17 Mayıs 2024 Cuma

THK ihalesi: Orman yangınları şirketlerin inisiyatifine bırakılacak

Tartışmalara neden olan THK'nın yarınki ihalesi, birkez daha hükümetin fırsatçılığını gözler önüne serdi. İhale ile birlikte canlı yaşamı için son derece önemli olan orman yangınlarına müdahale şirketlerin inisiyatifine bırakılacak. 

Koronavirüs salgınına karşı sözde önlemler alan AKP-MHP iktidarı, salgına karşı değil halklara, doğaya karşı mücadele yürütüyor. Salgını fırsata çeviren hükümet, rant ve talan politikalarıyla doğal kaynakları bir grup sermayeye peşkeş çekmeye devam ediyor. Salgın günlerinde temiz havanın ve ormanların önemi bir kez daha gündemleşirken, yarın gerçekleşecek olan ihaleyle THK'nın yangın uçakları ve gayrimenkulleri satışa çıkarılacak.

Geçtiğimiz yaz İzmir'in Karabağlar ilçesinde çıkan ve 3 gün boyunca kontrol altına alınamayan orman yangınında beş bin hektarlık alanın yok olmasıyla birlikte akıllara "neden THK yangına müdahele etmedi?" sorusu gelmişti. Çünkü, THK 1985 yılından bu yana orman yangınlarına müdahele etmekle vazifeli bir kurum.

2 Nisan tarihli Resmi Gazete ilanı ile Türk Hava Kurumu (THK) elindeki 11 adet M-18 Dromader yangın uçağı ve 7 gayrimenkulün satış ihalesini yapacağını açıkladı. İhale yarın, THK'ya bağlı THK Üniversitesi kampüsü içinde yer alan Etimesgut Havaalanı tesislerinde 14.30'da gerçekleşecek.

ORMAN YANGINLARI ŞİRKETLERİN İNİSİYATİFİNE TERK EDİLECEK
İhalenin duyurulmasıyla birlikte harekete geçen çevre örgütleri, adım adım özelleştirilen THK'nın bu yolla tasfiyesinin başlangıcı olacağını belirterek, ihalenin durdurulmasını istedi. Eğer ihale gerçekleşirse, orman yangınları artık şirketlerin insafına terkedilmiş olacak. Çünkü söz konusu şirketler canlı yaşamı için hayati önemde olan ormanları değil, ücreti ön planda tutacak.

THK'NIN İHALEYİ ALAMAMASI SAĞLANDI
THK, 1985 yılından bu yana her yıl aldığı Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yangın söndürme ihalesini iki yıldır alamıyor. 2019 yılında uçakların bakımı yapılmadığı için de ihaleyi kazanamamıştı. Uçakların bakımının yapılamaması ise yeni tartışmaları gündeme getirdi. THK'ya atanan kayyumlu yönetimin uçak bakımı için ayrılan paranın, aylık maaşları 5 ile 7 bin lira arasında değişen 150 personel alınması nedeniyle ihale alınamadı.

Şubat ayında gerçekleşen 2020 ihalesinde ise şartnameyi değiştiren bakanlık, daha önce bir uçağın taşıması gereken 5 tonluk su tonajını 10 tona çıkardı. Envanterindeki uçakların 5 ton su tonajı olması nedeniyle THK ihaleye katılamadı. Öte yandan ihaleye katılan diğer şirketler de teklif vermeyerek çekildi.

İHALE RUS ŞİRKETE KALDI
İhale Rus şirketlere kaldı. Ancak Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin'in arası İdlib konusunda bozulunca, Rusya uçakları da ihaleye girmedi. Bunun üzerine bakanlık uçak ihalesini iptal edip yangınlara müdahele için helikopter ihalesi açtı. Kamu İhale Kanunu'na göre yabancı bir şirket tek başına ihaleye giremiyor. Bunun üzerine bir Rus helikopter şirketi Adana Bordo Havacılık şirketi ile konsorsiyum yaparak ihaleyi aldı.

5 tonluk su taşıma kapasiteli THK uçaklarının ihaleden çektirilmesiyle birlikte 2 buçuk tonluk helikopterlerle yangınlara müdahelenin amaçlanması tartışmaları alevlendirdi.

KARABAĞLAR YANGINI, HELİKOPTERLE MÜDAHALE EDİLEMEYECEĞİNİ GÖSTERDİ
Konuya ilişkin görüştüğümüz eski THK yöneticileri, helikopterlerin orman yangınlarına müdahele konusunda yetersiz oluşunun altını çiziyor. İsminin açıklanmasını istemeyen THK eski Yönetim Kurulu Üyesi, İzmir Karabağlar yangınını hatırlattı. THK eski yöneticisi, "Yangına çok çabuk müdahele edip söndürebilmeniz için alçağa inmeniz lazım ki suyu bıraktığınızda şok etkisi yaratsın. Helikopter alçağa indikçe oynar kanat olduğu için pervanenin anaforu yanan çalı çırpı ve kozalakları 20-30 metre uzağa fırlatıyor" dedi.

'BU ÜLKENİN CL-215 UÇAKLARINA İHTİYACI VAR'
Yıllarca yangın söndürme uçaklarında pilotluk yapan THK'nın bir diğer eski yöneticisi de asıl önemli meselenin CL-215 uçakları olduğunu kaydeti. Satmaya çalışılan bu uçakların Türkiye'nin dışında başka bir ülkede olmadığını söyleyen eski THK yöneticisi, "CL-215 uçakları meydanlara inip su alarak yangına müdahale ederler. Amfibik özellikle (hem suya hem karaya inebilen) ve taşıdığı su kapasitesi de oldukça etkili uçaklardır. Aşağı yukarı bir buçuk tona yakın yakıt durumunda bile ciddi miktarda su taşırlar. Önemli olan CL-215 uçaklarıdır, bu ülkenin o uçaklara ihtiyacı var, oldukça stratejik öneme sahip bu uçaklar devre dışı. Geçen yıl 'yaşlı' diye uçurulmadı, yaşlı uçak yoktur bakımsız uçak vardı. Bakımları yapıldığı takdirde uçarlar" diye belirtti.

'BEŞ BİN FİT ÜZERİNDEKİ YANGINA HELİKOPTERLERLE MÜDAHALE EDİLEMEZ'
2016-2017 ve 2018 yıllarının yangınlara müdahale konusunda oldukça başarılı yıllar olduğunu söyleyen eski yönetici, "Ancak geçen yıl THK yönetimi ile Tarım ve Orman Bakanlığı arasındaki anlaşmazlık nedeniyle uçamadı. İki yıldır helikopterle yapabiliriz diyorlar. Beş bin fit üzerindeki yangınlara helikopterlerle müdahele etmek mümkün değil" diye konuştu.

Karabağlar yangını, helikopterlerle yangına müdahele edilemeyeceğinin göstergesi oldu. Her sene binlerce dönüm ormanlık arazinin yandığı Türkiye'de orman yangınlarına müdahele hem şirketlerin inisiyatifine hem de 2 buçuk tonluk helikopterlere bırakılacak olması bir kez daha hükümetin fırsatçılığını gözler önüne serdi.