7 Mayıs 2024 Salı

PAS Sout işçilerinin direnişi 5. gününde: Daha da güçleniyoruz

Asgari ücret dayatması ve kötü çalışma koşullarına karşı sendikal haklarını kullandıkları için işten çıkarılan Petrol-İş Sendikası üyesi PAS South işçilerinin direnişi 5. gününde. Patronun direnişi kırmak için vaatlerde bulunduğunu ve içeriye sendikanın girmesini engellemek için çalışan işçilerle bağı koparmaya çalıştığını kaydeden kadın işçiler, "Daha da güçleniyoruz" diye vurguladı. 

Tekirdağ Çerkez'de bulunan PAS South işçileri kendilerine dayatılan sıfır zam, kötü çalışma koşullarına karşı Petrol-İş Sendikası'na üye oldu. Firma içinde de diğer işçilere sendikal mücadelenin ve örgütlenmeni anlatan 14 işçi, "küçülmeye gidiyoruz" iddiasıyla işten çıkarıldı. 

14 işçi fabrika önünde tüm zorluklara karşı beş gündür Petrol-İş Sendikasıyla direniyor. Çoğunluğu kadın olan işçilerin içeride çalışan işçilerle temasını kesmek isteyen patron, fabrikanın önüne yeşil çitler gerdi, servis araçlarının giriş-çıkışlarıyla oynadı. Öte yandan çalışan işçilerin de sendikaya üyeliğini engellemek için zamlarında artışa gideceği ya da haklarını iyileştireceği yönünde vaatlerde bulundu. 

Halaylar ve ıslıklarla sabahın erken saatlerinde fabrika önünde buluşan direnişçi işçiler, çalışan arkadaşlarının bu yalanlara kanmaması için "Siz içeride biz dışarıda direniyoruz" diye sesleniyor. İşçiler ayrıca, "Direne direne kazanacağız" sloganıyla da fabrika önünü inletiyor. 

'BİZİ İÇERİYE BORÇLANDIRDILAR'
ETHA'ya konuşan bir kadın işçi direniş sürecini şöyle aktardı: "İçerideki şartlar, maddi imkanların yetersizliği, ısıtmaların yetersizliği, elektrik faturaları gerekçesiyle elektriklerin kısılması bizi sendikalaşmaya iten sebepler. Bu sebeplerin en büyüğü de 'iş yok' diyerek bizi borçlandırıp telafiye göndermeleri. 'İş azaldı', 'işimiz yok' diyerek bir kağıda 'kendi isteğim ve rızam ile' yazdırarak telafiye gönderip, içeriye borçlandırdılar. 

'BİZİ ÇIKARDIKLARI GÜN YİRMİ İŞÇİ ALDILAR'
Sabrımız zorlandığı için Petrol-İş'le görüşmeye başladık. Bu görüşmeyi içeri yaydık, örgütlenmeye başladık. İçeride üst yönetim tarafından duyulunca 17 Şubat'ta 14 arkadaşımız sendikalaştığı için işten çıkarıldı. 'Sendikalaştılar' diyerek işten çıkaramadıkları için çalışılan firmadan iş alamadığı, işlerin azaldığına dair bir kağıt hazırlayıp imzalattılar. Ama bizim işten çıkarıldığımız 17 Şubat'ta yirmi işçiyi de işe aldılar. Hem küçülmeye gidiyoruz diyorlar hem de bizi işten çıkarıyorlar. 

'ARKADAŞLARIMIZLA BİRBİRİMİZE DESTEK OLUYORUZ'
Biz şu anda direniyoruz, direnişimizin öncesinde kapıda hiçbir yeşil örgü yoktu. Direnmeye başladıktan sonra birinci kata örgü attılar, içeriyi görmeyelim arkadaşlarımıza ulaşamayalım diye. Pazar günü de ikinci kata attılar. Ama bu tel örgüyü gökyüzüne kadar da çıkarsalar bizim arkadaşlarımızı görmemezi engelleyemeyecekler. Mücadelemize engel olamayacaklar. Onlar bize her türlü desteği sağlıyorlar biz de onlara destek olmaya devam edeceğiz.

'BİZ DAHA DA GÜÇLENİYORUZ'
Kapıların yerlerini değiştiriyorlar, bizi şaşırtmak için  servislerin giriş-çıkışlarını da. Ama ne yaparlarsa yapsınlar bize engel olamayacaklar. Bu mücadele bu şekilde omuz omuza devam edecek. Birliğimiz hiçbir zaman bitmeyecek. Biz korkmuyoruz onlardan, onlar bizden korksunlar. Biz güçlüyüz içerisi de güçlü. İnsanlara baskı yaparak, tehdit ederek geri çekemezsiniz. Biz anayasal hakkımız olan sendikalaşmayı arıyoruz onlar da buna engel olmaya çalışıyorlar. Ne insanı kapıya koymaya çalışırlarsa çalışsınlar biz daha da güçleniyoruz."

'PATRON VAATLERDE BULUNUYOR'
Petrol-İş Sendikası temsilcileri de işçilerin anayasal hakları olan sendikalaşma hakkını kullandıkları için işten çıkarıldıklarını kaydetti ve devam etti: "Daha önce burada sendika olmadan önce arkadaşlarımız asgari ücret alıyorlardı. Hep mesaiye kalıyorlardı ancak hakları yoktu. Sendika girsin diye mücadele ediyoruz girecek de. Şu anda arkadaşlarımıza vaatte bulunuyorlar; ikramiye vereceğiz, haklarını yükselteceğiz diye. Bu şekilde kandırmaya çalışıyorlar. Biz çarkları döndüren insanlarız. Emekçileriz biz olmadan üretim olmaz."

İşçilerin direnişi, "Zafer direnen emekçinin olacak" sloganıyla sürdü.