9 Mayıs 2024 Perşembe

Suruç katliamı 6. yılında: Onlara sözümüz devrim olacak

Suruç Aileleri İnisiyatifi'nin çağrısıyla katliamın 6. yılında Kadıköy Halitağa'da düzenlenen anma etkinliğinde bir araya gelen çok sayıda kişi, Suruç katliamının hesabını soracaklarının altını çizdi. 33'lerin devrim, onur ve özgürlük düşünü alarak Kobanê'ye doğru yola çıktığı kaydedilen anmada, Suruç şehitlerinin düşlerinin yarım kalmayacağı vurgulandı.

Suruç katliamının 6. yılı. 20 Temmuz 2015'te tecavüzcü, faşist IŞİD çetelerinin yıktığı Kobanê'yi yeniden inşa etmek; Gezi'nin gençleriyle Kobanê devrimini buluşturmak, Rojava kadın devrimine dokunmak için yola çıkan yüzlerce kişi Suruç'ta bulunan Amara Kültür Merkezi'nde canlı bomba saldırısına uğradı.

MİT-IŞİD ortaklığıyla gerçekleşen katliamın 6. yılında adalet mücadelesi sürüyor. Suruç Aileleri İnisiyatifi'nin çağrısıyla katliamının 6. yılında Halitağa Caddesi'nde anma eylemi gerçekleştirildi.

ANMAYA SAATLER KALA KADIKÖY POLİS ABLUKASINA ALINDI
Anma öncesi Kadıköy'ün her sokağı barikatlarla ablukaya alındı. Eylem alanının dört bir yanı da barikatlarla kapatıldı.

Polis ablukasına rağmen Halitağa Caddesi'nde her ay oturma eylemi yapılan alanda toplanan yüzlerce kişi, Suruç şehitlerinin fotoğraflarının yer aldığı pankart ile "Suruç için adalet, herkes için adalet", "Kalplerimiz adalet için atsın" yazılı pankartlar; gökkuşağı bayrağı, Çerkes bayrağı, Trabzonspor forması açtı. Eylemde, 33'lerin fotoğrafları taşındı.

AYDAN EZGİ ŞALCI ANILDI
Suruç şehidi Aydan Ezgi Şalcı anısına gökkuşağı bayrağı açılan eylemde, "Aydan Ezgi Şalcı düşlerimizde yaşıyor" sloganı atıldı.

Anmada ayrıca, Suruç şehidi Polen Ünlü'nün annesi Şennur Ünlü ve sürgünde hayatını kaybeden Suruç yaralısı Sezgin Dağ'ın da fotoğrafları taşındı.

ANMA ÖNCESİ EYLEM ALANINDA SLOGANLAR YANKILANDI
Anarşistler, Halkevleri, "Suruç'un hesabı sorulacak", "Suruç'u unutma unutturma" sloganlarıyla giriş yaptı. Alanda bekleyen çok sayıda kişi, "Unutmak yok, affetmek yok", "Katillerden hesabı gençlik soracak" sloganları, alkışlar ve zılgıtlarla karşıladı.

HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, Dilşad Canbaz, ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, HDK Eş Sözcüleri Esengül Demir ve Cengiz Çiçek, EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Erdal Avcı, Cumartesi Anneleri, İHD İstanbul Şubesi ve çok sayıda kişi katıldı.

POLİSTEN SALDIRI TEHDİDİ
"Arin'den Sibel'e yürüyoruz zafere", "Katillerden hesabı gençlik soracak", "Ezgi'den Polen'e yürüyoruz zafere" sloganlarının atıldığı sırada polis, sloganların kesilmediği takdirde saldıracakları tehdidinde bulundu. Polisin saldırı tehdidine karşı kitle, "Onlara sözümüz devrim olacak", "Katil IŞİD işbirlikçi AKP" sloganlarıyla yanıt verdi.

‘ADALET MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Katliamda annesi Nazegül Boyraz'ı kaybeden Yasemin Boyraz basın metnini okudu. Katliamı ve sonra yürüttükleri mücadeleyi anlatan Boyraz, 6 yıldır sokak sokak, meydan meydan kendileriyle birlikte adalet mücadelesi yürütenleri selamladı. Boyraz, adalet talebi için 10 Ekim katliamının ay dönümünde Ankara'da düzenlenecek anmaya katılmak istediklerini ancak polisin saldırdığını hatırlattı. Boyraz, "Adalet mücadelesi yürütenlerin Ankara buluşmasına tahammül edemediler. 6 yıldır devam eden davamızda karşımıza bunun gibi onlarca hukuksuzluk çıktı. Ancak biz karşımıza çıkarılan her türlü hukuksuzluğa ve engellemeye rağmen adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi buradan bir kez daha belirtiyoruz" dedi.

Boyraz, en alttan en üst kademeye kadar tüm failler yargılanana kadar adalet mücadelesini sürdüreceklerini kaydetti.

Boyraz, ayrıca Suruç şehidi Uğur Özkan anısına şeker dağıttı.

ÖZKAN: BAYRAM YAPMAK YERİNE EYLEM YAPIYORUZ
Daha sonra Suruç şehidi Uğur Özkan'ın babası Mehmet Özkan söz aldı. Konuşmakta güçlük çeken baba Özkan, bugünün sözde bir bayram olduğunu söyledi. Bayram yapmak yerine eylem yaptıklarını söyledi, "İçimiz yanıyor. 6 senedir adalet istiyoruz, eğer Türkiye'de adalet olsaydı bu kadar insan neden ızdırap çeksin, buraya gelsin" diye konuştu.

SADET: BİNLERCE YÜREKLE YÜRÜDÜK BUGÜNE
Suruç'ta kardeşi Hatice Ezgi Sadet'i kaybeden Özgen Sadet ise, 6 yıl önce gün öğlene varmadan yüzlerce evden çığlık, ağıt, acı yükseldiğini kaydetti. Sadet, "Suruç'un hemen ardından cenazelerimizi sahipsiz bırakmayan binlerce yürek, yaralılarımızı yalnız bırakmayan binlerce yürekle bir olduk yürüdük ve bugünlere kadar geldik. Bugün Suruç aileleri olarak, Ezgi'nin ablası Özgen, Bahar'ın kızı Özgen olarak, İsmet'in kızı, Cemil abinin yoldaşı olarak, Halitağa'nın yollarını yürürken, mezarbaşı anmalarına giderken binlerce düş yolcusunun varlığını taşıyarak geldim. Çünkü bu topraklarda adalet mücadelesi demek, bir olmak, birlik olmak demek. Biz bunu Savaş'ta, Maraş'ta; Berkin'de, Amed katliamında, Suruç'ta gördük... Biliyoruz ki adalet mücadelemiz devam edecektir" ifadelerini kullandı.

Tüm saldırılara rağmen adalet mücadelesinden asla vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi ve ekledi: "Değil altı yıl onlarca yıl geçse de buradayız, vazgeçmiyoruz."

TÜRKAY: 33'LERİN İRADESİ YENİ BİR YAŞAM DÜŞÜDÜR
Suruç'ta ağır yaralanan Koray Türkay, katliamın IŞİD ve devlet eliyle gerçekleştiğini söyledi. Suruç'a sahip çıkma iradesinin, enternasyonal mücadeleye sahip çıkma iradesi olduğunu kaydeden Türkay, "Belki bugün burada yüzlerceyiz, büyük bir baskı altında terörize edilme çerçevesinde bugün buraya geliyoruz. Ama bu baskılar yıldıramıyor ve yakında bu anmaları yüzbinler olarak yapacağız. Bunun bilincinde olanlar zaten bütün baskıları kırarak buraya gelip, bu anmayı gerçekleştiriyoruz. Bizim sahip çıkmamız gereken irade yeni bir yaşamın gerçekleştirilebilir olma iradesine sahip çıkmaktır. 33'lerin iradesi, düşleri yeni bir yaşam düşüdür. Eşitlik, adalet gerçekleştirilebilir yaşamdır. Bunu öngörmüştür 33'ler. O yüzden yeni yaşamın filizlendiği Rojava devrimine katkıda bulunmak için Suruç Amara'ya varmıştır. Bu dayanışma iradesinden öylesine ürkenler bu katliamı gerçekleştirdi" dedi.

Türkay, bu nedenle katliamın üzerindeki perdenin kaldırılması gerektiğini vurguladı.

OK: SADECE OYUNCAK GÖTÜRMÜYORDUK
Suruç yaralısı ve ESP PM Üyesi Uğur Ok, "Beraber savunduk beraber inşa edeceğiz" kampanyasını hatırlattı. "Sadece çocuklara oyuncak götürmüyorduk. Herkes devrim, onur ve özgürlük düşünü alarak oraya gelmişti. Fakat DAİŞ eliyle bir katliama uğradık. Halkların birleşik köprü buluşmasını engellemek istediler, fakat başaramadılar. 6 yıldır sokak sokak verilen adalet mücadelesi bunun başarılamadığının en çıplak göstergesi. Her 20 Temmuz bir iradeye, adalet mücadelesine dönüşüyor ve tüm bu mücadeleden biz kazanarak çıkıyoruz. Bundan sonra da biz kazanacağız. Hiçbir barikat, hiçbir gözaltı, tutuklama bizi birleşik mücadeleden, birleşik devrim yürüyüşünden alıkoyamayacak" diye vurguladı.

33'lerin düşünün gerçek olacağının altını çizen Ok, "Unutmayacağız, affetmeyeceğiz, hesap soracağız" dedi.

Ok'un konuşmasının ardından alanda, "Unutmak yok, affetmek yok" sloganı yükseldi.

ŞEKER: BU POLİSLER NEDEN AMARA'DA DEĞİLDİ
Suruç'ta katledilen İsmet Şeker'in kızı Dilek Şeker ise 6 yıldır hep birlikte adalet aradıklarını kaydetti. Babasının fotoğrafını gösteren Şeker, "Altı yıldır babamın fotoğrafı elimde, altı yıldır babama ‘baba' diyemiyorum" dedi. Alanı ablukaya alan polislere işaret eden Şeker, "Bu polisler neden o gün Amara'nın etrafında yoktu. Asla vazgeçmeyeceğim" diye vurguladı.

CANBAZ: 33 DÜŞ YOLCUSU İÇİN ADALET MÜCADELESİ DEVAM EDECEK
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Dilşat Canbaz, polis ablukasına tepki gösterdi, "Gençlikten, ailelerimizden korkuyorlar" dedi. Katliamlar yaşanırken polislerin ortada olmadığına dikkat çeken Canbaz, "33 yoldaşımız katledildi. Dün olduğu gibi bugün de hala öfkeliyiz. Öfkeliyiz çünkü, onları katledenler göstermelik mahkemelerde yargılanıyorlar. Yasaları kendilerine göre bağdaştıran adalet duygusu, bu adaletin bir gün herkese lazım olacağını hatırlatıyoruz. Gerçek katiller, gerçek azmettiriciler yani o koltukta oturanlar, siyasiler; sadece bombacı değil, onu koruyanlara, siyasi aktörlere sesleniyoruz. Sizler de yargılanana kadar 33 düş yolcusu için adalet mücadelesi devam edecek. Onların düşleri sadece bir hayal değildi, onların düşleri sosyalizm mücadelesiydi; onların düşleri ütopya değildi. Düşlerini gerçekleştirmek hepimizin sorumluluğudur" ifadelerini kullandı.

AKDENİZ: SURUÇ DAVASI, İŞÇİLERİN EMEKÇİLERİN DAVASIDIR
EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz de katledilenlerin hepsinin birlikte anılması gerektiğini belirtti. Akdeniz, "Suruç davası tıpkı 10 Ekim katliamı davası gibi geçmiş değil, gelecektir. Hesabı sorulmadıkça, gerçek bir adalet gerçek bir yargılama olmadıkça; katiller, katillere yol verenler, azmettirenler, siyasi sorumlular yargı önüne çıkarılmadıkça Suruç'lar olmaya devam edecektir. Tıpkı HDP il binasına yapılan baskında Deniz Poyraz kardeşimizin katledildiği gibi. 6 yıldır Suruç davasında adalet sağlansaydı İzmir'deki katliam olmayacaktı. Çetelere yol verilmeyecekti. Soma davası 6 yıl sürdü" diye konuştu.

İş cinayeti davalarına dikkat çeken Akdeniz, Suruç davasının işçilerin, emekçilerinin davası olduğunu kaydetti. Akdeniz, "Ne yaşandıysa emperyalizmin Suriye politikası yüzünden yaşandı" dedi.

Birleşik Mücadele Güçleri adına konuşan Mürüvvet Küçük'ün konuştuğu anmada SGDF MYK üyesi Yaren Tuncer de Suruç katliamında ölümsüzleşenlerin düşlerinin Kobanê'de dövüşenlerin düşleri ile aynı olduğunu söyledi. Tuncer, tüm saldırılara rağmen yürümeye, halkla buluşmaya, halkın öfkesini büyütmeye devam edeceklerini vurguladı.