24 Kasım 2024 Pazar

Basel'de 33 Düş Yolcusu için adalet istendi

İsviçre'nin Basel kentinde, 20 Temmuz 2015'te IŞİD çetelerinin saldırısı sonucunda katledilen 33 Düş yolcusu için adalet istendi.
İsviçre'nin Basel kentinde, 20 Temmuz 2015'te IŞİD çetelerinin saldırısı sonucunda katledilen 33 Düş yolcusu için adalet istendi.
 
Young Struggle öncülüğünde Türkiyeli, Kürdistanlı, İsviçreli gençlerin katılımıyla Barfüsserplatz'da düzenlenen yürüyüş ve basın açıklamasında 12 Şubat Salı günü Urfa'nın Hilvan İlçesinde görülecek olan Suruç katliamı davasına duyarlılık çağrısı da yapıldı.
Claraplatz'a yapılan yürüyüşün ardından basın açıklaması yapıldı. Yaşamını yitirenler anısına 33 dakika boyunca oturma eylemi yapılırken, sinevizyon gösterimi yapıldı. Young Struggle adına yapılan konuşmada "20 Temmuz 2015 günü, Suruç'ta katliam yapıldı. 33 kişi hayatını kaybetti, 150'den fazla kişi de yaralandı. Onlar Kobanê'nin yeniden inşasına yardım etmeye giden gençlerdi. Ellerinde oyuncaklarıyla ölüme gittiler. IŞİD'in patlattığı bomba, AKP/Erdoğan rejimi tarafından destekleniyordu. Amaç dayanışmaya, direniş ruhuna ve umuda saldırmaktı. Bu saldırı Suruç ile başlamadı onunla da bitmedi. Üzerinden yıllar geçti önce gizlilik kararıyla aylarca karanlıkta tuttular, sonra hapishane kampüsünde görülen mahkemede bir sanık bile getirilmedi. Silahlar eşliğinde ailelerini kaybetmiş insanlar adalet aradılar. Bu adalet arayışında onlarca yaralı tutuklandı, devlet terörüne maruz kaldı. Bugün yine de vazgeçmiş değiller. Adalet arayışına devam ediyorlar. 12 Şubat tarihinde Suruç sürecinde bir başka mahkeme daha gerçekleşecek. Bizler İsviçre'de onların anılarına sahip çıkarak adalet arayışının sesini yükseltmeye devam edeceğiz” denildi.
 
İsviçreli aktivistler ise yaptığı konuşmada "Şimdi kendimize sorabiliriz, tüm bunların bizimle ne yapması gerekiyor? Biz burada İsviçre'de yaşıyoruz, demokrasinin hüküm sürdüğü bir ülkede yaşıyoruz, Erdoğan'ın acımasızlığı ile hiçbir ilgisi olmayan bir ülkede Türkiye çok uzak görünüyor. Ancak her şeyin bizimle bir ilgisi olduğunu söyleyebiliriz" diye kaydedildi.
 
İsviçre'nin AKP/Saray rejimini ekonomik ve politik olarak desteklediği ifade edilen konuşmada, "Türkiye'de sol muhalefet vahşice bastırılmışken, Türk siyasetçiler WEF'te ciddiye alınıyor ve silah anlaşmaları düzenleniyor. Nestle, ABB, UBS, Adecco, Credit Suisse veya Novartis gibi çok sayıda İsviçreli şirket Türkiye'de yer alıyor, kötü çalışma koşullarından faydalanıyor ve böylece Türk rejimini, bu baskıları ve savaşlarını finanse ediyor. Türkiye'de faşizme karşı  direniş gösterdikleri nedeniyle hapis ve işkence gören siyasi mülteciler İsviçre'de koruma altına alınmıyor aksine: Türkiye güvenli bir ülkesi ilan ediliyor Siyasi mültecilere sığınma hakkı tanınmıyor. Bugün, daha iyi bir dünya için savaşta ölen insanları, Suruç katliamını anıyoruz. Bunu, hem Türkiye'de hem de dünyadaki faşizm karşıtı mücadeleyle dayanışmak için bir fırsat olarak görüyoruz" diye belirtti.
 
Suruç'ta yaralanan Güneş Erzurumluoğlu'da eylemde adalet mücadelesi için herkesin sesini yükseltmesini istedi. Yaptığı konuşmada "Ben Suruç'ta yaralanan insanlardan sadece bir tanesiyim. Kobanê topraklarında insanlara çocuklara umut taşıyan yüzlerce gençtik bizler. O sabah danslar şarkılar eşliğinde Rojava zaferini karşıladık. Birbirimizi tanımıyorduk ama aynı amaç için bir araya gelmiştik. Çocuklara doğru gidiyorduk. Yıkık bir kentten hayat yapacaktık. Ailelerini kaybetmiş savaş ortasında kalmış insanlara umut olmaya giden gençlerdik. 'Kobanê düştü,¸düşecek' diyen Erdoğan'ın aksine bizler IŞİD'e karşı savaş verilen toprakla yeniden inşa etmek için yola çıkmıştık. Sırt çantalarımızda oyuncaklar, defterler kitaplar vardı. Ellerinde oyuncak olan gençleri katlettiler. Dakikalar önce beraber olduğumuz insanlar dakikalar sonra tanınmayacak hale gelmişlerdi. Suruç bir yer ismiydi bir katliam ismi oldu" ifadesinde bulundu. Erzorumluoğlu, "Ne 4 yıl ne 40 yıl, ne de 4 bin yılda geçse bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. 33'lerin yoldaşı olarak onların düşlerini ideallerini gerçekleştirmek için elimizden geleni yapacağız. Rojava'da, Türkiye'de Avrupa'da bu mücadele devam edecek. Kobanê sana yine geleceğiz. Katilleri tanıyoruz ve vazgeçmiyoruz. Adalet bugün değilse yarın gelecek ve onu kendi ellerimizle getireceğiz. Hiç bir düş yarım kalmayacak" diyerek sözlerini tamamladı.