydanlar bizim, vazgeçmiyoruz, boyun eğmiyoruz, size biat etmiyoruz!' dedi. Yine dün aynı saatlere Diyarbakır'da il binamıza bir saldırı gerçekleşti. Diyarbakır il binamızın kapısı ve camları kırılarak içeri girildi. 7 arkadaşımız gözaltına alındı, vekillerimiz darp edildi. Bu hukuksuz ve aynı zamanda düşmanca saldırıya buradan cevap veriyoruz. Sizler asla kazanmayacaksınız; kazanacak olan Kürtler olacak, tüm Türkiye hakları ve Türkiye toplumu olacaktır. Bu anlayışla ve zihniyetle Kürtlerin size oy vermesini mi sağlamaya çalışıyorsunuz?
'LEYLA GÜVEN'İN TALEBİ MİLYONLARIN TALEBİDİR'
"Kürtler en büyük bedeli ödedi. Bugün bu bedeli bir kez daha ödüyoruz. İşte Selahattin Demirtaş, Edirne Cezaevi'nde, Figen Yüksekdağ Kandıra İdris Sincan Cezaevi'nde. Belediye başkanlarımız rehin alındı cezaevlerinde. Bugün açlık grevinin 122'nci gününde olan sevgili Leyla Güven bütün bu hukuksuzluğa ve adaletsizliğe karşı Kürt sorunun demokratik yollarla çözümü için, tecridin kaldırılması, barışın sağlanması, demokratik siyasetin hayat bulması için bedenini açlık grevine yatırdı. Leyla Güven'in talebi milyonların talebidir. Meşru bir taleptir, haklı bir taleptir. (Leyla Güven Onurumuzdur sloganları atıldı)
"Sevgili Leyla Güven ile birlikte Sebahat Tuncel'in, Selma Irmak'ın ve 300'ün üzerinde insanın cezaevlerinde bedenini açlığa yatırdığı bir süreçteyiz. İşte böyle bir dönemde seçimlere gidiyoruz. Bu seçimler elbette Türkiye ve Kürtler açısından önemli bir tarih olacaktır. O kayyımları Ankara'ya göndermenin ve yine buralarda demokrasi, barış ve özgürlüğün kazanması için 31 Mart sabahı herkesin elini vicdanına koyarak bir seçim yapması gerekiyor. Herkesin ya faşizm ya demokrasiden yana, ya aydınlık ya karanlıktan yana bir tercihte bulunması gerekiyor.
'KÜRT HALKI KAYYUMLARA DERSİNİ VERECEK'
"İnanıyoruz ki Türkiye halkları artık faşizme geçit vermeyecek, kayyumları gönderecek ve baş kayyuma dersini verecektir! 31 Mart bir bahar temizliği olacak. Bizleri inkar edenlere, bizlere bu zülmü yaşatanlara, Türkiye halklarının bir arada yaşamasına engel olanlara, Kürtleri kriminalize edenlere öyle bir ders vereceğiz ki arkalarına bakmadan İstanbul'u terk edecekler. Onlara öyle bir ders vereceğiz ki Tayyip Bey onlara toplu açılış yaptıracak; onlar Ankara'ya giderken aynı zamanda koltuklarının altına AKP'nin tabelasını alacaklar.
"Zeytinburnu'nda da kazanmalıyız. Öyle bir oranla kazanmalıyız ki sizin seçtiğiniz belediye meclis üyeleri belediyelerde sizin sesiniz olsun, sizlere hizmet getirsin. 24 Haziran'da elde ettiğimizin başarıdan daha fazlasını 31 Mart'ta başarmak zorundayız. İstanbul halkı AKP'ye mahkum değildir. Demokrasi güçleri var, demokrasi güçlerinden yana oylarımızı kullanacağız. Şimdiden sizlere başarılar diliyoruz. Yolunuz, yolumuz açık olsun. An serkeftin an serketfin; başaracağız, kazanacağız! Başarı sizin, kazanım hepimizin olacak!"