8 Mayıs 2024 Çarşamba

Suruç ailelerine yönelik baskıya sokakta yanıt verme çağrısı

Suruç katliamının hemen ardından adalet mücadelesi yürüten ailelere yönelik devletin baskı ve şiddet politikaları artarak sürüyor. Katliamın 6. yılında Suruç'tan ağır yaralı kurtulan Güneş Erzurumluoğlu'nun annesi Bircan Erzurumluoğlu gördükleri baskı ve şiddeti kaleme aldı. Amacın korkutmak ve yıldırmak olduğunu kaydeden Erzurumluoğlu, kamuoyuna Suruç'un 6. yılında daha çok sahiplenme ve sokağa çıkma çağrısı yaptı. 

Suruç katliamının 6. yılında, katliamdan ağır yaralı kurtulan Güneş Erzurumluoğlu'nun annesi Bircan Erzurumluoğlu, Suruç ailelerine uygulanan baskı ve şiddete ilişkin bir açıklama yaptı. 

Katliamın altıncı yılında baskı ve şiddetin arttığını söyleyen Erzurumluoğlu, "9 temmuz günü evime polisler tarafından baskın yapılmış. Bu baskın evime yapılan 2. baskın. Ellerinde hiçbir arama belgesi yokken eve girerek beni soruyorlar. Evin her tarafını dağıtıyorlar. İlk baskında benzer görüntüler yaşanıyor. Eve girişlerinden huzursuz olan ve korkan kedimiz miyavladığı için tekmeleyerek kediyi kendilerinden uzaklaştırıyorlar. Kedinin tekmelenmesine müdahale eden eşimi de tartaklıyorlar" dedi. 

Faşist katliamcı Türk devletinin kendisinin nerede yaşadığını bildiğini söyleyen Erzurumluoğlu, "Hatta yaşadığım ülkede antifaşist, demokratik eylemlere katıldığımı da biliyor ama buna rağmen hakkımda arama kararı çıkararak yaşamadığım eve baskın yaparak beni soruyor. Bu durum 'Suruç için adalet herkes için adalet' talebinden ve mücadelesinden vazgeçmeyen Suruç ailelerine ve genel olarak gelişen toplumsal muhalefete gözdağı vermek ve susturmak için yapılmaktadır. Ancak Suruç ailelerinin adalet ve hesap sorma iradesi bu baskılarla susturulamaz. Bizler ilk günkü kararlılık ve öfke ile adalet talebimizi yükseltmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. 

'YILDIRMAYA VE KORKUTMAYA ÇALIŞIYORLAR'
Suruç gazisi Güneş Erzurumluoğlu'nun annesi Bircan Erzurumluoğlu'nun Suruç için dayanışma ve sokağa çıkma çağrısı açıklama şöyle devam etti: "'Birlikte savunduk birlikte inşa' edeceğiz şiarı ile yola çıkan ve heybelerinde çocuklar için kitap, oyuncak ve umut olan 33 gencin katillerini ve katliama göz yumanların yargılamasını ve adalet isteyen ailelere faşist şeflik rejimi baskı, gözaltı ve tutuklamalarla yıldırmaya ve korkutmaya çalışıyor.

Ancak bizim adalet talebimiz mahkeme salonlarına sığmamaktadır. Aynı saldırıları adalet talebi için Ankara'ya yürüyen gençlere de yapmaktadır. Ama şimdiye kadar hiçbir baskı ve ve katliam politikası Zulme ve baskılara karşı direnenleri yıldıramamıştır. Bu baskılar biz Suruç Ailelerini de yıldıramayacaktır.. 'düşleri düşlerimizdir' dedik ve katillerden hesap soruluncaya dek devam edeceğiz. Bulunduğumuz her yerde adalet talebimizi haykıracağız ve mücadelemizi sürdüreceğiz.

'SURUÇ'U SAHİPLENMEYE ÇAĞIRIYORUM'
Toplumun her kesimine baskı ve zulüm uygulayarak çürümüş, mafyalaşmış düzeninizi ayakta tutmaya çalışıyorsunuz ama nafile artık mızrak çuvala sığmıyor. Bütün faşist diktatörler gibi sizde tarihin çöplüğüne gitmeye mahkumsunuz. Hak ve adalet mücadelesi yürüten her kesim terörist ilan edilmekte. Bu saldırılara karşı sesimizi birleştirme zamanı. Özgürlük ve adalet için tüm duyarlı insanları Suruç'u sahiplenmeye sokağa ve dayanışmaya çağırıyorum. Suruç'un 6. Yılında devrimci, demokratik, antifaşist bütün insanları Suruç'u sokakta sahiplenmeye çağırıyorum."