GÜNCEL
Baro başkanları 37. Ağır Ceza Mahkemesini HSK'ya şikayet etti
ÇHD üyesi meslektaşlarının yargılandığı davada mahkeme heyetinin değiştirilmesi talebinde bulunan çok sayıda baro başkanı, "Kendinize adaletin tesisinde en küçük bir pay biçiyorsanız, 37. Ağır Ceza Mahkemesi heyetini değiştirmelisiniz" dedi.
Ankara, Antalya, Bursa, İzmir ve İstanbul Barosu Başkanları, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi meslektaşlarının yargılandığı dava dosyasında mahkeme heyetinin değiştirilmesi talebiyle Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) gönderecekleri şikayet dilekçesine ilişkin Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan okudu.
Ülkede yargıya güvenin kalmadığını vurgulayan Sağkan, yayınlanan iki uluslararası rapora dikkat çekerek, "Dünya Ekonomik Forumu Yargı Bağımsızlığı Raporu'nda Türkiye, yargı bağımsızlığı kategorisinde 140 ülke arasında 111, sırada; henüz geçtiğimiz hafta açıklanan Dünya Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde ise Türkiye'nin yeri 126 ülke içinde 109. sıradadır. Bu tablo, yargı dünyası için utanç verici bir tablodur ve bu tablonun gerçekleşmesinde payı olanlar yüzünden meslektaşlarımız Selçuk Kozağaçlı, Behiç Aşçı, Aycan Çiçek, Engin Gökoğlu ve Aytaç Unsal, tam 43 gündür açlık grevindedir. Çünkü hiçbir hukuk kuralına uymayan bir yargı sistemi; onların infazına çoktan başlamış, meslektaşlarımız da son çare olarak seslerini duyurabilmek için açlık grevine başlamışlardır. Tek istekleri var, o da adil yargılanmak" dedi.
'YARGIÇ İLKESİNİN ÇİĞNENMESİDİR'
Yargılandıkları İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 10-14 Eylül 2018 tarihlerinde görülen celselerinden sonra heyetin oybirliği ile tutuklu avukatların tahliyesine karar verdiğini dile getiren Sağkan, "Aynı heyet ne olduysa 8 saat sonra kararından rücu etmiş ve savcılık itirazını kabul ederek meslektaşlarımız hakkında hukukumuzda yeri dahi olmayan 'tutuklamaya dönük yakalama emri' çıkarmış, ardından meslektaşlarımız tutuklanmıştır. Tahliye kararını veren heyet 48 saat geçmeden dağıtılmış, 37. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yeni bir heyet oluşturulmuştur. Bu olay açıkça doğal yargıç ilkesinin çiğnenmesinin bir örneğidir. Yeni heyet, ikinci duruşmada da taraflı davranmış, ceza usul hukukunda yeri olmayan ve hukuk kurallarını yerle bir eden bir yargılama süreci sergilemiştir. Bu heyet, sanıkları ve avukatlarını duruşma salonundan çıkarmış, sanıkların ve avukatlarının yokluğunda tanıkları dinlemiş, açık kamu tanıklarını bile gizli tanık statüsünde değerlendirmiştir. Dosyadaki dijital deliller mahkemede tartışılmamış ve sanıklara da bu delillere dosya üzerinden erişim izni verilmemiştir" diye konuştu.
'37. AĞIR CEZA HEYETİNİ DEĞİŞTİRİN'
Heyetten adil bir yargılama yapılmasını beklenmediklerini de kaydeden Sağkan, tutuklu meslektaşlarının seslerinin duyulması için açlık grevine başladıklarını hatırlattı. Sağkan devamla, "Uluslararası alanda giderek kaybolan Türkiye yargısına güveni sağlamak için acilen yargıda yeni bir yapılanmaya gidilmelidir. Bunun için de İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin değiştirilmesinden başlanması; biz avukatların ve baroların başta gelen talebidir. Bu talebimizi biraz sonra gerekçeleriyle birlikte HSK'ya sunacağız. HSK'ya buradan çağrımızdır: Kendinize adaletin tesisinde en küçük bir pay biçiyorsanız, 37. Ağır Ceza Mahkemesi heyetini değiştirmelisiniz. Yoksa elinizde dünya yargı endeksinde en sonunculuğa doğru giden bir Türkiye ve zindanlarında açlık grevleri yapan mahkumlardan başka bir şey kalmayacaktır" ifadelerini kullandı.
Açıklamanın ardından avukatlar HSK’ya dilekçelerini verdi.