Türkiye ve Bangladeş: Gemi sökümünde sermeyenin işçi ve doğa düşmanı politikalarının cenneti

İzmir'de İbrahim Karakaya iş cinayetinde katledildi, Güney Bangladeş'teki Mizan Hossain ise geçirdiği "iş kazası" sonucu çalışamaz durumda. Nedenlerinden biri ise Avrupa Birliğine üye ülkelerde tersane işçiliği "tehlikeli işçilik" kategorisinde yer aldığı için sermayenin ucuz iş gücü ülkelerine yönelme politikası. İnsan ve doğaya en az zararı verecek tesisler inşa etmek, ucuz işçi çalıştırmayla kıyaslandığında kabul edilmiyor sermaye tarafından. Bu yüzden Avrupa'da eskiyen, hurdaya çıkan gemiler Asya ülkeleri başta olmak üzere Türkiye'ye gönderiliyor.
Emperyalistlerin ucuz iş gücü olarak sömürgeleştirdiği ülkelerde tersaneler, iş cinayetlerinin en fazla yaşandığı yerler. İş güvenliği önlemlerinin yetersiz oluşu, işçi sağlığı başta olmak üzere ekolojist tesislerin kurulmasının sermayeye "pahalı" gelmesi nedeniyle, işçinin hayatı sudan ucuz. İzmir'de İbrahim Karakaya ve Güney Bangladeş'teki Mizan Hossain, birbirini tanımıyor ama ikisi de aynı sermeyenin kar hırsının kurbanı. Karakaya, çoktan kayıtlara "iş kazası" diye geçirilerek yaşamdan koparıldı. Hossain ise geçirdiği "iş kazasında" yaşamını kaybetmedi ama yaşamını kazanamayacak oranda yaralandı. Patronlar ikisini de çabuk unuttu, aileleri yaşam mücadelesi veriyor, ama seslerini ne Türkiye'de ne de Bangladeş'te duyan yok.
İBRAHİM KARAKAYA
Türkiye'de İzmir'in Aliağa ilçesinde bulunan IŞIKSAN gemi geri dönüşüm tesisi ise en fazla işçi cinayetinin yaşadığı tersanelerin başında geliyor. Birçok işçi katliamı gibi IŞIKSAN'da yaşanan iş cinayetleri de sümen altı ediliyor, ailelere şikayetçi olmaması için baskı yapılıyor. Geçen yıl 31 Ağustos'ta, IŞIKSAN'da Norveç'e ait BIDEFORD DOLPHIN adlı yüzer petrol platformunun söküm çalışmaları sırasında İbrahim Karakaya hayatını kaybetti. Karakaya, söküm işlemleri başlamadan önce malzeme ve mobilya satın almak için sahada bulunuyordu.
ÖNLEM ALINSAYDI YAŞAYACAKTI
Savcılığa sunulan uzman raporuna göre, kaza tamamen önlenebilirdi ama önlenmedi. Çünkü önlem almak karın eksilmesi demekti. Sermeye elbette, karını eksiltmeyi değil, bir işçinin daha aramızdan koparılmasını tercih etti. Raporda, solenoid valfinin arızalanması sonucunda kapalı alanda oksijen eksikliği oluşması nedeniyle Karakaya'nın hayatını kaybettiği söylendi. Alacağı nefesi bile çok gördüler bir işçiye.
Raporda ayrıca, gemi geri dönüşüm tersanesinin temel iş güvenliği prosedürlerini uygulamadığı ortaya çıktı; gazsız protokol uygulanmadı, kapalı alanlar yeterince denetlenmedi, tehlikeli alanlar izole edilmedi ve acil durum müdahale veya kurtarma önlemleri alınmadı.
MİZAN HOSSAİN
Güney Bangladeş'teki Chittagong liman kentinde 18 Şubat'ta Mizan Hossain, bir teknenin üst güvertesinde bir metal parçasını keserken, titreşimler nedeniyle dengesini kaybetti ve 10 metre yüksekten düştü. 31 yaşındaki Mizan Hossain, emniyet kemeri olmadan düştü ve beli kırıldı. Hossain, yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle artık çalışamıyor ve tıbbi bakım alamıyor. Bu liman kenti Hossain gibi birçok işçinin sakatlanmasına, iş cinayetinde katledilmesine şahit oluyor. Hossain'in komşularından biri ayak parmaklarını başka bir inşaat alanında ezildi.
Mohammad Ali, 2000 yılında gemi söküm işinde çalışmaya başladı. Ali, iş cinayetlerinin sık yaşandığını belirtiyor. Ali, kafasına bir metal parçası çarptıktan sonra aylarca çalışamadı. 48 yaşındaki Ali, "Kaza olduğunda ya ölürsün ya da sakat kalırsın" diyor iş cinayetlerinin "normalleşemsine" şaşırmadan.
SERMAYENİN İŞTAHINI KABARTAN BANGLADEŞ
Güney Bangladeş'teki Chittagong'da gemi söküm ve geri dönüşüm endüstrisi, dolaylı işler de dahil olmak üzere 20 bin ila 30 bin kişiyi istihdam ediyor. Bangladeş tersaneleri, aylık asgari ücret 115 avro gibi düşük işçilik maliyetleri nedeniyle ömrünü tamamlamış tekneleri satın almak için en iyi fiyatı sunuyor. Chittagong'daki 30 tersaneden sadece yedisi, işçilere kask, emniyet kemeri ve diğer koruyucu ekipmanların sağlanması, gemilerin asbest ve diğer kirleticilerden arındırılması ve tehlikeli atıkların depolanması ile ilgili yeni kurallara uyuyor.
Shipbreaking Platformuna göre 2009'dan bu yana Bangladeş, Hindistan ve Pakistan'daki gemi söküm tersanelerinde en az 470 işçi katledildi, 512'si ağır yaralandı. Chittagong'da resmi iş cinayeti sayısı tutulmuyor. Ancak işçi destek merkezi kurucusu Mohamed Ali Sahin'in tuttuğu kayıtlara göre, 2018 ile 2022 yılları arasında tersanelerde yılda 10 ila 22 işçi yaşamını kaybetti. Türkiye'de ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının 2024 yılı verilerine göre 85 tersane var. Ama tersanelerde birçok işçi kayıt dışı çalıştığı için işçi sayısına ulaşılamıyor.
GEMİ SÖKÜMÜNDE UCUZ İŞ GÜCÜ CENNETİ ÜLKELER
Son yıllarda dolaşımda olan 100 binden fazla gemiden her yıl yaklaşık 500'ü hurdaya çıkarılıyor, bunların bir kısmı 80 yaşın üzerinde. Shipbreaking Platform'a göre, 2024'te dünya çapında sökülen 409 geminin neredeyse üçte biri Chittagong'da, diğerlerinin çoğu Hindistan, Pakistan ve Türkiye'de sona erdi.
HEM İŞÇİ DÜŞMANI HEM DE DOĞA
Avrupa Birliğine üye ülkelerde tersane işçiliği "tehlikeli işçilik" kategorisinde. Gemi söküm süreçlerinin hem doğaya hem de işçi sağlığına ciddi etkileri var. Bu etkileri en aza indirmek elbette mümkün ama maliyetli. İnsan ve doğaya en az zararı verecek tesisler inşa etmek, ucuz işçi çalıştırmayla kıyaslandığında kabul edilmiyor sermaye tarafından. Bu yüzden Avrupa'da eskiyen, hurdaya çıkan gemiler Asya ülkeleri başta olmak üzere Türkiye'ye gönderiliyor.
Asbest, Bangladeş'te yasak değil, ülke açık hava çöplüğüne dönüştürülmüş durumda. AB'deki gemi söküm tesislerinin "uyması gereken 25 bin sayfalık mevzuat" varken, Türkiye'de Aliaga'daki tersanelerin "SRR kapsamında üçüncü ülke uyumluluğu" için uyması gereken sadece 25 sayfalık kurallar var. Ve çoğu zaman buna bile uyulmuyor. Kıyıda söküm işlemi sırasında çevreye yayılan asbest, topraktan havaya, sudan temasa kadar topluma yayılıyor.