24 Kasım 2024 Pazar

Adliye önünde sosyalistlere özgürlük istendi: Ant olsun ki kazanacağız

İtirafçı beyanıyla aylardır tutsak edilen sosyalistlerin görülecek ilk duruşması öncesi İzmir Adliyesi önünde yapılan açıklamada, sosyalistlerin hiçbir saldırı karşısında yılmadığının altı çizildi. "Yoldaşlarımızla bu sokakları adımlamaya devam edeceğiz" diyen sosyalistler, devletin yıllardır kendilerini yıldırmak için sergilediği pratikten hiç ders çıkarmadığını vurguladı. ESP Eş Genel Başkanı Tümüklü, "Biz buradayız, bu mücadeleyi başarıya ulaştırıncaya kadar, bu ülkede politik özgürlüğü başarıya ulaştırıncaya kadar, devrimi yapıp, sosyalizmi getirinceye kadar karşınızda bizi bulacaksınız" dedi. 

İzmir merkezli yürütülen bir soruşturma kapsamında, itirafçı beyanları dayanak gösterilerek tutsak ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ebru Yiğit, ESP Parti Meclisi üyesi Hıdır Ali Kılıç ve Birkan Polat, SGDF MYK üyesi ve Özgür Genç Kadın (ÖGK) Merkezi Koordinasyon üyesi Sinem Çelebi ilk kez hakim karşısına çıkıyor. 

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), sosyalistlerin 18. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek duruşması öncesi İzmir Adliyesi önünde açıklama yaptı. "Sosyalistlere özgürlük" pankartının açıldığı eyleme Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk, ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, SGDF Eşbaşkanı Berfin Polat, Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Sözcüsü Tanya Kara, İnsan Hakları Derneği (İHD), DEM Parti, Özgürlükçü Gençlik, Partizan üyeleri ve çok sayıda kişi katıldı. 

ÇUBUK: DEVRİMCİLERİ YARGILAYAMAZLAR
"Yaşasın devrim ve sosyalizm", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganlarının atıldığı eylemde ilk sözü DEM Parti Milletvekili Burcugül Çubuk aldı. İtirafçı adı altında ısmarlama ifade veren onursuz, kimliğini ve kişiliğini yerle yeksan eden kişilerin ağzından çıkan ifadelerle devrimcilerin yargılanamayacağının altını çizen Çubuk, "Yazdıkları tarih bizim kazanacağımız tarih. Aylardır devrimciler zindanda onurlarıyla direniyorlar. Mücadeleye oradan devam ediyorlar. Bugün onları alacağız, kaldıkları yerden mücadeleye devam edecek" dedi. 

Gözaltı ve tutuklama saldırılarıyla devrimcilerin yılmayacağını vurgulayan Çubuk, "İşçiler katlediliyorsa, maden işçileri katledilmemek için sokağa çıktıklarında 301'den sonra nasıl tekmelendilerse polis tarafından tekmeleniyorsa, doğa birkaç AKP-MHP'li şirketin rantı için yok ediliyorsa, sokakta yaşayan canlar düşman edilmişse, göçmenler katledilirken faşist taraflardan 'hak etti' nidaları yankılanıyorsa, kadın ve çocuk katliamı, cinsel suçlar meşru kılınıyorsa: devrimci, feminist ve gençlik mücadelesi devam etmek zorundadır. Bu sistem dünyayı, yaşamı, onuru yok etmek istiyor biz dünyanın, yaşamın, onurun, işçi sınıfının, kadınların kurtuluş mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Ve ant olsun ki kazanacağız" dedi. 

POLAT: YOLDAŞLARIMIZLA BU SOKAKLARI ADIMLAMAYA DEVAM EDECEĞİZ
SGDF Eşbaşkanı Berfin Polat da "yoldaşlarımıza özgürlük" demek için bir araya geldiklerini dile getirdi. Her yargılamada devrim ve sosyalizm mücadelesini omuzlamaya ve dimdik yürümeye devam ettiklerini söyleyen Polat, geçen hafta tutsak edilen sosyalist Yaren Tuncer'in zafer işaretiyle tutuklama saldırısını karşıladığı örneğini verdi. Polat, "İzmir'de gençliğin mücadelesini yargılamaya, bitirmeye çalışıyorlar. Ama biz her defasında, üniversitelerde, liselerde, gençliğin talepleriyle buluşmaya devam ettik. Bugün de devam edeceğiz. Yoldaşlarımızı aldıktan sonra bu sokakları adımlamaya devam edeceğiz" dedi. 

Düşkünleşmiş ve onursuz bir yaşamı seçen, itirafçıların yalan beyanlarıyla SGDF'nin bitirilmek istendiğini ancak SGDF'yi var edenin itirafçıların yalan beyanı olmadığını kaydeden Polat, "SGDF'yi bizden dinleyin dedi. Sokaklarda kadınlar katledildiğinde, çocuklar istismara uğradığını, Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin organize şekilde katledildiğinde, failleri bulunmadığında devlet hiçbir yerde yoktu. Devlet failleri aklamakla, katliamların üstünü örtmekle meşgulken burada tutuklu bulunan sosyalistler sokakta olmaya, kadınların özgürlüğü ve yaşamı için direnmeye devam ediyorlardı. Bu yüzden yargılanıyorlar" dedi. 

'DİRENİŞİMİZİ TARİH GÖSTERMİŞTİR'
SGDF'nin üniversitelerde gençlerin hakları için mücadele yürüttüğünü ve karşılarına kayyumların dikildiğini hatırlatan Polat, Diyarbakır'dan Ankara'ya, İzmir'de birçok yerde direndiklerinin altını çizdi. Polat, "Gençliğin özlem ve talepleriyle buluşmaya devam ettik. Bunu yargılamak istiyorlar. Kürt halkıın özgürlük, eşitliği için mücadele ettiğimizde hep karşımıza dikildiler. Ama unutmasınlar ki bizler Roboskî'den Kobanê'ye uzanan yolu inşa eden ve burada Kürt halkıyla omuz omuza yürüyen, bunun için mücadele eden sosyalist gençleriz. Ne katliamla, ne zindan zulmüyle teslim olduk, bugün de olmuyoruz. Tarihimiz göstermiştik, pratiğimiz de gösteriyor" ifadelerini kullandı. 

SGDF'ye dair söylenecek çok şey olduğunu ancak mücadelelerinin kendilerini anlattıklarını dile getiren Polat, sistematik gözaltı ve tutuklama saldırılarıyla yıldırılmak istendiğini ancak tarihin yılmadıklarının kanıtı olduğunu belirtti. 

TÜMÜKLÜ: ATEŞ ALTINDA YÜRÜYEN BİR PARTİ GERÇEĞİ VAR
Eylemde son olarak ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü söz aldı. Tümüklü, "2015'ten bu yana bu pratik birçok kez yenilendi, tekrar edildi. Biz her seferinde adliye, karakol, hastane önlerinde aynı şeyi söyledik, aynı tutumu gösterdik ve göstermeye devam ediyoruz. 2015'ten bu yana faşist şeflik rejimi, eşitlik ve özgürlük mücadele eden Kürt halkının mücadelesini sindirmek, eşitlik ve özgürlük isteyen ezilenlerin mücadelesini sindirmek, sosyalizm mücadelesini engellemek ve bu ülkede en küçük hakkı için mücadele eden Fernas Madencilik ve Aksan Tekstil işçilerinde olduğu gibi bütün işçilerin her türlü eylem ve etkinliğine saldıran ve bunları kriminalize ederek mücadelesini sakatlamaya, engellemeye ya da sınırlandırmaya çalışıyor. Ama bir türlü akıllanmıyor, bir türlü pratiğinden sonuç çıkarmıyor, sonucu görmüyor. Sonuç burada, on yıldır ideolojik, örgütsel, politik tasfiyecilik kuşatması altında, ateş altında yürüyen bir parti gerçeği. Bir sosyalist gençlik, sosyalist kadın gerçeği var. Her seferinde aynı inat ve kararlılıkla aynı cesaretle size sokaktan, mahkeme salonlarından, hapishanelerden, şehit uğurlamalarından, anmalardan haykırıyoruz. Ve her seferinde aynı şeyi söylüyoruz. Biz buradayız, bu mücadeleyi başarıya ulaştırıncaya kadar, bu ülkede politik özgürlüğü başarıya ulaştırıncaya kadar, devrimi yapıp, sosyalizmi getirinceye kadar karşınızda bizi bulacaksınız" dedi. 

'MUTLAKA BİZ KAZANACAĞIZ'
Bir kişi de kalsa ESP'nin aynı inat, kararlılıkla mücadeleye devam edeceğinin altını çizen Tümüklü, şöyle devam etti: "Peki yoldaşlarımız neyle suçlanıyor? Kürt halkının eşitlik ve özgürlük mücadelesindeki eylemlerde yer almak; kadın özgürlük mücadelesinin kadın cinayetlerine, tacize ve tecavüze karşı mücadelesinde yer almak; anadilde, parasız, eşit bir eğitim istediği için üniversitelerde faaliyet yürütmenin suç sayılması. İşçi sınıfının, örgütlenme, asgari insan yaşamı için mücadelesinde yer almak. Peki bunu nasıl yapıyor faşist rejim, bir taktik yapıyor, yanımızda yer almış, hatta içimizde yer almış ama bugün düşkünleşmiş, hainleşmiş, insanlıktan düşmüş, çamura batmış insanlar eliyle, onları itirafçılaştırarak, örgütler içinde güvensizlik örgütleyerek aklınca bu mücadelenin içini boşaltmaya çalışıyor. Aklınca mücadeleyi sınırlandırmaya çalışıyor. Ama biz işte buradan tekrar haykırıyoruz. Ne yaparsanız yapın, bunların hepsi nafile. Her seferinde yeniden karşınıza dikileceğiz, sokak sokak, kampüs kampüs,mahalle mahalle, fabrika fabrika dikileceğiz. Her seferinde ezilenlerin, emekçilerin, politik özgürlük mücadelesinin, sosyalizm mücadelesinin bayrağını büyütmeye devam edeceğiz. Dostlarımızla, siper yoldaşlarımızla büyütmeye devam edeceğiz. Mutlaka biz kazanacağız. Mutlaka devrim ve sosyalizm kazanacak. Yaşasın sosyalist mücadelemiz. Yaşasın politik özgürlük mücadelemiz."

Eylem sloganlarla sona ererken, sosyalistlerin duruşması için adliyeye geçildi.