31 Mart 2025 Pazartesi

Mücadeleci sendikalardan çağrı: İşyerlerini, fabrikaları, sokakları birleştirelim

Toplumda uzun zamandır biriken öfkenin patladığını ve sokaklara taştığını kaydeden mücadeleci sendikalar, "Önümüzde sadece kendi hayatımızı değil bütün bir toplumun hayatını, geleceğini kurtarma sorumluluğu duruyor. Biz işçiler tüm kesimleri bir araya getirebilecek tarihsel birikime, deneyime, disipline, öfkeye ve güce sahibiz. İşyerlerini, fabrikaları, sokakları birleştirelim" çağrısı yaptı.

Mücadeleci sendikalar işyerinde, fabrikalarda, sokaklarda mücadeleyi birleştirmeye çağırdı. Uzun zamandır toplumda biriken öfkenin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan operasyonlarla birlikte sokaklara taştığını kaydeden sendikalar; kadınlar, gençler, işçiler, işsizler, emekliler ülkenin her yerinde hep birlikte alanları doldurduğunu hatırlattı.

Topumun sokaklara taşan öfkesinin arkasında yoksulluğun ve yoksunluğun yıkıcılığı kadar güvencesiz, onur kırıcı bir yaşamın sıkılı kalan yumrukları da olduğunu kaydeden Çağrı-İş, Dev Tekstil, Dev Yapı-İş, DGD-SEN, İnşaat-İş, İnşaat Sen, Limter-İş, Kataş Sen, Mağaza Market Sen, OTİS, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, TOMİS ve Yapı Yol-İş'in ortak açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Yaşanan bütün bu gelişmeler karşısında biz işçiler, eylemlerde yalnızca destek olanlar, katılanlar olarak değil tüm toplumsal kesimleri bir araya getirenler olarak sorumluluk almalıyız. Gençlerin işçi sınıfının disiplinine ve örgütlenme deneyimine ihtiyacı var. Sarı sendikaların ve konfederasyonların böyle bir dönemde sessiz kalmaları veya yasak savan tutumları kabul edilemez.

"Biz işçiler işyerlerimizde işi durdurarak ya da işe gitmeyerek üretimden gelen gücümüzü kullanarak süreci önemli ölçüde etkileyebiliriz. Tüm yaratıcılığımızı kullanarak toplumsal tepkiyi üretim alanlarına taşıyacak yollar bulabiliriz. Her işyeri, her fabrika içine kapanan değil işyeri örgütlenmeleriyle dışarıyla bağ kuran, mücadele örnekleri yaratan, bu örnekleri dışarıya taşıyan, dışarıdaki mücadeleyle birleşen bir alan olmalıdır. Sermaye sınıfı toplumun tüm kesimlerine savaş açtı. Ne kadar kuralsız ve acımasız olabileceklerini her fırsatta bizlere özellikle gösteriyorlar. Bu savaşa karşı alanlarda ya da bulunduğumuz her yerde tüm kesimlerle oluşturacağımız birliklerle karşı koyabilir, kazanabiliriz. Önümüzde sadece kendi hayatımızı değil bütün bir toplumun hayatını, geleceğini kurtarma sorumluluğu duruyor. Biz işçiler tüm kesimleri bir araya getirebilecek tarihsel birikime, deneyime, disipline, öfkeye ve güce sahibiz. İşyerlerini, fabrikaları, sokakları birleştirelim."