27 Aralık 2024 Cuma

Açlık grevindeki tutukluların yakınları: Talepler karşılansın

Yakınları cezaevlerinde açlık grevi eyleminde olan aileler, HDP il binasında devam eden açlık grevi eylemini ziyaret etti. Tutuklu aileleri adına açıklama yapan Nafiye Yiğit, ölümler yaşanmadan taleplerin karşılanmasını isteyerek, "Çocuklarımızın talepleri karşılanmazsa, hiç bir güç anneleri durduramaz. Tahammülümüz kalmadı" diye uyardı.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven'in, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 8 Kasım 2018'de tutuklu bulunduğu Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'nde başladığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi, 123 gündür devam ediyor. Güven'in ardından Federe Kürdistan Bölgesi'nin Hewlêr kentinde HDP üyesi Nasır Yağız'ın eylemi 110, Strasburg'da 14 kişi ve Galler'de İmam Şiş'in eylemi 84 gündür devam ediyor.
 
Hapishanelerde 16 Aralık'ta açlık grevine başlayan tutukluların eylemi 85 gününe girerken, 1 Mart itibariyle tüm hapishanelere yayılmış durumda. Tutuklu aileleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır il binasında milletvekilleri Dersim Dağ, Tayip Temel ve Murat Sarısaç'ın açlık grevi eylemi sürüyor. Eylemin sürdüğü Vedat Aydın Konferans Salonu'nda bir araya gelen yüzü aşkın tutuklu yakını, Öcalan üzerindeki tecrit ve açlık grevi eylemlerine ilişkin bilgi alışverişinde bulundu.
 
KİTLESEL AÇIKLAMA
 
Tutuklu aileleri, açlık grevi eyleminde olan HDP milletvekilleriyle birlikte il binasının önünde kitlesel basın açıklaması yaptı. Zılgıtlar ve "Bijî berxwedana zindanan" sloganıyla toplanan kitleye, il binasını abluka altında tutan polisler tarafından engellemek istedi. Engellemeleri alkışlarla protesto eden aileler, buna rağmen açıklamayı gerçekleştirdi. Burada konuşan HDP Milletvekili Tayip Temel, açlık grevi eylemlerinin kritik aşamaya ulaştığını hatırlatarak, "Zindanlardan her an kötü haber gelebilir, tabut çıkabilir. Durum bu kadar ciddi. Bu durum karşısında ne hükümet ne toplum olarak ne de siyasetçiler altından kalkamayız. Bu duruma bir an önce son verilmesi için tutsakların taleplerini dinleyecek bağımsız heyetlere gereklilik var" dedi.
 
'KAMUOYU VİCDANLA HAREKETE GEÇMELİDİR'
 
Hükümete seslenen Temel, "Bu durum sürdürülebilir bir durum değil. Tabutların çıkması durumunda toplumu, vicdan sahibi tüm kamuoyunu baskı, bastırma ile idare edemeyeceksiniz. Çağrımız; insanların bedeni eriyor, insanlar hukuki bir talep ile bedenini ölüme yatırmış. Bu taleplere kulak verilmesi, talep sahiplerinin dinlenmesi gerekiyor. Birçok tutsak, yarı yarıya görme yetisini kaybetmiş. Birçok tutsak B1 vitamini alamadığı için hafızasını toparlayamıyor. Aileleriyle görüşme sağlayamıyor. İlgililerin büyük tehlikeye kulaklarını ve gözlerini açıp gerekli adımları atmasıdır. Bu yüzden anneleri, babaları dinledik. Durum gelebilecek en kritik aşamaya gelmiştir. Kamuoyunun vicdanıyla harekete geçmelidir" diye konuştu.
 
'LEYLA GÜVEN 4 AYI GERİDE BIRAKTI'
 
Ardından tutuklu aileleri adına Nafiye Yiğit konuştu. DTK Eşbaşkanı Leyla Güven'in eyleminin 4 ayını geride bıraktığına dikkat çekerek, "Leyla tecridin kırılması için 4 aydır bedenini ölüme yatırmış durumda. Ne yazık ki hükümet adım atmış değil. Çocuklarımız 85 gündür bedenlerini ölüme yatırdı. Ama talepleri karşılanmıyor" diye tepki gösterdi.
 
'TAHAMMÜLÜMÜZ KALMADI'
 
Ölümler yaşanmadan açlık grevi eylemlerinin taleplerinin karşılanması gerektiğinin altını çizen Yiğit, şunları söyledi: "Anneler hiç bir zaman savaş taraftarı olmadı. Elimizi sürekli barış için uzattık. Çocuklarımız haklıdır, talepleri haklıdır. Akan bu kan durmalıdır. Artık çocuklarımız ölmesin. Özgür bir ülkede yaşamak istiyoruz. Bu yaşananları kabul etmiyoruz. Bir an önce çocuklarımızın talepleri karşılanmalıdır. Çocuklarımızın talepleri karşılanmazsa, hiç bir güç anneleri durduramaz. Bedeli ne olursa olsun durmayacağız. Çünkü yüreğimizden bir parça onlar. Televizyonları bile açamıyoruz, çocuklarımızın ölümü konuşuluyor. Tahammülümüz kalmadı. Bir an önce müzakere masasına geri dönülmelidir."
 
Açıklama ardından kitle "Direne direne kazanacağız", "Bijî berxwdana zindanan" ve "Leyla Güven onurumuzdur" sloganları ve alkışlarla açıklamayı sonlandırdı.