25 Kasım 2024 Pazartesi

AKP kongresi kendini tekrar eden plak gibi

AKP kongresinde, Erdoğan'ın konuşmasını fetihcilikle başlayıp dua ile bitirmesi Türk İslam sentezinin İslami motiflerini güçlü tutmaya çalıştığını gösteriyor.
AKP 6. Olağan Kongresi'ni Ankara'da gerçekleştirildi. Kongrede konuşma yapan Tayyip Erdoğan'ın yeni şeyler söyleyeceği beklentisi içinde olanlar yanıldı. Hem konuşmaların içeriği hem de yeni belirlenen MYK listesi AKP'nin bir devlet partisi olduğunu gösterdi. AKP'nin ilk kurulduğu yıllardaki farklılıklar hepten silinmiş görünüyor. Tek adamın her şeyi belirlediği, tekçi bir parti görünümünde. Hatta AKP bir parti olmaktan çok devlet aparatı olduğu görüntüsünü güçlendiriyor.
 
Siyasi içerik bakımından Türk-İslam sentezi belirgin. Erdoğan'ın konuşmasında ezilenlere, emekçilere herhangi bir vaadi yok. ABD ile yaşanan gerilime karşı soyut ve kuru ajitasyon sözleri öne çıkıyor. Erdoğan ABD'yi kastederek, "Bizi stratejik ortak deyip stratejik hedef haline getirenlere teslim olmayacağız", "Onların doları varsa bizim de Allah'ımız var" dedi. Yaşanan mali krizi ABD'nin AKP'yi teslim almaya çalıştığını iddia ederek, "Birileri bizi ekonomiyle, yaptırımla, kurla, dövizle, faizle, enflasyonla tehdit ediyoruz. Biz de onlara diyoruz ki, oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz" sözleri ile krizin gerçek nedenlerini gizlemeye çalışıyor.
 
Kongrede Alpaslan'dan günümüze kadar fetihçilik, işgal temel bir politika olarak ileri sürüldü. Bu konuşmadan da anlaşılıyor ki bölgede işgalci ve fetihçi çizgi sürdürülecek. İşgalcilik, genişleme, yağma ve talan bir devlet politikası olarak daha belirgin hale gelecek. Ayrıca içte yaşanan krize ırkçılık ve şovenizm şırınga ederek AKP tabanının bilinç ve duygularına hitabetti.
 
AKP kongresinde, Erdoğan'ın konuşmasını fetihçilikle başlayıp dua ile bitirmesi Türk İslam sentezinin İslami motiflerini güçlü tutmaya çalıştığını gösteriyor.
 
Kongrede verilen mesajlar arasında yeni bile denemeyecek yerel seçim mesajıdır. Seçimle gelmiş belediye başkanlarını görevden alan, istifaya zorlayan, polis ve adliye marifetiyle görevden alıp tutuklayan, belediyelere kayyum atayan, belediyeleri AKP çiftliğine çeviren, yağma ve rant merkezine dönüştüren AKP iktidarı değil miydi?
 
Erdoğan şimdi kendi kitlesini yerel seçimlere motive etmek için, "Şu büyük şehirlerimizin tamamını milletimizden emanet almaya hazır mıyız?" sorusu bile halkın yönettiği belediyeciliğin varsa kalıntılarını tümüyle ortadan kaldırmaya ve zorla da olsa almaya yöneliktir.
 
Belirlenen yeni MKYK'da 27.dönemden 42 milletvekili 8 milletvekili olmayan üye ve 29 yeni üye var. Yeni MKYK'da yeni kabineden hiç bir bakana yer verilmedi. Fakat AKP'nin niteliğini yansıtması bakımından bazı isimler dikkat çekici. Bunlardan biri Urfa Suruç'ta oy değil de can alan, dört kişinin katili ve teşvikçisi olmasına rağmen hakkında hiç bir soruşturma açılmayan İbrahim Halil Yıldız. MİT'in maaşlı elemanı olduğu söylenen ve Musa Anter'in katledilmesinde rol aldığı açıklanan Orhan Miroğlu. Miroğlu, eski Tarım Bakanı Mehdi Eker'in yerine getirilmiş. Bir diğer dikkat çekici isim Ermeni olduğu halde AKP basınında kendine yer bulmuş Marker Eseyan. AKP'nin havuz şirketlerinde yer alanlara da listede yer verilmiş. Çalık Holding'i temsilen Öznur Çalık bunlardan biri. Eski bakanların bazıları da MYK'da yerlerini almış.
 
Kısacası AKP MYK'sının panoraması AKP'nin savaş, işgal, sömürü, yağma ve talan politikalarının bir yansıması olarak değerlendirilebilir.