3 Mayıs 2024 Cuma

Tuncay Yıldırım: Tecride karşı direnişin komünist neferi

Komünist Tuncay Yıldırım, F tipi tecrit saldırısına karşı yapılan ölüm orucu direnişinde, 2002 yılının newroz günü ölümsüzlüğe yürüdü.

Devletin F tipi tecrit saldırısına karşı 20 Ekim 2000 tarihinde başlatılan açlık grevleri ve ölüm oruçları, 19 Aralık hapishane katliamının ardından yaygınlaştı. Hapishanelerdeki devrimci ve komünist tutsaklar, götürüldükleri F tipi hapishanelerde eylemlerini ölüm orucuna çevirdi. Bunlardan biri olan MLKP dava tutsağı Tuncay Yıldırım, tahliye edildikten sonra da direnişini sürdürdü, 21 Mart 2002 tarihinde sonsuzluğa yürüdü.

Tuncay Yıldırım, 1971 yılında Çanakkale'nin Bayramiç ilçesinde doğdu. Üniversite öncesi öğrenimini Çanakkale ve Balıkesir'de tamamladı. Başarılarla dolu ilk-orta ve lise öğreniminin ardından 1989 yılında Uludağ Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği bölümünü kazandı. Burada devrimci düşüncelerle tanıştı, dördüncü sınıfta okuldan ayrıldı. 

Bursa'da bir süre fabrikalarda çalıştı, artık profesyonel devrimcilik yılları başlamıştı. Sessiz, kibar, yalın bir gençti. Kentte öğrenciler, işçiler ve emekçiler arasında yürüttüğü çalışmalar içinde devrimciliğini derinleştirdi. Sıcak ve güven veren kişiliği ve eylemiyle yeni görevler üstlendi ve kendini hep yeni görevlere hazırladı. 

Komünistlerin Birlik Devrimi’nin ardından yeni görevlendirildiği Eskişehir kentine tereddütsüzce koştu. 1996'da devrimci çalışmalar için bu kez İstanbul'a gitti. Buradaki çalışmalara dört elle sarıldı, Anadolu yakasında faaliyet yürütmesine rağmen tüm İstanbul'da ayak basmadık yer bırakmadı. 

1997 yılının Ekim ayında Adana'da gözaltına alınarak tutuklandı. Sırasıyla Adana Kürkçüler, Antep, İskenderun, Konya, Burdur, Bergama ve Buca hapishanelerinde tutuldu. Burdur Hapishanesi’nde 5 Temmuz 2000 tarihinde gerçekleşen katliamdan sağ çıktı. Yaralı halde Bergama Özel Tip Hapishanesi’ne sevk edildi. Diğer tutsaklar ile birlikte Burdur Hapishanesi’nde yaşadıklarını, kamuoyu iyi paylaşmak istedi. İçeride çektikleri fotoğraflar, gazetelerde yayımlanınca, haklarında Adalet Bakanlığı’nca disiplin soruşturması açıldı. Soruşturma sonucunda, hepsi de 15’er gün hücre cezasına çarptırıldılar. Bergama Hapishanesi’nde de tutsaklar yeni yapılan hücrelere konulmak istendi. Bunu kabul etmeyince, bu hapishanede de 26 Temmuz’da idare baskın düzenledi. Bu kez 70’i aşkın tutsak ile birlikte Buca Hapishanesi’ne sevk edildi. 

19 Aralık Katliamı’na bu hapishanede tanık oldu. Ardından da Kırıklar F Tipi Hapishanesi’ne yaralı halde sürgün edildi, işkenceye maruz kaldı. Günlerce en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadı. Devletin F tipi hücre saldırısına karşı başlatılan ölüm orucu direnişinin 6. ekibinde yer aldı. 29 Temmuz 2001 tarihinde başlattığı direnişini kaldırıldığı İzmir Yeşilyurt Devlet Hastanesi'nde de devam ettirdi. Direnişinin 201. günü olan 14 Şubat 2002'de tahliye edildi ve eylemini İzmir'deki direniş evine taşıdı. 

Direnişinin 236. günü, 21 Mart 2002'de Kürt halkının bayramı olan bir Newroz gününde özgürlüğe yürüdü. Kararlı direnişi ile ayağa kalkışının bir sembolü olarak tarihe geçti.