Ajanlık dayatılan Bozdemir'e: HDP'ye gidersen kafana sıkarız

Kendilerini istihbaratçı olarak tanıtan kişiler tarafından taciz ve tehdit edildiğini, ajanlık dayatmasında bulunulduğunu iddia eden Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği yöneticisi ve önceki dönem Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sultanbeyli İlçe Eşbaşkanı Muhlis Bozdemir konuya dair İHD İstanbul Şubesinde basın toplantısı düzenledi.

 

Basın toplantısında söz alan İHD İStanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, benzer durumları yaşayan bir çok insanın ailelerini korumak adına sessiz kalma ihtiyacı hissettiklerini ve İnsan Hakları Derneği'ne başvuru yapan kişilerin genel olarak bu baskıya direnme gücü olan kişiler olduğunu belirtti.

 

'BU TARZ DURUMLARDA DAYANIŞMA ÇOK ÖNEMLİ'

 

Yoleri, hiçbir koşulda bu tür gayrı resmi bir çalışmanın içine girmek istemeyen, dayanışma gücü olan ve bir suçu olduğu taktirde bu tarz gayrı yasal bir diyalog yerine gözaltına alınmaları gerektiğine inanan kişilerin burada kendilerini ifade ettiğini yahut savcılıklara suç duyurusunda bulunduklarını aktardı. Bu anlamda dayanışmanın çok önemli olduğunu söyleyen Yoleri, "Dayanışma ve hukuki takibin önemli olduğunu biliyoruz. Çünkü hukuki takiplerden belki çok fazla bir sonuç alınamıyor ama bu tehtitlerde bulunan, istihbarat üyesi olduklarını söyleyen bu kişilerin telefon numaraları, bağzı araçların plakaları gibi bilgilerin savcılıklarla paylaşılması olası bir durumda kimlerin sorumlu tutulabileceğine işaret oluşturulabilen durumlar oluyor" diye kaydetti.

 

Yaşanan bu olayın son derece vahim olduğuna dikkat çeken Yoleri, kendisini istihbarat üyesi olarak tanıtan bu kişilerin olaydan sonra telefonla Bozdemir'i aradığını ve tehtitlerine devam ettiğini aktararak bu ses kaydını basın ile paylaşacaklarını duyurdu.

 

'BİR DAHA HDP'YE GİDERSEN BAŞINA GELECEKLERİ ÇOK İYİ BİLİYORSUN'

 

Yoleri, konuşmasının ardından sözü Muhlis Bozdemir'e bıraktı. Üzerlerinde ciddi bir baskının olduğunu ifade eden Bozdemir, devlet nezdinde yasal bir derneğin yöneticiliğini yapmakta olduğunu söyleyerek bu baskıların dört aydır sürmekte olduğunu belirtti.

 

Bozdemir, dört ay önce HDP yöneticisi bir arkadaşıyla beraber Sultanbeyli'de yürümekte oldukları esnada sivil plakalı bir aracın yanlarına yaklaşarak içindeki insanlarca, 'Sultanbeyli'de bu şekilde elinizi kolunuzu sallayarak rahat yürüyebileceğinizi mi sanıyorsunuz' sözlerinin ardından hakaret ve küfürlere maruz kaldıklarını ifade etti.

 

Bu olaydan yaklaşık bir ay sonra ise yine sokak ortasında akşam 20.00-21.00 civarlarında üç kişi tarafından yolunun kesildiğini ve bu kişiler tarafından 'bir daha seni HDP’ye giderken görsek, kafana sıkma zamanı geldi' şeklinde tehtit edildiğini aktardı. Bu kişilere kim olduklarını soran Bozdemir, 'sen bizim kim olduğumuzu çok iyi biliyorsun' yanıtını aldı.

 

Bozdemir, durumu arkadaşlarıyla paylaştığını ancak bu kişilerin kendilerini tanıtmadığından kaynaklı suç duyurusunda bulunamadığını belirtti.

 

'KARAKOLU KARIŞTIRMA'

 

Son olarak 1 hafta önce evlerinin yakınlarında mavi bir araç gördüğünü belirten Bozdemir, aracın içindeki 3 kişinin önünü kestiğini ve aralarında kendisini İbrahim olarak tanıtan kişinin "Seninle konuşmamız lazım başkan" dediğini belirtti. Bozdemir'in bu teklifi reddetmesinden sonra kendilerini MİT olarak tanıtan kişilerin kendisine "Sayın Öcalan'la görüşüyoruz, seninle mi görüşmeyeceğiz" dediklerini aktardı. Buna karşılık kendisinin bir suçu varsa karakola gidebileceklerini söyleyen Bozdemir, bu kişilerin kendisine "Karakolu karıştırma şimdi" dediklerini aktardı. Bozdemir bu kişilerden kimliklerini göstermelerini istediğini belirterek "Biri cüzdanını açtı ama tam okuyamadım. Yine bana MİT'ten olduğunu söylediler. Ben de beni kaçıracaklarını düşünerek, 'benim hastam var gitmem gerek' dedim, çünkü devlet mantığı bu. Benim hala ilçe eşbaşkanı olduğumu düşünüyorlar, bana hala başkan diyorlardı. Bana tekrar görüşmek istediklerini söylediler. Ben kabul etmedim. Daha sonra konuyu açtım kuruma. Konuyu şikayet etmeye karar verdik" dedi.

 

Kendisinden çok aile can güvenliğinden endişe duyduğunu belirten Bozdemir, evinde birçok kez arama yapıldığını ve taciz telefonlarının devam ettiğini belirterek kendisinin almış olduğu ses kaydını basınla paylaştı.

 

'BU DURUM 90'LARIN BAŞKA BİR VERSİYONUDUR'

 

Bozdemir'in ardından TUAD Marmara Yöneticisi Hasan Demir "Türkiye'de muhalif siyaset yapan, bütün demokratik kurum kuruluşlarda görev yapan arkadaşlarımızın tümü baskı altında. Polis ve istihbaratın takibi sonucu ailelerimiz rahatsız ediliyor. Bunu çok kez basına ve kamuoyuna duyurduk" diyerek bunların 90'ların versiyonu olduğunu belirtti. Buna karşın ne pahasına olursa olsun mücadele edeceklerinin altını çizen Demir "Arkadaşlarımızı yalnız bırakmayacağız" diyerek sözlerini noktaladı.

 

Ses kaydının dinlenilmesinin ardından savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu belirten Gülseren Yoleri, konu hakkında toplumsal dayanışmanın önemine vurgu yaparak açıklamasını sonlandırdı.