27 Aralık 2024 Cuma

Arslan: Kürtlerin iradesini kıramadıkları içim kapı pencere kırıyorlar

Karakoçan'da HDP'nin düzenlediği seçim mitingine katılan DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, HDP Diyarbakır İl binasına yapılan baskına ilişkin "Kürtlerin iradesini kıramadıkları için kapılarını, pencerelerini kırıyorlar" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, seçim çalışmaları kapsamında Elazığ'ın Karakoçan ilçesinde halkla buluştu.
 
Burada kitleye hitap eden DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, Karakoçan’ın Mazlum Doğan'ın memleketi olduğuna dikkat çekerek, "Mazlum Doğan'ın yaktığı ateşi yoldaşları yükseltiyor. Mazlum Doğan'ın yaktığı ateş bu halkı özgürlüğe götürecek" dedi. Halkın iradesini yok sayan, seçilmişlerini cezaevine atan, zorla bu kentleri yönetmeye çalışan anlayışın artık buralarda tutunma şansı olmadığını söyleyen Arslan, "Kürtleri yok sayan bu kirli AKP siyasetine karşı bu seçimde ne olursa olsun mutlaka ama mutlaka kazanmak zorundayız. AKP'nin faşist polisleri demokratik eylem ve etkinliklerimize bile izin vermiyor. Bu anlayışa 31 Mart'ta cevabını vereceğiz. Halkımızın desteğiyle bu faşizmi yıkacağız" dedi.
 
'KÜRTLERİN İRADESİ MAZLUM’UN İRADESİDİR'
 
HDP Diyarbakır il binasına yönelik baskına tepki gösteren Arslan, "Kürtlerin iradesini kıramadıkları için kapılarını, pencerelerini kırıyorlar. Kürtlerin iradesini kıramıyorlar. Kürtlerin iradesi Mazlum Doğan'ın iradesidir" diye belirtti.
 
'MUTLAKA KAZANACAĞIZ'
 
Ardından HDP Karakoçan Belediye Eşbaşkan Adayları Mahmut Ercan ve Sever Uzun halkı selamladı. Adaylığı İl Seçim Kurulu tarafından iptal edilen Mazlum Doğan'ın kardeşi Serap Doğan Mutlu da yaptığı konuşmada, "Karakoçan ya me ye. Cezaevlerinde, içerde, dışarda direnen tüm açlık grevi eylemcilerinin direnişini selamlıyorum" dedi. HDP'nin Karakoçan İlçe Belediye Eşbaşkan Adayı Sever Uzun ise yaptığı konuşmada "Kayyuma karşı biz kadınlar, halklar el ele tutuşup belediyelerimizi tekrardan alacağız. Kayyumlar gidecek, biz kadınlar, halklar gelecek. Dep ya me ye" dedi. HDP Karakoçan Belediye Eşbaşkan Adayı Mahmut Ercan da "Mutlaka kazanacağız" diye konuştu.
 
'BEN KÜRDÜM TÜRKÜM'
 
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ise AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın "Defolun gidin" sözlerini hatırlatarak, "Bizim kafatasımızı ölçmeye kalkmış. Ben Kürdüm, Türküm. Diyoruz ki bir aradayız, bir arada olmaya devam edeceğiz. Kürdüyle Türküyle bu ülkeye demokrasi ve barışın gelmesi için mücadelemizi bugün de yarın da kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Bu kararlılıktan korktukları için bu ülkeyi bölme niyetinde olanlar sabah akşam HDP'ye saldırıyorlar. Kürtleri ve HDP'yi düşmanlaştırarak iktidarlarını sürdürmek istiyorlar" dedi.
 
'BİZ ERDEMLİ BİR HALKIZ'
 
İktidarın her türlü hukuksuzluk ve yasa tanımazlıkla HDP'ye saldırdığını ifade eden Temelli, "Kürtlere düşmanlıkları öyle bir hal aldı ki, 'defolun gidin' diyor. Biz erdemli bir halkız, erdemli bir tarihimiz, mücadelemiz var. Bu mücadelemiz sürecek. Gitmiyoruz, burası bizim yurdumuz. 31 Mart'ta sandıklara gideceğiz ve sen iktidardan gideceksin. Savcılar, valiler, kaymakamlar, bütün kamu görevlilerini kendi seçim çalışmasına alet ediyorlar" diye konuştu.
 
'ENGELLEMENİN YOLU KAPI PENCERE KIRMAK DEĞİL'
 
Partisinin Diyarbakır il binasına yapılan saldırıyı suç ve hukuksuzluk olarak tanımlayan Temelli, şunları söyledi: "Çok yakında bu ülkeye hukuk, adalet geri dönecek. O gün bu suçların hesabını tek tek soracağız. Dün gece Amed'de kendi çıkardıkları yasaları ihlal ederek, bir daha suçlarını ortaya koydular. Bu ülkede açlık grevi var, çünkü bu ülkede hukuksuzluk var, adaletsizlik var. Bizim arkadaşlarımız sizin hukuksuzluğunuza karşı bedenlerini açlığa yatırdı. Açlık grevlerini engellemenin yolu kapı, pencere kırmak değil, yasaların gereğini yapmaktır. Siz yasaların gereğini yaparsanız bu açlık grevleri zaten biter. Bu açlık grevlerinin nedeni tecrittir, tecrit. Size göre devlet kalsın, hukuk gitsin. Hukuksuz bir devlet istiyorsunuz. Buna izin vermeyeceğiz. Hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını yeniden var edeceğiz. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılsın diyoruz. Bu ülkede tecrit varsa, bu ülkede hukuk gider, ceberut iktidar kalır. Adaletsizlik girdabına girmek istemiyorsanız, tecride karşı çıkmalısınız."
 
'KÜRTÇE AFİŞE BİLE TAHAMMÜL EDEMİYOR'
 
Leyle Güven'in 122 gündür açlık grevinde olduğunu hatırlatan Temelli, sözlerini şöyle sürdürdü: "122 gündür sesini yükseltiyor. Bu ülkedeki hukuksuzluğa dikkat çekiyor. Bu ülkeye barış gelsin diye mücadele ediyor. Tecrit sonlansın diye mücadele ediyor. Leyla Güven'in sesine ses katalım. Dünyanın her yerinde açlık grevi var, dünyanın her yerinde bu adaletsizliğe, hukuksuzluğa dikkat çekiliyor. Adalet Bakanlığı’na sesleniyorum; bu hukuk tanımazlığa son verin ve Sayın Öcalan aile ve avukatlarıyla bir an önce görüşsün. Bu siyasi bir mesele değildir, seçim malzemesi değil, hukukidir. Buradan tüm sivil toplum örgütlerine, toplumsal muhalefet sesleniyorum, gelin hukuk ve adalet mücadelesinde bir araya gelelim, sesimizi yükseltelim. Şimdi tam zamanı. Bir araya gelmezsek bu düşmanlığı durduramayız. Bu ülkeye demokrasi, barış gelmesin diye toplumu tehdit ediyorlar. Kürtçe afişe bile tahammül edemiyor. Bu iktidarın kayyumlarla yaptığı şey, gittikleri kentlerde ilk olarak Kürtçe tabelaları söktü. Kürtlüğe, Kürtçeye, kültürümüze tahammül edemiyor. Peki sen neye tahammül ediyorsun, tekçiliğe. Biz tüm renklerimizle buradayız. Hukuku yok sayanlar bu farklıları da yok sayıyorlar. Afişlerimizi sökenler, vaz geçeceğimizi sanıyorlar. Bizler vaz geçmeyiz."
 
'YAYLA YASAKLARI KALKMALI'
 
AKP iktidarının tarım ve hayvancılık politikasını da eleştiren Temelli, "Tarımı, hayvancılığı bitirdiler. Bunları yeniden var edeceğiz. Hayvancılığın gelişmesi için yayla yasakları kalkmalı. Tarım müdürlükleri kuracağız. İşsizlik sorunu, yoksulluk sorunun çözdüğümüzde bu ülkeye barışta, huzurda, demokrasi de gelecek" dedi.
 
Temelli, konuşmasının ardından sevgi gösterileri altında ilçeden ayrıldı.