25 Nisan 2025 Cuma

Seçkin Oktay yazdı | O bir dava insanıydı

Ve yıllar sonra... Bir sabah gazete sayfalarında gördüğüm resmin ve katledilme haberin... Diğer yoldaşların acısının yanına seninkini de gömmek... Ve onlara verdiğimiz söz gibi, sana da söz; burjuva sendikacılığını alt edeceğiz. İşçi sınıfını, partisinde örgütleyeceğiz ve devrimi gerçekleştireceğiz.

Bugün, Süleyman Yeter yoldaşın işkencede katledilişinin yıldönümü.

Ve şairin dediği gibi, "Acımız ve öfkemiz ilk günkü kadar taze" olsa da, bugün tanıdığım, yıllarca birlikte mücadele yürüttüğüm yoldaşımı size anlatacağım. Bu benim için, hem yoldaşı anmaktır, hem de bir görev.

Ve tabii yıllara dayanan bu mücadele yoldaşlığını, sınırlı yazı alanı içinde, ancak yollarımızın kesiştiği bazı kesitleri aktarmakla sınırlı olacak.

Bizim yolumuz Süleyman'la, 1980 öncesi lise ve gecekondu bölgelerindeki mücadele yıllarında kesişti. Ya bir lise önünde bildiri dağıtımında, ya devrim şehitlerinin adli tıp önlerindeki son yolculuklarında ya da gecekondu mahallelerinin inşasında, örgütlenme çalışmalarında ve geceleri yaptığımız yazılama-afişleme çalışmalarında omuz omuzaydık.

Ve araya giren 12 Eylül tutsaklığı ardından '87 yılında tekrar örgütlülüğümüzü oluşturmaya başladığımızda yollarımız yine buluştu. Ben Süleyman yoldaşı, bir dava insanı olarak bu yıllarda ve sonrasında tanıdım.

SINIF ÇALIŞMASINDA SÜLEYMAN YOLDAŞ
Artık liseli gençliğin değil, işçi sınıfının neferleriydik. Bir yandan önem verdiğimiz çeşitli iş kollarının örgütlenmesi, devrimci mücadelenin ayağa kaldırılması, 12 Eylül sonrasının ilk 1 Mayıs eylemlerinin örgütlenmesi çalışmalarımızın odağındayken, diğer yandan da ve en önemlisi devrimi örgütleyecek güçlü bir partinin inşası yoğunlaştığımız konulardı.

12 Eylül sonrası işçi cephesinden doğru, ilk 1 Mayıs'ı örgütleme çabası içerisinde, Süleyman yoldaşı çok daha yakından tanıma şansına sahip oldum. O dönem ağırlıklı olarak metal, petrol, cam, enerji, tersane, belediye, tekstil ve deri iş kollarından devrimci örgütlerden işçilerle oluşturduğumuz sendikal platform, hem mevcut sendikaları 1 Mayıs konusunda harekete geçmeye zorladı, hem de 'harekete geçirici' 1 Mayıs eylemlerini örgütledi.

'89 1 Mayıs'ı bu noktada özel bir yerde duruyor. Öncesinde yoğun bir emek, ısrarlı bir çaba ve örgütlülükle hem sabah saatlerinde Merter Keresteciler Sitesi'nde, hem de öğle saatlerinde, sendikaların sonradan çark ettiği Mecidiyeköy'de buluşarak Taksim'e yürüme eylemini gerçekleştirdik.

Bu sürecin örgütlenmesinde ve her aşamasında Süleyman yoldaşın emeği vardı. Süleyman yoldaş, karşımıza çıkan hiçbir engele takılmadan, kararsızlığa düşmeden sadece 1 Mayıs'ı "koparıp alma", başarma bilinciyle hareket ediyordu.

BURJUVA SENDİKACILIĞINA KARŞI MÜCADELEDE SÜLEYMAN YOLDAŞ
Burjuva sendikacılığı alt etme konusunda, deyim yerindeyse gecesini gündüzüne katan Süleyman Yeter, zamanının neredeyse tümünü sendikalarda geçiriyordu. Doğal işçi önderi özelliğiyle de sendikalarda ve direnişlerde olan işçilerle çok rahat kaynaşabiliyor ve siyasi ilişkiler geliştirebiliyordu. Bu özelliğinden dolayı da çoğu zaman Süleyman'ın yanında, kendimi hala 'işçi'leşememiş, gençlik örgütlenmesinin bir kadrosu olarak görüyordum.

BİRLİK DEVRİMİNİN ZAFERİNDE SÜLEYMAN YOLDAŞ
Süleyman'la yıllar sonra tekrar birlikte çalışmamız birlik devrimi sürecinde olmuştu. Birliğin bizi devrime yakınlaştıracağı düşüncesinde olan Süleyman yoldaş, birlik çalışmalarını coşkuyla karşılayanlardandı. Birlik meselesinde tüm sorunlara, artık "daha büyük adımlar atacağız" özgüveniyle yaklaşan ve birlik için ter döken Süleyman yoldaş, birlik devrimi sonrasında da işe dört elle sarılan ve verilen görevleri tereddütsüz üstlenen yoldaşlarımızdandı.

GAZİ AYAKLANMASINDA SÜLEYMAN YOLDAŞ
Gazi ayaklanması ilk patlak verdiğinde, sorumluluğunda olan tüm örgütlülüğü, olanakları seferber ederek Gazi'ye ilk koşanlardan olmuştu Süleyman yoldaş. Daha sonra ayaklanmayı İstanbul geneline yayma kararımız doğrultusunda, 1 Mayıs Mahallesi, Gülsuyu ve Tuzla'da ilk eylemlerin örgütleyicilerindendi. İstanbul Sendika Şubeleri Platformu'nun harekete geçmesini sağlama, Darsa Tekstil işçilerinin ayaklanmaya eylemli biçimde ilişkilenmesini sağlama Süleyman yoldaşın çabasıyla gerçekleşti. Ayaklanmadaki tutumu ve değerlendirmelerinde, adeta birlik devrimi kazanımlarının orada test edilmesi, sınanması ve doğruluğunun gerçek hayatta açığa çıkması özgüveniyle hareket ettiği görülüyordu.

KAYIPLAR MÜCADELESİNDE SÜLEYMAN YOLDAŞ
Gazi ayaklanmasının ardından yürütülen kayıplar mücadelesi de Süleyman yoldaşın, kendisini her yönüyle ortaya koyduğu ve kanıtladığı bir süreç olmuştu. Sürecin tüm dezavantajlarına rağmen, "suçüstü yakalanan" düşmanın yakasının bırakılmayacağı kararlılığı, tüm bedelleri göze alarak düşmanı "bozguna uğratacağız" iradesinin bütün yönleriyle ortaya konulmasında Süleyman yoldaşın emeği, özverisi unutulamaz. Gerek kararların alınmasında, gerekse de uygulamaya konulmasında ve yaşanan zorluklara bir fiil müdahalede, engel tanımayan ve koparıp alan tutumu, önderlik kararlığını ve iradesini daha da güçlendirmiş ve kayıplar konusunda düşmana geri adım attırmıştır.

Ve bu süreçten sonra yollarımız yine ayrı düştü.

Ve yıllar sonra... Bir sabah gazete sayfalarında gördüğüm resmin ve katledilme haberin... Diğer yoldaşların acısının yanına seninkini de gömmek...

Ve onlara verdiğimiz söz gibi, sana da söz; burjuva sendikacılığını alt edeceğiz.

İşçi sınıfını, partisinde örgütleyeceğiz ve devrimi gerçekleştireceğiz.