19 Mayıs 2024 Pazar

Migros Depo işçileri: Biz buradayken patronlara huzur yok

Kendilerine dayatılan  sefalet zammına karşı direnişi sürdüren Migros depo işçileri dün akşam yaşanan saldırının ardından bugün de Esenyurt depo önünde eyleme geçti. ETHA'ya konuşan işçiler, patronların mobbingine uğradıklarını ve asgari ücretle geçinemediklerinin altını çizerek, hakları için mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı. 

Esenyurt'ta bulunan Migros deposunda işçiler bir haftadır kendilerine dayatılan sefalet zammına karşı direniyor. Dün akşam polis saldırısına maruz kalan ve gözaltına alınan işçiler, serbest bırakıldıktan sonra tekrar depo önünde toplandı. Eylemlere katılan 200'ü aşkın işçi tek bir kısa mesajla işten çıkarıldı ve depoya girmeleri yasaklandı. Buna karşı işçiler, depo önünde bir araya gelerek gün boyu direnişlerini sürdürdü. Yer yer patron ve polis tacizine uğrayan işçiler, motivasyonlarından hiçbir şey kaybetmeden halaylarla güne devam etti. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da işçileri ziyarete gelerek dayanışma gösterdi. Alandaki pek çok işçi, ağır koşullarda çalışmalarına karşın Tuncay Özilhan başta olmak üzere patronların taleplerini karşılamamasından şikayetçi. İşçiler, sendikalı arkadaşları başta olmak üzere patronların mobbingine uğradıklarını ve asgari ücretle geçinemediklerini anlattı. "Direne direne kazanacağız", "İşçiler burada, Migros nerede" sloganları atan işçiler, yarın tekrar depo önünde toplanacak.

ETHA'ya konuşan işçiler kamuoyuna dayanışma çağrısı yaparken Migros'un da boykot edilmesini istedi. 

'DİRENMEK KAZANMAKTIR'
Dört senedir Migros Esenyurt deposunda çalışan Ayhan İlkan, uğradıkları haksızlık karşısında bu direnişi başlattıklarını söyledi. Kendilerine yok denecek ölçüde bir zam yapıldığını kaydeden İlkan, patronların asgari ücretle kendilerini ezmeye çalıştıklarını ifade etti. İlkan, çalışma ortamında iş kanunlarının üstünde ağır yüklerle uğraştıklarını, sık sık mobbinge uğradıklarını, çok fazla iş kazası geçiren arkadaşlarının olduğunu ve pek çok kişinin Kod 49'la işten çıkarıldığını anlatarak, bu sebeplerle mücadeleye başladıklarını vurguladı.

Dün akşam yaşanan polis saldırısına değinen İlkan, "Polis zaten patrondan yana, kimden yana olacak ki" dedi. Firma yönetiminin kendilerine sefalet koşullarını dayatarak işbaşı yapmaları halde çıkışları durdurma teklifinde bulunduğunu aktaran İlkan, bu teklifi reddettiklerini dile getirdi ve "Direnmek kazanmaktır" dedi.

'TEK AMAÇLARI İŞÇİLERİ SÖMÜRMEK'
Migros depo çalışanı Ramazan Arpacı, daha önce de pek çok işte haksızlığa uğradığını, Migros depoda da çok büyük haksızlık olduğunu belirtti. Arpacı, müdürlerin ve vardiya amirlerinin işçileri ezdiğine işaret ederek, "Köle muamelesi yapıyorlar. Sanki biz köleyiz onlar kral" dedi. İşçilerle bunlar karşısında eylem yapmaya karar vererek patronlara başkaldırdıklarını söyleyen Arpacı, kendilerine asgari ücretin dayatıldığını ancak asgari ücretle geçimlerini sağlayamadıklarını ifade etti. Patronların kendilerine vaat ettikleri primlerin sürekli kesildiğine dikkat çeken Arpacı, "Tek amaçları işçileri sömürmek, başka bir şey değil" dedi.

Arpacı, bir haftadan fazladır eylemlerini sürdürdüklerini vurgulayarak aynı zamanda ülkedeki bütün işçileri temsil ettiklerini söyledi. Arpacı, polisin kendilerine haksızca saldırdığını anlatarak, "İşçilere yapılan bu zulmün artık son bulmasını istiyorum" diye konuştu.

'BİZ BURADAYKEN PATRONLARA HUZUR YOK'
DGD-SEN yöneticisi depo işçisi İsmail Yorgun, bundan bir ay önce de greve çıktıklarını hatırlatarak, önceki grevde taleplerine ilişkin patronların kendilerine pek çok söz verdiğini ancak sözlerini tutmadığını belirtti. Yorgun, kendisinin de sendika temsilcisi olarak arkadaşlarını "Verilen sözler var, bunlar yerine getirilecek" diye uyardığını ama kendilerine insan muamelesi bile yapılmadığını vurguladı. Taleplerini tekrar dile getirdiklerinde kendilerine kapının gösterildiğini ve mobbing uygulandığını ifade eden Yorgun, toplu bir karar alarak en başta işi yavaşlattıklarını sonrasında ise işi bıraktıklarını kaydetti. Taleplerinin iş güvenliği, 1 saatlik ücrete 4 lira zam yapılması ve primlerinin garanti altına alınması olduğunu belirten Yorgun "Bunu bile bize fazla gördüler" dedi.

Yorgun, patronların her zaman korkarak ses çıkan yerleri kesmeye çalıştığına dikkat çeken Yorgun, 20 tane işçinin işten çıkarılmasıyla başlayan sürecin bugün 200'ü aşkın işçinin işten atılmasıyla devam ettiğini kaydetti. "Burada birliğimizi göstermek için tekrar bunların kapısına biz dayandık, bizi çıkardıkları kapıya" diyen Yorgun, içeride çalışan bir arkadaşlarının grevdeki işçilere çay içmek için pet bardak verdiği gerekçesiyle hırsızlıkla damgalanarak işten atıldığını anlattı. Bunu kabul etmediklerini dile getiren Yorgun, direnişlerinin patronları korkuttuğunu ve zaferle taçlanacağını söyledi. Yorgun, Yemeksepeti'nden çorap fabrikalarına direnişteki diğer işçilerle beraber örgütlenmek ve yan yana direnişi büyütmek gerektiğine dikkat çekti ve "Biz buradayken patronlara huzur yok. Biz burada, emeğimizin bilek hakkını, ekmeğimizi istiyorken onlara huzur yok. Biz ekmek davası uğruna burada savaşıyoruz" dedi.

'BİRLİKTE DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Depo işçisi Sibel Yıldırım, üstlerindeki baskı ve haksızlıklardan dolayı eyleme başladıklarını söyledi ve çalışma koşullarının ağırlığına dikkat çekti. Yıldırım, "4 lira zam istedik. Bu para onlar için galiba çok büyük bir rakam ki işler bu raddeye geldi" diyerek, iyi niyetle taleplerini dile getirmelerine karşın patronlar tarafından tehdit edildiklerini kaydetti. Kendilerine hiçbir açıklama yapılmadığına dikkat çeken Yıldırım, patronlar tarafından grev süresince işbaşı yapmaya zorlandıklarını belirtti. Yıldırım, "Biz birlik ve beraberliğimizi asla bozmadık. Çünkü hakkımızı arıyoruz. Bir haftadır burada soğukta, yağmurda, çamurda direniyoruz ve kaç gün sürerse sürsün birlikte direnmeye de devam edeceğiz" dedi. 

'MİGROS'TAN HİÇBİR ŞEKİLDE ALIŞVERİŞ YAPMASINLAR'
Migros depo çalışanı Sevda Karaca, bir ay önce de sefalet ücretine karşı greve çıktıklarını kaydederek, patronların kendilerine taleplerini yerine getirme sözü verdiğini ve işbaşına dönmelerini istediğini aktardı. Asgari ücretin belirlenmesinden sonra kendilerine yüzde 8 oranında zam verildiğini belirten Karaca, patronların sözünü tutmaması üzerine direnişe başladıklarını ifade etti. "Topu topu 3 talebimiz var" diyen Karaca, primlerinin güvence altına alınmasını, bir kişi eksik kalmaksızın işten atılan herkesin geri alınmasını ve 1 saatlik ücretlerine 4 lira zam yapılmasını istediklerini söyledi.

"4 lira ekmek parası. Şu an çıksanız ekmekten başka bir şey alamazsınız. 1 saatlik ücretimiz için ekmek parası olan bir ücret talep ediyoruz" ifadelerini kullanan Karaca, ayrıca özellikle kadın işçilerin çok uzun saatler çalıştıklarına, dinlenmeye, kendilerine ve sevdiklerine hiç vakit ayıramadıklarına dikkat çekti. "Ben ocak ayında 5 pazar günü geleni biliyorum. Aldıkları maaşlar çok komik rakamlar" diyen Karaca sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Buna rağmen eğer şu an bize bunu reva görüyorlarsa biz de burada direnmeye devam edeceğiz. Kamuoyundan da destek bekliyoruz, şu an bu sefalet zammını alan bütün işçilerden de destek bekliyoruz, bütün halktan da destek bekliyoruz. Migros'tan hiçbir şekilde alışveriş yapmasınlar, hiçbir şey satın almasınlar, gidip kasalarına kilit vursunlar."