23 Kasım 2024 Cumartesi

Beyazıt'ta yürüyüş: 7 Ekim'in birinci yılında, Ayşenur Ezgi'nin yolundayız

7 Ekim Aksa Tufanı hamlesinin birinci yılında Beyazıt'ta yürüyüş düzenleyen Filistin için Öğrenci Dayanışması, "Emperyalist çıkarlar için Ortadoğu'nun kan gölüne çevrilmesine, bölgesel savaş tehdidine karşı, Denizlerin, Sinanların, Mahirlerin, Ayşenur Ezgilerin açtığı yoldan, İsrail'i boykot mücadelesini yükseltiyoruz" ifadelerini kullandı.

Filistin için Öğrenci Dayanışması, Filistin direnişinin Aksa Tufanı hamlesinin 1. yıldönümünde Beyazıt'ta yürüyüş düzenledi. "7 Ekim'in birinci yılında, Ayşenur Ezgi'nin yolundayız" pankartı açılan yürüyüşte Filistin bayrakları taşındı.

İstanbul Üniversitesinde toplanan öğrenciler, sloganlarla iktisat fakültesi kütüphanesi önüne yürüdü ve burada kütüphaneye, işgal altındaki Batı Şeria'da siyonist İsrail tarafından hedef alınarak katledilen enternasyonalist sosyalist Ayşenur Ezgi Eygi'nin adını verdi. Kütüphane önünde yapılan konuşmada, "Bu kütüphane İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin Filistin halkıyla dayanışma noktasıdır. Üniversitelerimizde hamaset istemiyoruz. Siyonistlerle, emperyalistlerle yaptığınız iş birliğinizi açıklamak zorundasınız." denildi.

Öğrenciler, kütüphaneden Beyazıt ana kapı önüne "Ayşenur'un yolunda Filistin'in yanında", "Bijî berxwedana Filistin", "Nehirden denize özgür Filistin" sloganlarıyla yürüdü.

Basın açıklamasını okuyan Onur Yoldaş Mete, "Aksa Tufanı, yenilemez, girilemez olan, savaşlarla kaynayan Ortadoğu'da savaştan arındırılmış bölge olarak sunulan İsrail algısını, onun görkemli demir kubbesini yerle bir etti" dedi. Filistin direnişinin tüm dünyayı saflaşmaya zorladığını ve İsrail'in maskesini indirdiğini belirten Mete, buna karşın İsrail siyonizminin bölgesel savaş tehdidi olarak var olmaya devam ettiğini kaydetti.

İsrail'in emperyalist devletlerin, şirketlerin, uluslararası kuruluşların desteğini alarak yayılmacı emelleri doğrultusunda Ortadoğu'yu kan gölüne çevirme hesabı yaptığını ifade eden Mete, "Kurulmak istenen bu savaş denklemi ve buna karşı geliştirilen direniş, aynı zamanda dünya halklarını soykırımın yanında ya da karşısında olma, emperyalist savaşların yanında ya da karşısında olma ayrımına göre saflaştırmıştır" dedi.

'GEÇEN BİR YIL ÖĞRENCİ İNTİFADASINA SAHNE OLDU'
Geçen bir yılın özellikle Avrupa ve ABD'de de öğrenci intifadasına sahne olduğuna işaret eden Mete, birçok üniversitede gençlik kitlelerinin Filistin'le dayanışma eylemleri düzenlediğini hatırlattı ve "Bu eylemler, sözde demokrat özde emperyalist bu devletlerin saldırılarının da muhatabı oldular. Bu yönüyle küresel öğrenci intifadası, bir yandan bu devletlerin demokrasi maskesini düşürürken, diğer yandan İsrail ile olan ilişkinin boyutunu teşhir etmiş oldu ve buna paralel olarak, boykot kampanyasının etkisini genişletti" dedi.

Ayşenur Ezgi Eygi'nin tam da bu intifadanın geliştiği ortamda yüzünü direniş topraklarına döndüğünü belirten Mete, "Irkçılığa, cinsiyetçiliğe ve kapitalizme karşı lise çağlarından beri aktif bir şekilde mücadele yürütmüş bir genç kadın olarak, Batı Şeria'da işgale karşı Filistinli sivillerin protestolarına destek olmak, dayanışma göstermek için gitti. Gidişinin üzerinden henüz beş gün geçmişken, İsrail işgal askerleri tarafından Filistin halkının safında yer aldığı için katledildi. Dayanışmak için gittiği Filistin halkının  omuzlarında sonsuzluğa uğurlandı. Ayşenur Ezgi, yaşamı ve ölümüyle, gençliğe Filistin halkının yanında saf tutma çağrısı oldu. Bizler bu çağrıya cevap veriyoruz, bizler bu çağrıyı büyütüyoruz" dedi.

'DENİZLERİN, MAHİRLERİN, AYŞENUR EZGİLERİN YOLUNDAYIZ'
Mete, şöyle devam etti: "Emperyalist çıkarlar için Ortadoğu'nun kan gölüne çevrilmesine, bölgesel savaş tehdidine karşı, Denizlerin, Sinanların, Mahirlerin, Ayşenur Ezgilerin açtığı yoldan, İsrail'i boykot mücadelesini yükseltiyoruz. Tüm sıra arkadaşlarımızı, bu mücadeleyi birlikte büyütmeye çağırıyoruz. Ayrıca belirtmek istiyoruz ki, üniversitelerimizde bulunan AR-GE merkezlerinde, Teknokentlerde proje adı altında halkların üzerine atılacak kitle imha silahlarını tasarlatmaya çalışıyorlar. Ya da emperyalizmle-siyonizmle işbirliği içerisinde olan şirketlere çalışmamızı istiyorlar. Bizler ezilen halklarla dayanışma içerisinde olan gençleriz. Kirli savaşlar için üretim gerçekleştirmeyi reddediyoruz! Kapitalizme köle, emperyalizme asker olmayacağız!"

Mete, İstanbul Üniversitesi yönetiminden taleplerini şöyle sıraladı:

🔹"İsrail şirketleri ve akademileri ile ilgili her türlü ilişki kesilsin.
🔹İsrail ile çeşitli düzeylerde ilişkili olan akademik kurumlarla ilişkiler sonlandırılsın.
🔹İsrail şirketleri ile ilişkili olan, ticaret yapan şirketlerle ilişkiler kesilsin.
🔹22-24 Eylül 2024 tarihleri arasında Azerbaycan'da düzenlenen Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı'na Israel Aerospace ile birlikte sponsorluk yapan Baykar adlı şirketle ilişkiler kesilsin, 24 Mayıs 2024 tarihinde okulumuzda ağırlandıkları için özür dilensin
🔹Hangi şirketle ne düzeyde bir ilişki kurulduğuna dair belgeler yayınlansın, şeffaflık sağlansın."

Eylem sloganlarla son buldu.