21 Mayıs 2024 Salı

Şehmus İnsel'den 1999'dan beri haber alınamıyor

İHD Batman Şubesi, polisin engellemelerine rağmen kayıplar için eylem yaptı. 1999 yılında kaybedilen Şehmus İnsel'in akıbeti sorulan eylemde, mücadelenin süreceği kaydedildi. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesi'nin her hafta Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde, "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" şiarıyla düzenlediği basın açıklaması bu hafta polisler tarafından engellendi. Bunun üzerine İHD Batman Şubesi önünde, "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" yazılı pankart ve kaybedilenlerin fotoğrafıyla açıklama yapıldı .

Basın metnini okuyan Yunus Bağış, Kurtalan'da 25 Eylül 1999'da  kaçırılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Şehmus İnsel'in hikayesini aktardı. Bağış, Şehmus İnsel'in lise öğrencisiyken Hizbullah örgütü içinde yer aldığını ancak daha sonra ayrıldığını, okuluna devam ettiğini ve evlendiğini aktardı. İnsel'in ağabeyi Mehmet Şah İnsel'in, "Evlenme işlemlerini yapmak üzere Kurtalan Nüfus Müdürlüğü'ne birlikte gittik. Nüfus müdürlüğünde kardeşimin jandarma tarafından arandığını söylediler. Jandarmaya birlikte bittik. Bize Batman Emniyet Müdürlüğü'nden faks gelene kadar bekleyin dediler. Orada uzunca bir süre bekledikten sonra faks geldi. Kardeşimi Kurtalan Cumhuriyet Savcılığı'na sevk ettiler. Savcılık kardeşimi serbest bıraktı" dediğini aktardı. 

Bu olaydan bir hafta sonra 25 Eylül 1999 tarihinde kimliği belirsiz iki kişi tarafından "Müslüman cemaati seni çağırıyor" denilerek götürülen Şehmus İnsel'in bir daha kendisinden haber alınamadığını kaydeden Bağış, şöyle devam etti: "Biz biliyoruz ki; susmak kaybedenleri cesaretlendiren politik bir tercihtir, susmayacağız. Adalet ve hakikat arayışımızda ısrarcı olacağız. Kayıplarımızın akıbetini sorgularken, onlara dair bir izi bulunmadan, hakikatler ortaya çıkarılmadan ve adalet sağlanmadan bu mücadeleden asla geri adım atmayacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Asıl kaybedilmek istenen insanlığımızdır, bu yüzden insanlık onurunu her daim sahipleniyor olacağız. Hakikatten ve haklılığımızdan aldığımız meşruiyetle susmayacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz."