17 Mayıs 2024 Cuma

Atılım Gazetesi 25'inci yılını kutladı

Atılım Gazetesi, 25'inci kuruluş yıl dönümünü düzenlenen etkinlikle kutladı. Yapılan konuşmalarda "Atılım hem ezilenlerin direnişini sayfalarına taşıdı hem de kendisi doğrudan direnişin adı oldu. Bu direniş maya tuttu ki, 25 yıldır her hafta okurlarıyla buluşabildi" ifadelerine yer verildi.

Atılım Gazetesi çalışanları, gazetenin 25'inci yaşını Kadıköy'deki Bilim, Estetik, Kültür Sanat Araştırma Vakfı'nda (BEKSAV) düzenlediği etkinlikle kutladı. Düzenlenen geceye Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanları Şahin Tümüklü ve Özlem Gümüştaş, Sosyalist Kadın Meclisleri Sözcüsü Deniz Aktaş, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Günay Kubilay, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu Eş Başkanları Alev Özkiraz ve Deniz Bahçeci, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Yönetim Kurulu üyesi Kanber Saygılı, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Yeni Yaşam Gazetesi ve Mezopotamya Ajansı temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda basın kurumu ve gazeteci katıldı. 

Kutlama etkinliğinin organize edildiği BEKSAV'ın bahçesine Atılım Gazetesi'nin kimi eski sayıları asıldı.
 
Gecenin açılış konuşmasını Atılım Gazetesi emekçisi Semiha Şahin yaptı. 
 
'TARİHE İZ BIRAKIYORUZ'
Gazetenin 25 yıldır kesintisiz olarak yayın hayatını sürdürdüğünü dile getiren Şahin, kuruşuş yıl dönümlerinde kendilerini yalnız bırakmayan dost kurumları selamladı. Devrimci ve özgür basının bu coğrafyada hayata adım atması ve varlığını sürdürmesinin zorluklarını bildiklerini ifade eden Şahin, "Bombalamalardan yargısız infazlara, gözaltılardan onlarca yıllık hapis cezalarına, tutsaklıktan sürgünlüğe uzanan bir çok bedelle tarihe iz bırakıyoruz" dedi.
 
'25 YILDIR HER HAFTA OKUYUCULARIYLA BULUŞTU'
Atılım Gazetesi'nin yayın hayatına başladığı 8 Ekim 1994'den bugüne birçok zorluğa göğüs gerdiğini sözlerine ekleyen Şahin, "Hem ezilenlerin direnişini sayfalarına taşıdı hem de kendisi doğrudan direnişin adı oldu. Bu direniş maya tuttu ki, 25 yıldır her hafta okurlarıyla buluşabildi. Onlara devrimci yorumun, sosyalist bilincin ve yeni bir dünya özleminin ışığını taşımayı başardı. Bu anlamıyla Atılım emekçileri olarak bu onurlu yürüyüşün bir parçası olduğumuz için elbette ki çok gururluyuz ve mutluyuz" diye belirtti.

YÜKSEKDAĞ MESAJ GÖNDERDİ
Kandıra Cezaevi'nde bulunan HDP'nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da geceye bir mesaj gönderdi. Yüksekdağ'ın mesajını Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü İsminaz Temel okudu.

'GELECEĞE AÇILAN KAPILARI KEŞFETMEK İÇİN'
Yüksakdağ, mesajında şunları belirtti: "Arada bir geriye dönüp alıcı gözle bakarsın. Şimdiki zamanın anahtar anlamını bulmak, geleceğe açılan kapıları keşfetmek için gereklidir bu. Atılım'ın geçmişten geleceğe, gelenekten yeniliğe yazılan tarihine baktığınızda, hayat ile mücadelenin anlamı ve keşfine dair sayısız cevap bulursunuz.

'DİRENİŞİN SUREKLİLİĞİN ADIDIR'
Bugün bir hapishane köşesinden dönüp 25 yıl öncesine baktığımda, büyük anlamların, kavgaların, geleceğe açılan kapıların tam ortasında boy veren Atılım'ı görüyorum. Hem kendimin hem Türkiye-Kürdistan-Mezopotamya devrimci hareketinin gelişim hikayesini görmek anlamına geliyor bu. Nereden, nasıl, ne koşullarda ve ne amaçla bugünlere geldiğimizin hikayesi yani. Tarihin sonunun ilan edildiği, halkların, emekçilerin, kadınların artık asla yeni devrim ve mücadele hikayeleri yazamayacağı propagandasının toplumun tepesinden aşağı boca edildiği yıllarda direnen bilinç, deneyim ve irade Atılım'la birlikte yeniden doğdu. Bu nedenle Atılım'ı sadece bir gazete olarak görüp değerlendirirseniz, yanılgıya düşersiniz. O, kendi tarihini yazanların defteri-kalemidir, hafızasıdır, yaşama bakış açısıdır, misyonudur ve hepsinden önemlisi bütün bunlar için direnişin, sürekliliğin adıdır, adresidir.
 
'KAZANIMLARIYLA TAÇLANDIRIYOR'
Atılım 1994'te egemenlerin saldırılarının keskin, alternatif söze düşmanlığın güçlü olduğu bir dönemde; basına yönelik yasak, sansür, tutuklama, bombalama, infaz etme saldırılarının pik yaptığı bir dönemde yayın hayatına başladı. Ama o dönem aynı zamanda karanlığı yara yara gelişen devrimci durumun da anasıydı. Şimdiki zamana geldiğimizde saldırılar azalmadığı gibi, 90'lı yıllara bile rahmet okutacak düzeye geldi. Ama artık devrimci durumun da eskisinden daha güçlü ve kazanma kavramı politik literatürde en gerçek karşılığını buluyor. Atılım'ın 25 yıl önce ektiği ve geçen yarım asır boyunca büyüttüğü fikir, toplumları ve taşıdığı politik çizgiyi, şimdi yaşamın ve büyük insanlık mücadelesinin kazanımlarıyla taçlandırıyor.
 
'TARİHİNİ ATEŞLER ORTASINDA YAZANLAR'
Ben bu satırları yazarken, birçok kitap ve gazete gibi Atılım'ın da cezaevine girişinin yasak olmasının, hakikatin sözü uğruna ve gelecek sevdasına yüzlerce kez yanıp-yakılmamızın, daha nice bedellerle sınanmamızın bir önemi yok. Tarih bunları sadece öfkeyle ve kınayarak anacaktır. Geçmişten bugüne kendi tarihini ateşler ortasında yazanlar, atılım hikayeleri ve hareketiyle geleceğe ayak basanlar kazanacaktır. Bir kez daha; iyi ki varsın Atılım! Büyük insanlığın, emeğin, özgürlüğün, bilinci ve ruhu bereketli topraklarda dolansın, sözümüz şanlı bir bayrak gibi dalgalansın diye, varlığın kutlu olsun."
 
ÇİÇEK: ATILIM HAKİKATLERİN SESİ OLDU
Atılım Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Çiçek ise, geceye görüntülü mesaj gönderdi.
25 yıllık süreçte birçok baskıya maruz kaldıklarını, sayısız defa tutuklandıklarını ve buna rağmen devrimci görevlerini yerine getirdiklerini ifade eden Çiçek, "Atılımın gerçek sahibi özgür basın şehitleridir. Atılım büyük bir kavganın yayını olarak yayın hayatına başladı. Çeyrek yüz yıllık geçmişimizin tanığıdır. Bunu başarmak kolay olmadı bu uzun yolda eksikliklerimiz de oldu. Fakat Atılım emekçileri olarak sorumluluklarımızı yerine getirmeye çalıştık. Atılım hakikatlerin sesi oldu ve olmaya devam edecektir" diye konuştu. 
 
'ATILIM MUAZAM BİR YAŞAM ÜRÜNÜDÜR'
HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu ise, yaptığı konuşmasında Atılım hakkında söylenecek hiçbir kelimenin yerini bulamayacağını belirterek şöyle devam etti: "Ben de uzun yıllardır Atılım'a emek veren bir insanım. Atılım sadece bir gazete değildir. O bir devrim okuludur. Devrim kollektivizm ise, onun ürünüyse, Atılım muazam bir yaşam ürünüdür. Eğer devrimcilik disiplinse, Atılım büyük bir devrimcilik okuludur. Eğer devrimcilik hayatı çok yönlü görmekse Atılım bunu kazandıran okuldur. Ben kişisel tarihim açısından bu okuldan geçmiş olmanın onurunu gururunu yaşıyorum.”
 
'HEP BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ DEDİK'
Etkinlikte son olarak konuşan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri konuştu. Avukatlık mesleğini aktif olarak gerçekleştirdiği yıllarda Atılım Gazetesi ile tanıştığını dile getiren Yoleri, "Ben daha önce Atılım Gazetesi'nin avukatlığını yapmıştım. Basın emekçisi arkadaşlara açılan davalarda onları savunmuştum. O yıllarda da olduğu gibi hep basın özgürlüğü dedik, basın özgür olmalı dedik ve bundan sonrada bunları söylemeye devam edeceğiz. Bu haklar için uğraşan Atılım gazetesidir. Teoride hep tartıştığımız özgürlüğün pratikte nasıl olması gerektiğini halka duyuran Atılım ve diğer özgür basın kurumlarıdır" dedi.

Yapılan konuşmalar sonrası etkinlik 25. yıl pastasının kesilmesiyle sona erdi.