19 Mayıs 2024 Pazar

Özgürlükçü Demokrasi davasında tahliye çıkmadı

Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin 5'i tutuklu 14 çalışanının yargılandığı davanın duruşmasında yine tahliye çıkmadı. Tutuklu yargılanan gazeteci Reyhan Hacıoğlu'nun "300'ü aşkın tutuklunun girdiği bir açlık grevi var" demesi üzerine mahkeme başkanı ?bizi ilgilendirmiyor? diyerek sözünü kesti.
Kapatılarak mallarına el konulan Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin 5'i tutuklu 14 çalışanının yargılandığı davanın 3. duruşması İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tutuklu yargılanan gazetenin Yazıişleri Müdürü İshak Yasul, İmtiyaz Sahibi İhsan Yaşar ve editörler Mehmet Ali Çelebi, Rayhan Hacıoğlu ile Hicran Urun duruşmada hazır bulundu. Tutuksuz gazeteciler Ramazan Sola ve Pınar Tarlak'ın hazır bulunduğu duruşmayı aileler ve gazeteciler izledi. 
 
İshak Yasul hakkında İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesince iki ayrı iddianamenin birleşiminden açılan davanın dosyasının mahkemeye gönderildiği belirtildi.
 
'BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ GÖZETİLMELİDİR'
 
Kimlik tespitinin ardından söz alan İshak Yasul, 11 aydır tutuklu olduğunu hatırlatarak, tahliye talebinde bulundu. Mehmet Ali Çelebi de Türkiye'de basın, düşünce ve ifade özgürlüğünün büyük bir sorun haline geldiğini dile getirerek, "Soyut varsayımlar üzerinden hareket etmemek gerekiyor. Basın özgürlüğü gözetilmelidir. Hiçbir şekilde sansüre, oto sansüre yönenilmemeli. Adaletin ölçüsü vicdan olmalıdır" diyerek tahliye talebinde bulundu.
 
AÇLIK GREVİNDEN SÖZ EDİNCE SUSTURULDU
 
Gazeteciliğin suç olmadığını dile getiren Reyhan Hacıoğlu da anadil gününü kutladı. Hacıoğlu'nun "300'ü aşkın tutuklunun girdiği bir açlık grevi var" demesi üzerine mahkeme başkanı "Bizi ilgilendirmiyor" diyerek, sözünü kesti. Hacıoğlu, "Hakikat gazeteciliği yaptık. Toplumdan saklanan gerçekleri yazdığımız için tutuklu yargılanıyoruz" diyerek, tahliye talebinde bulundu.
 
'HALKIN HABER ALMA HAKKI YARGILANIYOR'
 
Hakkında hazırlanan iddianamenin haberlerden ibaret olduğunu ifade eden Hicran Urun de "Burada halkın haber alma hakkı ve özgür basın yargılanıyor. Türkiye'de demokrasi ve adalet artık bir ütopyadır" diyerek tahliye talebinde bulundu.
 
İhsan Yaşar da söz alarak tahliye talebinde bulundu. 
 
Avukat Özcan Kılıç, iddianameye başından beri itiraz ettiklerini hatırlatarak, "Gazetecilerin yaptığı haberler bile önüne konulmadı. Gazetedeki haber toplantısında çekilen fotoğrafı önüne koyuldu" dedi.
 
Avukat Savaş İşleyen de Türkiye'deki tutuklu gazeteci sayısına dikkat çekerek, "Dünyanın kaç ülkesinde bu kadar gazeteci tutuklu. Dünyadaki tutuklu gazetecilerin on katı kadar gazeteci tutuklu bu ülkede. Ne zaman bu kadar gazeteci tutuklanmış; Franco ve Hitler döneminde olmuştur. Hukuk artık hukukçular tarafından askıya alınmıştır. Bağımsız ve tarafsız olması gerekenler yargıçlardır. Hiçbir yerde haber yayınlamak suç değildir. Bu sadece bizim ülkemizde var. Bizim ülkemizde hukuk kurallara göre belirlenmiyor. 5 yıl önce ile bugün arasında ne değişti. Ülke de hukuku siyasetçilerin talimatı belirliyor" diye konuştu.
 
SAVCI MÜTALAA İÇİN DOSYAYI İSTEDİ
 
Duruşma savcısı da verdiği mütalaasında, dosyanın geldiği aşamayı göz önünde bulundurarak, Davut Uçar, Ersin Çaksu, Fırat Benli, Günay Aksoy, Önder Elaldı, Yılmaz Yıldız'ın dosyasının ayrılmasını, esas hakkındaki mütalaasını hazırlamak için dosyanın kendi tarafına verilmesini ve dosyadaki somut delillerin var olduğunu iddia ederek 5 gazetecinin tutukluluk halinin devamını talep etti.
 
GAZETECİLER TAHLİYE EDİLMEDİ
 
Mahkeme heyeti verdiği kararında gazetecilerin tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 10 Nisan'a erteledi. Mahkeme heyeti, mütalaa için dosyanın savcıya tevdiine karar verdi. 
 
10 Nisan'da aynı zamanda Özgür Gündem ana davasının da duruşması aynı mahkeme tarafından görülecek.