19 Mayıs 2024 Pazar

Polis işkencesinde kolu kırılan Polat: 33'lerin ideallerini sürdüreceğiz

Suruç katliamının 6. yılında gözaltına alınırken ve gözaltında gördüğü işkenceden dolayı kolu kırılan, 18 yaşından küçük olmasına rağmen çocuk şube yerine İstanbul Emniyeti'ne götürülen Berfin Polat, maruz kaldığı hukuksuzlukları aktardı. Tüm saldırılara rağmen mücadeleye devam edeceklerinin altını çizen Polat, "Her barikat başında 33'lerin resimlerini taşımaya, ideallerini sürdürmeye devam edeceğiz" dedi. 

Suruç katliamının 6. yıl dönümünde Gençlik Örgütleri'nin Kadıköy'de düzenlemek istediği yürüyüşe yönelik polis saldırısında Liseli Öğrenci Birliği (LÖB) üyesi Berfin Polat'ın gördüğü işkence nedeniyle kolu kırıldı. 

20 Temmuz'da Süreyya Operası önüne yürümek isteyen çok sayıda kişiye saldıran polis, birçok kişiyi oluşturduğu çember içinde işkence uygulamış, 60 kişiyi işkenceyle gözaltına almıştı. Polisin işkencesi gözaltı aracı ve darp raporu alındıktan sonra hastanede de devam etmişti.

İşkence sırasında kolu kırılan Polat, götürüldüğü Bayrampaşa Devlet Hastanesi'nde tedavi edilmedi, darp raporu verilmedi, gözaltı sürecinde kırık olan koluna ise ters kelepçe takıldı. Yaşadıklarına ilişkin Jinnews'ten Sena Dolar'a konuşan Polat, Suruç anmasına yapılan saldırıların adalet talebine yönelik olduğuna dikkat çekti.

'GÖZALTI ARACINDAN İNDİRİP İŞKENCE UYGULADILAR'
Gözaltına alınırken tişörtünün ve çantasının alınmaya çalışıldığını söyleyen Polat,  gözaltı aracına götürülene kadar yerde sürüklendiğini ve aynı zamanda üzerine plastik mermi sıkıldığını vurguladı. Plastik ve demir olmak üzere iki kere ters kelepçe yapıldığını dile getiren Polat, amir olduğunu düşündüğü bir polisin "İndirin bunu araçtan" demesinin ardından araçtan indirilerek çevikler tarafından işkenceye maruz kaldığını aktardı.

'İLK MUAYENEDE BAKMADILAR BİLE'
Araç içerisinde de saldırıların devam ettiğini vurgulayan Polat, "Aracın içine geri götürürlerken merdiven ve koridorun olduğu kısma yatırdılar. Ters kelepçe yaptılar, kolumun da orada kırıldığını düşünüyorum. Çünkü çok yoğun bir saldırı vardı. Bana ters kelepçe yaptıktan sonra amirleri sıkça 'vurun vurun' diyordu. Otururken, gözaltına alınırken hep tekmeleniyorduk. Hastaneye ters kelepçe ile götürdüler ve hastane içerisinde saldırdılar, işkence gördük. Çevredeki halk tepki gösterince bu sefer onlara bağırıp onlara saldırmaya çalıştılar.  Sonrasında bizi kimsenin olmadığı köşelere çekip orada işkence uygulamaya çalıştılar. İlk muayeneye girdiğimizde hiç bakmadılar bile. Yaralarımızı göstermek istediğimizde bakmadılar ve yazmadılar. Hiçbir şekilde rapor etme durumu olmadı" ifadelerine dikkat çekti.

'VATAN'DA DA AĞIR ŞEKİLDE SALDIRIYA UĞRADIK'
Gözaltına alınan diğer isimlerle birlikte Vatan'daki İstanbul Emniyeti'ne götürülen Polat,  18 yaş altında olduğu için çocuk şubeye götürülmesi gerektiği, ancak götürülmediği bilgisini paylaştı. Polat, "Vatanda aracın içinde bekletildik. Avukatlarımızın yanımıza gelmesine izin verilmedi aracın önünde avukatlarla polisler tartıştılar. Sonrasında içinde olduğumuz araçları otoparka çektiler. Tamamen gözlerden uzak bir şekilde aracın içinde de saldırmaya devam ettiler. Kafamızı camlara vuruyorlardı, kelepçelerimizi sürekli olarak daha da çok sıkıyorlardı. Vatan'da da ağır saldırı devam etti. Otoparktan sonra Vatan'ın içinde bir odada bekletildim. Benimle birlikte 5 kişi vardı. Odada tutanak tutulmadan eşyalarımı almaya çalıştılar. Ben de tutanak tutulmadan eşyalarımı vermeyeceğimi, benim işlemlerimin çocuk şubede yapıldığını söyledim. Polis, 'Ben zorla alırım, sen bana karşı gelemezsin' gibi cümleler söyledi ve saldırmaya çalıştı" şeklinde konuştu.

'POLİS SALDIRDIĞI İÇİN DARP RAPORU VERMEK İSTEMEDİLER'
Gözaltı sürecinden sonra hastaneye gittiğini fakat "polis saldırısı" olduğu gerekçesiyle hastanelerin rapor vermediğini belirten Polat, "Ben sadece kendimi muayene ettirip ne gibi sorunlarım olduğunu öğrenmeye çalıştım. Kaburgalarıma ve göğüs kafesime çok ağır darbeler aldığım için ağrılarımın yoğun şekilde devam edeceğini söylediler. Sağ kolumun kırık olduğunu ve sağ ayağımın plastik mermiden kaynaklı üzerine basarken zorlanacağımı söylediler" dedi.

'BU KIRIKLARIN HİÇBİR ÖNEMİ YOK'
"Devlet, katledemediklerinin omzunda 33'lerin düşlerini taşıdıklarını biliyor" diyen Polat, 33 düş yolcusunun düşlerini kuşandıklarının ve her yıl onları anmaya devam edeceklerinin altını çizdi. Polat, saldırıların adalet mücadelelerine yönelik olduğunu kaydederek, "Bu saldırılarla birlikte bizim geri duracağımızı, vazgeçeceğimizi düşünüyorlar ama bizim kolumuz da ayağımız da kırılsa biz bu mücadeleye devam edeceğiz. Bu kırıkların hiçbir önemi yok. Geçerler, geçmezlerse de sorun yok. Biz yine adalet mücadelemizi sürdürmeye, sokaklarda olmaya devam edeceğiz. Her barikat başında 33'lerin resimlerini taşımaya, ideallerini sürdürmeye devam edeceğiz" mesajını verdi.

Polat son olarak, 23 Eylül'de görülecek olan Suruç davasına herkesin destek vermesi çağrısında bulundu.