DÜNYA
Af Örgütü'nden Yunanistan'daki mülteci kadınlar raporu
Uluslararası Af Örgütü, Yunanistan'a iltica eden kadın ve kız çocuklarının durumuna ilişkin hazırladığı raporda, insan hakları ihlallerinin üstesinden gelmeyi amaçlayan 10 somut talebi açıkladı.
Uluslararası Af Örgütü'nün (Amnesty) bugün yayımladığı "Geleceğimi kendim belirlemek istiyorum: Köklerinden koparılarak Yunanistan'a gelen kadınlar seslerini yükseltiyor" adlı rapor, Yunanistan'a iltica eden kadın ve kız çocuklarının durumunu ortaya koyuyor.
Raporda, savaş ve çatışmalardan kaçan kadınların yaşadıkları şiddetle mücadele etmek ve Avrupa'da daha iyi bir hayat talebinde bulunmak için bir araya geldiği belirtiliyor.
Mart 2017'den bu yana Atina ve çevresi ile Yunanistan adalarındaki kamplarda ve diğer yerlerde kalan 100'ün üzerinde kadın ve kız çocuğu ile görüşmeler gerçekleştirerek hazırlanan rapor, kadınların ve kız çocuklarının tanıklıklarına dayanıyor. Raporda kadın mültecilerin deneyimlediği insan hakları ihlallerinin üstesinden gelmeyi amaçlayan 10 somut talebi açıklanıyor.
'YETKİLİLER KADINLARIN SESLERİNE KULAK VERMELİ'
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Kumi Naidoo, konuyla ilgili bir açıklama yaparak, "Tüm zorluklara ve olanaksızlıklara rağmen, mülteci kadınlar seslerini yükseltecek gücü kendilerinde buluyor. Yetkililer, kadınların sesine kulak vermeli ve söyledikleri doğrultusunda harekete geçmelidir. #MeToo (#BenDe) ve #TimesUp (#VakitDoldu) kampanyalarının süregeldiği bu dönemde, yerinden edilen ve Yunanistan'a sığınan kız kardeşlerimizle dayanışma içerisinde olmaktan gurur duyuyoruz ve onlara şu mesajı veriyoruz: 'Sizi görüyoruz, sizi duyuyoruz, size inanıyoruz ve sizinle birlikte mücadele edeceğiz.'" dedi.
'YUNANİSTAN'DA 45 BİN 500 MÜLTECİ YAŞIYOR'
Rapora göre; Yunanistan anakarasında yer alan kentsel bölgelerde veya kamplardaki geçici barınma merkezlerinde 45 bin 500 civarında mülteci ve göçmen yaşıyor. Anakarada bulunan kamplardaki koşulların hala kötü olduğu, ayrıca yaşanamaz durumda olduğuna karar verildiği için daha önce kapatılan üç kampın, kalacak yer olmadığı gerekçesiyle ve kamp koşullarında önemli herhangi bir iyileştirme yapılmadan yeniden açıldığı belirtiliyor. Kadın mültecilerin başlıca sorunları aşırı kalabalık kamplar, yetersiz temizlik ve tıbbi olanaklar, uzun süreli barınmaya elverişsiz çadırlar ya da konteynerler, yetersiz bilgilendirme ve kadın tercümanların bulunmaması olarak sıralanıyor.
'UNUTULDUĞUMUZU HİSSEDİYORUZ'
Atina yakınındaki Skaramagas kasabasında yaşayan Êzidî bir kadın Uluslararası Af Örgütü'ne yaşam koşullarını şu ifadelerle anlattı: "Tamamen unutulduğumuzu hissediyoruz. Bazılarımız 2 yıldır kampta ve hiçbir şey değişmiyor. Sorunlarımı zar zor ifade edebiliyorum çünkü dilimizi bilen kimse yok."
Kentlerde kadınların ve kız çocuklarının buluşabileceği ve hizmetlere ulaşabileceği, dayanışma ağlarını yeniden kurabileceği ve kendileri ile aileleri adına daha iyi bir hayatı inşa etmek için gerekli bilgi ve becerileri edinebileceği kadın-dostu alanlar da dahil olmak üzere hayatlarını değiştirecek girişimleri başlatmak için bir araya geldiğini söyleyen Kumi Naidoo, şunları ifade etti:
"Bu kız kardeşler her şeyi kendi başlarına yapıyor; fakat adalardaki durumun kriz noktasına ulaşmasıyla birlikte artık Yunanistan yetkililerine insanları adalarda mahsur bırakmaya son verme çağrısında da bulunuyorlar. Anakaradaki kabul koşulları iyileştirilmelidir. Avrupa hükümetleri mülteci kadınlara hak ettikleri desteği ve korumayı zaman kaybetmeksizin sağlamalı, onları iyi karşılamalıdır."
10 SOMUT TALEP
Raporda yer alan 10 somut talep şöyle sıralandı:
"-Düzgün konaklama imkanları
-Göçmen ve mültecilerin adalarda tutulmasına son verilmesi
-Şiddet tehdidi altındaki kadınların korunması
-Daha fazla kadın tercüman ve çalışan olması
-Bilgiye erişim sağlanması, yeterli bilgilendirme
-Hizmetlere tam erişim
-Güvenli ve sadece kadınlara özel alanların desteklenmesi
-Geçimlerini sağlayacak imkanlar oluşturulması
-Mültecilerin güvenli ve yasal yollarla kabul edilmesi
-Kadın ve kız çocuğu mültecilere karar ve gelecek planlaması aşamalarında danışılması."