24 Nisan 2024 Çarşamba

'Şiddetin cezasızlıkla ödüllendirilmesine tahammülümüz kalmadı'

Gülsuyu Mahallesi'nde şiddet gören bir kadının davası öncesi kadın örgütleri Anadolu Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Yoğun polis ablukasına kadınlar, "Yine bir erkeği korumak için buradalar" tepkisi gösterdi, "Şiddetin cezasızlıkla ödüllendirilmesine tahammülümüz kalmadı" dedi. Duruşma 18 Şubat'a ertelendi.

İstanbul Gülsuyu Mahallesi'nde 2 Kasım 2019 tarihinde yaşanan cinsel şiddet olayının ilk duruşması öncesi kadın örgütleri, Anadolu Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.

Açıklamaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İstanbul Eşbaşkanı Ezgi Bahçeçi ile Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM), Yeni Demokrat Kadın (YDK), Demokratik Kadın Hareketi (DKH), Tevgera Jinen Azad (TJA), Anarşist Kadınlar, Halkevci Kadınlar, Devrimci Partili Kadınlar, Gülsuyu Kadın Dayanışma Evi, Kadın Savunma Ağı ve Nar Kadın Dayanışması üyeleri katıldı.

"Erkek adalet değil gerçek adalet", "Yaşasın kadın dayanışması" sloganlarının atıldığı eylemde, "Dayanışma yaşatır", "Şiddete isyan", "Şiddeti izleme, müdahale et engelle" dövizleri taşındı ve "Tacize, tecavüze, şiddete karşı erkek adalet değil gerçek adalet!" pankartı açıldı.

'POLİSLER YİNE BİR ERKEĞİ KORUMAK İÇİN BURADA'
Açıklama öncesi konuşma yapan HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz, alanda basın mensubundan çok polislerin olduğuna dikkat çekerek "Yine bir erkeği korumak için buradalar" dedi.

Kadınların daha güçlü olduğunu söyleyen Canbaz, yaşanan şiddete karşı ses çıkaracaklarını dile getirdi ve "İsmini sayamadığınız onlarca kadının davasını takip etmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

Ardından ortak açıklamayı okuyan Çağla Aydın, kadın şiddetinin failinin erkek-devlet işbirliği olduğuna işaret etti ve Gülsuyu Mahallesi'nde devlet eliyle büyütülen çetelerin şiddet politikasının bir parçası olduğunu belirtti. Aydın, "Kadına yönelik şiddetin hiçbir bahanesi olmaz. Amaç çok net: Kadınların yaşamın her alanından yok edilmesi, kadınların kazanımlarının gasp edilmesi ve kadın özgürlük mücadelesinin önünün kesilmesi" diye kaydetti.

'ÇETELERİN ARTIŞIYLA ERKEK ŞİDDETİ ARTTI'
Aydın, mahallenin muhalif bir kimliğe sahip olduğunu dile getirdi ve devam etti: "Devletin uyuşturucu ve çeteler eliyle bu muhalif kimliğe saldırılar gerçekleştirdiği mahallede kadına yönelik şiddet ve kadın katliamlarında da buna paralel bir artış var. Kim ne derse desin kadın arkadaşımızı çok yönlü bir şiddetin hedefi haline getiren bu saldırıyı; erkek egemen sistemden ve onun işbirlikçisi çetelerden, erkek-yargı işbirliğinden bağımsız ele almıyoruz."

Gerçeğin üstünü kapamaya çalışanlara karşı failleri teşhir etmeye devam edeceklerini söyleyen Aydın, "Şiddetin cezasızlıkla ödüllendirilmesine tahammülümüz kalmadı" dedi ve kadın dayanışmasıyla davanın takipçisi olacaklarının altını çizdi.

Açıklamadan sonra kadınlar, duruşmayı izlemek için adliyeye giriş yaptı.

DURUŞMA 18 ŞUBAT'A ERTELENDİ
Anadolu 11.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada sanık erkek, iddianameye göre, bir kadına "cinsel saldırı" ve "şiddet uygulamak" gibi birden çok suçtan yargılanıyor.

Duruşmada savunma yapan sanık "Bir şey hatırlamıyorum. Şikâyetçi ne derse doğrudur" dedi. Ancak aleyhinde konuşmalar olunca saldırganlaştı.

Mütalaa veren savcı, iddianamedeki suçlardan ceza istemek yerine, sadece "cinsel saldırı" suçunu içerin 102. maddeden ceza istedi.

Avukatlar, diğer tanıkların dinlenmesini ve savunma için süre verilmesini talep etti. Bunun üzerine duruşma 18 Şubat 2020'ye ertelendi.