20 Nisan 2024 Cumartesi

Toplumsal cinsiyet eşitliği için öneriler sıralandı

Geleneksel cinsiyet rollerinin okul, hukuk, din ve medya tarafından sistemli şekilde inşa edildiğini kaydeden Eğitim Sen İzmir ve Adana'da toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimin yaşamsal olduğunu kaydetti ve uygulanması için önerilerde bulundu. 

"Toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi yaşamsaldır" şiarıyla basın toplantısı düzenleyen  Eğitim Sen İzmir Şubeleri Kadın Meclisi,  "Türkiye’deki eğitim sisteminin özellikle kadınların ve kız çocuklarının geleneksel cinsiyet rollerini meşrulaştıran yapısı, AKP-MHP iktidar bloğunun muhafazakâr ve gerici cinsiyet anlayışı ile birlikte derinleşmektedir" diye kaydetti. Eğitim Sen Adana Kadın Meclisi de şube binasında toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik yaptıkları anketin sonuçlarını açıkladı.

Eğitim Sen İzmir Şubeleri Kadın Meclisi, "Toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi yaşamsaldır" şiarıyla Konak'da bulunan 1 No’lu Şube binasında basın toplantısı düzenledi. Eğitim Sen İzmir 5 No’lu Kadın Sekreteri Aygül Şengül, Türkiye'de toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve ayrımcılığının sokakta, evde, işte derste yani yaşamın her alanında yeniden üretildiği ve yaşandığına işaret etti.

Şengül, kadına ve çocuğa yönelik şiddet, istismar ve cinayetlerin her geçen gün katlanarak arttığına dikkat çekti. Şengül, "Geleneksel cinsiyet rollerinin aile, okul, hukuk, ahlak, din ve medya tarafından sistemli bir şekilde inşa edildiği ataerkil egemen işleyişte, eğitim sistemi bu eşitsizliklerin sürdürülmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye’deki eğitim sisteminin özellikle kadınların ve kız çocuklarının geleneksel cinsiyet rollerini meşrulaştıran yapısı, AKP-MHP iktidar bloğunun muhafazakar ve gerici cinsiyet anlayışı ile birlikte derinleşmektedir" ifadelerini kullandı.

Geleneksel kadınlık rollerinih İslami kurallar ile meşrulaştırmaya çalışıldığının altını çizen Şengül, Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitimin en önemli unsuru olan ders kitaplarıyla, aile yaşamını kutsayan ve kadını yok sayan politikaların sürdürücüsü olduğunu kaydetti. Şengül, "Tekçi, gerici, cinsiyetçi müfredat ile ayrımcılık derinleşmekte, cinsel yönelim farklılıkları da yok sayılmaktadır. Karma eğitime yönelik müdahaleler, eğitimin dinselleşmesi ve çocukların geleneksel rol kalıpları ile yetiştirilmesine yönelik müfredatlar şiddetin ve cinsel istismarın da önünü açmaktadır" diye konuştu.

Şengül, şu önerileri sıraladı:
"Siyasi iktidar, Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu aracılığıyla Uluslar arası sözleşmelere atılan imzaların gereğini yapmalı, toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi tüm kademelerde ve üniversitelerin tüm bölümlerinde ders olarak okutulmalıdır.
Eğitim öğretim müfredatı, cinsiyet eşitliği perspektifi esas alınarak yeniden düzenlenmelidir.
Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini ortadan kaldırmak ve kadınların yönetim düzeylerinde yer almalarını sağlamak için cinsiyet eşitliği sağlayan mekanizmalar uygulanmalı, cinsiyet eşitliğinin esas alındığı bir çalışma yaşamı ve ortamı sağlanmalıdır.
'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Ayrımcılık ve Mobbing' başlıkları hizmet içi eğitim konuları haline getirilerek tüm eğitim emekçilerinin bu eğitimleri alması sağlanmalıdır.
İstanbul Sözleşmesi'nin feshi iptal edilerek, sözleşme etkin bir biçimde uygulanmalıdır."

ADANA'DA ANKET ÇALIŞMASI
Eğitim Sen Adana Kadın Meclisi de şube binasında toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik yaptıkları anketin sonuçlarını açıkladı. Eğitim Sen Şube Kadın Sekreteri Nilgün Doğan, "Çalışma yaşamında karşı karşıya kaldığınız sorunlara kalıcı çözümler üretebilmek için sizce en etkili yol ya da yöntem nedir sorusuna  verilen cevaplar şunlardır:

Kararlar alınırken asıl muhatabı olan öğretmenlerin düşünceleri alınmalıdır.
İdareciler  liyakat sahibi olmalıdır.
Okullarda idareciler öğretmen ve diğer çalışanlarla sağlıklı iletişim kurabilmelidir.
İdareciler adaletli olmalı
Çözüm eğitim çalışanlarının örgütlenmesi ve birlikte hareket edebilmesidir.
Sorun çözme becerilerini geliştirmek. Keyfi ve kişisel davranışlar yerine kurumsal işleyişi getirmek, Eğitim çalışanlarının hukuki  ve idari yönden haklarını bilmesi ve haklarını savunma yollarını öğrenmesi
Bakıcı ve kreş sorununun devlet tarafından çözülmeli. Kamu kuruluşlarına ücretsiz kreşler bir an önce açılmalı.
Kadınlara pozitif ayrımcılık uygulanmalı."