DÜNYA
AvEG-Kon: 33 Düş Yolcusu'nun düşünü gerçek kılacağız
Suruç katliamının 3. yılı dolayısıyla açıklama yapan AvEG-Kon, "33 Düş Yolcusu'nun düşünü gerçek kılmak için faşizme karşı direnmekten vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon), Suruç katliamının 3. yılı dolayısıyla açıklama yaptı.
AvEG-Kon, "20 Temmuz 2015'de SGDF'nin çağrısıyla Kobanê'yi inşa çalışmasına katılmak için Suruç'ta buluşan yüzlerce genç Amara Kültür Merkezi'nde basın açıklaması yaptıkları esnada devlet destekli DAİŞ çetelerinin katliamına maruz kaldılar. 33 düş yolcusunun yaşamını yitirdiği katliamda yüzü aşkın genç yaralandı" dedi.
"Kimdi Suruç'ta katledilenler?" diye soran AvEG-Kon, "Kimisi üniversite öğrencisi, kimisi işçi, kimisi öğretmen. Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Arap, sosyalist, devrimci, anarşist, insan ve kadın hakları savunucusuydu. Gençtiler, yoldaştılar, kadınlardı, dosttular, anneydiler, babaydılar, kardeştiler" diye kaydetti.
Gençlerin Rojava'nın çağrısına uyarak, yeni yaşama ses ve can katmak için yola çıktığını ifade eden AvEG-Kon, "DAİŞ'ten kurtarılan Kobanê'ye kütüphane ve çocuk parkı inşa etmek, ağaç dikmek, orada inşaatlarda çalışmak, hastanelerde sağlık hizmeti vermek istediler. Katledildiler, çünkü Kobanê'yi düşürme hayalleri suya düşen Erdoğan/AKP diktatörlüğü, DAİŞ'le birlikte Kobanê'yi sahiplenenlerden, devrimcilerden, sosyalistlerden intikam almak istiyordu. Suruç katliamı Kürt halkına yönelik imha savaşının ilk adımıydı" diye belirtti.
AKP/Saray rejiminin 7 Haziran 2015'te aldığı yenilgiyi ve HDP'nin başarısını hazmedemeyerek kirli savaş konseptini başlattığını hatırlatan AvEG-Kon, "Suruç katliamının ardından Ankara, İstanbul-Sultanahmet, İstanbul-Atatürk Havalimanı, Cizre, Sur, Silopi, Gever, Elazığ ve daha birçok yerde katliamlar yapıldı, kentler yerle bir edildi, insanlar bodrumlarda yakıldı" dedi.
Suruç'ta yaralı kurtulan sosyalist gençlerin, yakınlarını kaybeden ailelerin, hukukçuların bir araya gelerek kurdukları Suruç Aileleri İnisiyatifi'nin, sorumluların yargılanması için adalet mücadelesini sürdürdüğünün altı çizilen açıklamada, "Bu mücadelenin ilk kazanımı olarak, üzeri kapatılmak istenen Suruç Davası açılmak zorunda kalınmıştır. Diktatörlük, duruşmaları Urfa'nın Hilvan ilçesinde bir cezaevi içinde kurulan mahkemeyle ailelerin gelmesini zorlaştırmasına, basın ve kamuoyundan gizlemek istemesine rağmen Suruç Aileleri İnisiyatifi, sosyalist gençler, hukukçular ve onlarca kurum davanın peşini bırakmamakta, asıl sorumluların yargılanması için mücadelelerini sürdürmektedirler. Suruç'ta yaralı kurtulan sosyalist gençler ve Suruç'ta yakınlarını yitirmiş aileler; gözaltı ve tutuklamalara rağmen, hesap sormaya devam ediyorlar" diye kaydedildi.
AvEG-Kon açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi:
"Bizler; Suruç İçin Adalet, Herkes İçin Adalet şiarıyla bu büyük adalet arayışının dün olduğu gibi bugün de takipçisi olacağız. Biliyoruz ki, Suruç katliamının gerçek sorumluları yargılanmadıkça faşizme karşı çıktığı için zindanlarda bulunan yoldaşlarımız ve dostlarımız, düşüncelerinden dolayı rehin tutulan HDP Eş Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, vekillerimiz ve belediye başkanlarımız, gençlerimiz ve akademisyenlerimiz özgür olamayacaktır.
"24 Haziran 2018 seçimleriyle birlikte tek adam diktatörlüğünün yasal zemini tamamlanmış oluyor. Her türlü baskı, hile ve kirli pazarlıklarla kazanılmış gösterilen seçimler gayrı-meşrudur. Ve tüm toplumsal kesimler açısından daha güçlü, kararlı, inançlı bir mücadele süreci başlamıştır. Tam da bu süreçte Suruç'un hesabını sormak için sokağa çıkmak önemli ve anlamlı olacaktır.
"33 Düş Yolcusu'nun düşünü gerçek kılmak için faşizme karşı direnmekten vazgeçmeyeceğiz."