27 Nisan 2024 Cumartesi

Uğur Tekstil işçileri: İşe geri alınana kadar direnişi sürdüreceğiz

Urfa'da işten çıkarılan Uğur Tekstil işçileri jandarmanın engellemesine ve gözaltı saldırısına rağmen fabrika önünde direnişe başladı. İşçiler, işe geri alınana kadar direnişi sürdüreceklerini söyledi.

Urfa'da bulunan Uğur Tekstil fabrikasından atılan DİSK Tekstil üyesi 100 işçi fabrikanın önünde yaptığı basın açıklaması ile direniş başlattı. İşçiler, işe geri alınana kadar direnişi sürdüreceklerini söylerken, DİSK Tekstil Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen'i görevden alan sendika merkezine de tepki gösterdi. Açıklamaya, siyasi parti ve sendika temsilcilerinin yanı sıra, toplu şekilde ücretsiz izne gönderilen DİSK Tekstil üyesi Özak Tekstil işçileri de katıldı.

Uğur Tekstil işçileri adına açıklamayı fabrikanın iki yıllık işçisi Erdal Ayata okudu. Ayata, Uğur Tekstil'deki örgütlenme mücadelesini Urfa'daki ve bölgedeki tüm işçiler için başlattıklarını vurguladı. Mücadeleye başladıklarında çok fazla engelle karşılaşacaklarını bildiklerini söyleyen Ayata, "Yeri geldi tutanakla, yeri geldi performans düşüklüğü bahane edilerek işten çıkarılma korkusu ile sorgu odaları kurulup tehditler ile karşımıza çıkarak birliğimizi engellemek istediler. En son bir buçuk ay önce fabrikayı kapatarak bu işten, sendikadan kurtulmayı hedeflediler" dedi. Engeller karşısında işçilerin birliğinin büyüdüğünü ifade eden Ayata, "Fabrika önünde direnişe başladık, mücadele ettik, fabrika tekrar açıldı ve bütün işçiler eksiksiz şekilde iş başı yaptı. Bütün bunlar işçinin birliği, kararlı mücadelesi ve sağlam iradesiyle gerçekleşti" dedi.

Fabrika yeniden açıldıktan sonra da işçiler üzerindeki baskıların devam ettiğini belirten Ayata, "Üretime başladığımız ilk günden üretim düşüklüğü bahanesiyle işçiler üzerinde baskı kuruldu ve bu gerekçeyle bazı arkadaşlarımız işten atıldı" dedi.

'SENDİKA PATRONUN İSTEĞİ İLE BÖLGE TEMSİLCİMİZİ GÖREVDEN ALDI'
Açıklamada, DİSK Tekstil Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen'in görevden alınmasına da tepki gösterildi. Patronla DİSK Tekstil Genel Başkanı Kazım Doğan'ın anlaştığını dile getiren Ayata, "Mehmet Türkmen'in işçilerden habersiz, işçilerin onayı olmadan bir anlaşma yapılmasına karşı çıktığı için DİSK Tekstil Genel Başkanı Kazım Doğan tarafından görevden alındığını öğrendik. Kazım Doğan'ın Mehmet Türkmen'e 'Sen işçileri çok fazla savunuyorsun, her şeyi işçiye sorup onlar ile beraber karar alıyorsun' diyerek görevden alması tabiri caiz ise kendi temsilcisini satması anlamına geliyor. Çünkü patronumuz Hayri Uğur'un da Mehmet Türkmen'i istemediğini biliyoruz. Yani sendikamızın genel başkanı Kazım Doğan, bu fabrikayı bizimle birlikte gece yarılarına kadar ev ev dolaşıp üye yaparak örgütleyen, başından beri bu mücadelemize önderlik eden, fabrikada yetki alınmasını, kapatılan fabrikanın tekrar açılıp hepimizin işe alınmasını sağlayan Bölge Temsilcisini sırf patronun isteğiyle görevinden alıyor. Mehmet Türkmen'in görevden alındığının açıklandığı aynı gün biz işçiler jandarma zoruyla kapı dışarı ediliyoruz" ifadelerini kullandı.

Sendikadan hiçbir yetkilinin yaptıkları eylemde yanlarında olmamasına tepki gösteren Ayata, "Bugün sendikamızdan hiçbir yetkilinin burada olmaması, sendikaya üye yaklaşık 100 tane işçiyi sahipsiz bırakması, Mehmet Türkmen'e yapılanları ve Mehmet Türkmen'le birlikte bizim de satıldığımızı onaylar nitelikte. Çünkü sendika genel merkezi tarafından Mehmet Türkmen harcanırken bununla eş zamanlı olarak Uğur Tekstil ve Özak Tekstil işçileri kendilerini kapının önünde buldu, bunun tesadüf olmadığını biliyoruz" konuştu.

'BİRLİĞİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ'
Sendikanın işçilerin birliği olduğu vurgusunu yapan Ayata, sendikanın gerçek sahiplerinin işçiler olduğunu söyledi. Mehmet Türkmen'in işçilere, bütün kararların işçilerle birlikte alınacağını, işçilerin onayı olmadan hiçbir anlaşma yapılmayacağını söylediğini hatırlatan Ayata, "O bu sözünü tuttu ve bizim irademizi savunduğu için bunun bedelini ödedi. Biz de buradan patronla işbirliği yaparak bizi yüzüstü bırakan genel başkan Kazım Doğan'a ve genel merkeze sesleniyoruz. Siz bu kadar işçinin umudunu ve güvenini yerle bir ettiniz, hepimizin hayallerini ve umutlarını sattınız. Ama biz birliğimize yine de sahip çıkacağız, bu birliğimizi kimsenin bozmasına izin vermeyeceğiz, işe geri dönmek ve haklarımızı almak için sonuna kadar direneceğiz. İşçiler olarak sizden bu ihanetin hesabını soracağız" dedi.

Fabrikaya yeniden alınana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini vurgulayan Ayata, "Jandarma tarafından fabrikadan zorla çıkarılan yaklaşık 100 tane işçinin tekrar işe alınması, içeride adil bir iş ortamının ve çalışma huzurunun oluşturulmasını istiyoruz. Biz içeride işçiler üzerindeki bu baskının son bulmasını ve işimize geri dönüp çalışmak istiyoruz. İşçilerin haklarına saygı gösterilmesini istiyoruz. Bu taleplerimiz kabul edilip hepimiz tekrar işe alınıncaya kadar da burada süresiz bir şekilde direnişimize devam edeceğimizi ilan ediyoruz" diyerek açıklamayı sonlandırdı. 

Ayata'nın ardından Özak Tekstil işçileri adına konuşan Asya Say, "Sendika merkezi ile kurduğumuz diyaloğa karşı bize verdikleri yanıt şu oldu: Hukuki olarak arkanızdayız ama herhangi bir eylemde yokuz. Biz de soruyoruz: Buradaki üyelerinizin arkasında mısınız ya da şu duvarın arkasında oturan patronların arkasında mısınız? Evet sizin çalışma anlayışınız Mehmet Türkmen ile aynı değil. Bizler hem size karşı hem de patronlara karşı savaşacağız. DİSK'in adını kirletmenize izin vermeyeceğiz" dedi. Sendika merkezine çağrı yapan Say, "Gelin bizimle birlikte emekçilerin hakkını savunun. Bırakın koltuk sevdanızı. Sendika babanızın köyü değil sizde o köyün ağası değilsiniz" dedi.

Açıklamada kurum temsilcileri de söz aldı. Emek Partisi Urfa İl Başkanı Cemalettin Özden, "Urfa ne yazık ki üç işçinin bir araya gelerek hak istemediği bir memleket olarak bilindi. Yani siz Harranlısınız, kölesiniz, köle kalacaksınız denildi. Ama o düzen değişti artık. Bugün işçiler anayasal haklarını kullandıkları için kolluk güçlerini karşılarında görüyorlar. Aslında kolluk güçlerinin yönlerini işçilere değil, fabrikaya dönmeleri gerekiyor. Çünkü suç işleyen onlar" diyerek kolluk güçlerinin tutumuna tepki gösterdi.

Özden işçilerin yanlarında olmaya devam edeceklerini belirterek, "Bu işçiler, haklarını, hukuklarını, ekmeklerini istiyorlar. Biz Emek Partisi olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu işçi arkadaşlarımızın yanlarında olmaya devam edeceğiz. Tüm gücümüzle ne gerekiyorsa yanlarında olacağımızı bir kez daha bildiriyorum. Mücadelelerinde başarılar diliyorum" dedi.

Türkiye İşçi Partisi Urfa İl Başkanı İbrahim Şansal ise "Urfa'dan bir direniş sesi yükseliyor. Önce Hakan Plastik işçileri, sonra Özak Tekstil işçileri ve Uğur Tekstil işçileri. Bu ses emeğin sesidir. Bu ses büyüyerek örgütlenmeye devam edecek. Uğur Tekstil patronu ne kadar emekçi düşmanı tutum varsa sergiledi. En son gelinen noktada ise 'ben sendikayı tanımıyorum işçileri de çıkarıyorum' dedi. Bu kabul edilemez bir tutumdur" diye belirtti. 

SES Urfa Şube Yöneticisi Selma Ateş de işçilerin yanlarında olduklarını ifade ederek, "Bir sendikada örgütlendikleri için işçilerin son üç ayda yaşadıkları akıl alır gibi değil. Patronlar ve devlet kendi yasalarına bile uymuyorlar. Biz sendikamız ile birlikte direnişiniz nereye kadar sürerse sürsün yanınızda olacağımıza söz veriyoruz" dedi.

Deva Partisi Urfa İl Başkanı Ahmet Tüysüz ise "Bu emekçi arkadaşlarımız hırsızlık yaptığı için işten atılmış değiller. Sendika hakkı anayasal bir haktır. Emekçi arkadaşlarımızın bu haklı mücadeleleri anayasada kendilerine tanınmış bir hakkın kullanılmasından ibaret iken böyle bir muamele elbette kabul edilemez. İşverene seslenmek istiyorum. Emekçi arkadaşlarımızı mağdur etmeden yapılabilecek her türlü anlaşmaya arabuluculuğu üstlenmeye hazırız" diye ifade etti.